Dayanamayıp özel bölüm yazarım demiştim...
En tatlı çifte özel bölüm şart oldu :))
İyi okumalarr 💋
***
Ezgi
Polise ifade verdikten sonra geldiğim hastanede ameliyathanenin kapısında Zara'nın girdiği ameliyattan çıkmasını beklerken elimde soğumaya yüz tutan kahvemi yanımdaki çöpe fırlattım. Ellerimi iyice kabarmış kıvırcık saç tutamlarımın içinden geçirip yüzümü eğdim. Her şey tam anlamıyla bok yoluna girmişti!
Kızlar farklı yerlere dağılmıştı, enkazdan kurtarılmasını beklediğimiz önemli bir can vardı. Giray bekliyordu, enkazın yanında öylece arkadaşının kurtarılmasını bekliyordu. Kızlar fenalaşan Seval'in odasının dibindeydi, ben de ameliyathanenin önündeydim. Zihnimde bastırılması güç gürültüler vardı. Bastırmak istemiştim, küçükken de bunu arzulamıştım. Bu yüzden her kavga olduğunda Titanik batarken keman çalmaya devam eden kemancılar gibi çalmaya başlamıştım kemanımı. İşe yarıyordu, duyulmuyordu annemle babamın sesleri.
Zara'nın kuzeni Kayra da birkaç adım ötemde buz gibi bir yüz ifadesiyle ameliyathanenin kapısına bakıyordu. Doktorun söylediği şeyin şokundaydık hepimiz. Hamileydi...Bir can daha kopup gitmişti...
Kayra fazla umursamaz bir gibi gözükse de çökmüştü, buna rağmen kimseye haber vermemişti. Teyzesi bile bilmiyordu Zara'nın burada olduğunu.
Bir insan aynı anda kaç kayıp verebilirdi? Zara vermişti...hem de çok fazla kayıp vermişti. Alkan'ın o enkazdan kurtulacağı bile kesin değildi. Kulağımı kötü haberlere tıkamış bir şekilde bekliyordum.
Kayra yaslandığı duvarda kayıp yere düştüğünde aniden ayaklandım. Gözlerini kapamıştı ama bayılmış gibi durmuyordu. İstekli olarak yapmıştı. Omzuna dokundum, gözleri aralandı.
"İyi misin?"
Cevap vermedi, sadece suratıma baktı. Yanına çömeldim ve onun gibi duvara yaslandım. "Zara kurtulacaktır, salma kendini."
Başını ona dönük yüzüme çevirdi. Birden hissettiğim yakınlık kısa süreli odağımı bozsa da Kayra'nın bir şey söylemesini bekliyordum. "Zara'nın kurtulacağını biliyorum. Ben sonrası için korkuyorum."
Derin bir nefes aldı. "Hale Yenge öldüğünde çok küçüktü, bir gecede kaybetti ebeveynlerinin ikisini de. Şimdi babasını kaybetti, tekrardan. Sevdiğini de kaybederse ne yapacağım? Onu nasıl hayatta tutacağım? Yanında bile olamadım doğru düzgün. Ben bu pişmanlıklarla nasıl yaşayacağım?"
Her sorusu kalbime hançer gibi saplanırken yutkundum, omzunu dostça sıktığımda bakışları omzuna düştü. "Merak etme, yalnız değilsin. Kurtaracağız onu. Hem Alkan kurtulursa atlatması daha kolay olacak."
"Teşekkür ederim." dedi acıyla sarmalanmış minnettar bir yüz ifadesiyle. Gözlerimi yumdum, yan yana bekledik ameliyatın bitmesini. Sessiz ve ıssız bekleyişimizi bozan şey koridorun sonunda gözüken Giray olmuştu. Bize doğru yorgun adımlar atarken yaklaştıkça gözlerinin kıpkırmızı olduğunu fark ettim. Bir kez daha yutkundum, Kayra ile aynı anda ayağa kalktık. Giray yanımıza yaklaştıkça yüzündeki ifadenin bu kadar netleşmesi bize hiç iyi sinyaller vermiyordu.
Giray tam önümüzde durdu, dudaklarını birbirine bastırdı. Sıktığı avucunu açtı, içindeki gümüş yüzüğü görünür hale getirdi. Ona sorar gözlerle baktığımızda umutsuzca kafasını iki yana salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANILSAMA
Mystery / ThrillerYanıldım, kendi geçmişim hakkında fena yanıldım. Bildiklerimden çok bilmediklerim var büyük kapılar ardında. Anne özledim seni...Baba, o gün kestim sesimi. Dön geriye, yaşa tekrar. Hisset acıyı... Bir gün, gelecek doğuracak sancıyı. Kısa Hikaye (...