Eve teyzemin oldukça aşina olduğu süslü püslü halimle vardığımda bedenimin üzerinden tır geçmiş gibiydi. Salonda oturan enişteme selam verip odama geçtikten sonra üstümdeki her şeyi yırtarcasına çıkarıp nefret ettiğim lensleri tekrar kutusuna yerleştirdim. Ilık bir duş alıp duş esnasında bugün yaşananları düşündüm. Saf ve meraklı kız imajı çizmek benim için çocuk oyuncağıydı. Daha sonra da atarlanmam hislerimi kontrol edemediğimi sanmasını istememdendi. Bana güvence diye verdiği kağıttaki numarayı aradığımda ona haber gideceğine adım kadar emindim, güven vermek isteyen insanın çok başka yollar tercih etmesi gerekirdi. Belki gerçekten birini kaybetmişti ama şimdilik işin içine girebilmek için ona karşı oynamak eğlenceli olacaktı.
Altından bir şey çıkacağını düşünmemin sebebi ise her tehditin ortasına atlayıp insanları korumak isteyen karakterimin bilinmesiydi, belki de bu işe beni de sokmak istiyorlardı ve bunu oldukça barışçıl şekilde yapmak istiyorlardı. Bildiğim tek şey vardı o da Oğuz denen çocuğa asla güvenmediğimdi. O bilgilere nasıl ulaştığını sormama rağmen cevaplamamıştı. Gözünden kaçmış olabilirdi ama benden kaçmazdı.
Yüzüme sıvadığım boyaların altında başka maskeler de vardı, kim neyi görmek isterse ona onu gösterebilirdim.
Bunu küçükken öğrenmiştim, rol yapmayı annem üzülmesin diye öğrenmiştim. Babamın değişimine üzüldüğümü düşünüp bir de benim için üzülmesin diyeydi çabam. Duvarlarım şeffaftı ama diğer tarafında da kendimin en saf halini göstermiyordum.
İnsanlara güven olmazdı, baban bile olsa güvenemezdin.
Duştan çıktım ve pijamalarımı üzerime hızlıca geçirdim. Belime kadar uzanan dalgalı kahve saçlarımı hafif nemli kalacakları şekilde kuruttum ve aynaya boş bakışlar attım. Kemiklerim sızlıyordu, kızılımsı kahverengi olan gözlerim çökmüştü. Düşünmem gerekenler vardı, bilmem gereken gerçekler biraz uzağımda beni bekliyordu. Odama geçip kapımı çektim ve derin bir nefes aldım. Telefonumu elime alıp kısa WhatsApp konuşmasına girdim.
Zara: Selam
Zara: Sana işim düştü
Mesajım anında görüldü olunca oturduğum yatakta dikleştim.
Kayra: İşin düşmese hal hatır sorduğun yok zaten
Kayra: Neyse söyle bakalım yine ne oldu?
Zara: Sana bir numara atsam hacker arkadaşına numaranın sahibinin GBT'sine falan bakabilir mi? Birkaç şey öğrense yeter aslında
Kayra: Tamam sen gönder numarayı sorayım
Kayra'ya numarayı gönderdikten sonra dudağımı dişleyip ayağımı sallamaya başladım. Kayra benim halamın oğluydu ve fazla görüşmesek de sevdiğim sayılı akrabamdan biriydi. Arkadaşının hacker olduğunu sohbet ederken ağzından kaçırmıştı, kimseye söylemem gerektiğini sık sık vurgulamıştı. Anlattığına göre hesap çalma, özgeçmiş inceleme gibi şeyler yapabiliyordu. Asla güvenmediğim Oğuz'un verdiği telefon numarasının sahibi nasıl biriydi, öğrenmem gerekiyordu. Gidip sorarsam çok kolay lokma olurdum. İşler bahsettiği gibi ciddiyse ve o da olayların bu kadar içindeyse basit bir adam olmamalıydı.
Kayra: Kuzen adamın GBT'sine erişim kısıtlanmış gibi bir şey, her önüne gelen ulaşamaz yani. Değişik yolları varmış ama zaman alırmış. Piç herif "Zor iş para isterim" diyor.
Zara: Para fazla istemiyorsa dert değil
Kayra: İşin para kısmını düşünme bile, bil diye söyledim. Senden habersiz bir şey yaparsam ağzıma sıçarsın çünkü
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANILSAMA
Mystery / ThrillerYanıldım, kendi geçmişim hakkında fena yanıldım. Bildiklerimden çok bilmediklerim var büyük kapılar ardında. Anne özledim seni...Baba, o gün kestim sesimi. Dön geriye, yaşa tekrar. Hisset acıyı... Bir gün, gelecek doğuracak sancıyı. Kısa Hikaye (...