24. Bölüm (Sezon Finali)

5.1K 146 117
                                    

Herkese merhaba ve şimdiden hepinize iyi bayramlar♥️ Nereden nasıl başlasam bilemiyorum. Sadece çok fazla şey hissediyorum🙊 İpek'e ilk başladığımda neler olacağını bilmiyordum. Bir bilinmezliğe başlamıştım. Zamanla sizler geldiniz, elimden tuttunuz. Siz bilmeseniz de ben çok fazla düştüm bu yolda. Ama sizler benim elimi tutarken vazgeçmek olmazdı.♥️

Hangi birinize teşekkür etsem az kalır. Ama heyecanımı paylaşan, destek olan herkese, hepinize çok teşekkür ederim🙏🏻♥️Hepiniz çok değerli, çok kıymetlisiniz. İpek için minik bir ara vereceğim. Aslında sezon finalinin tarihine daha vardı. Ama böylesinin daha iyi olacağına inandım. Bu süre ne kadar sürer bilemiyorum ama bir gün ansızın 2. Sezon ile burada olacağım♥️☀️

O zamana kadar da hem dinlenecek hem de arka planda İpek için güzel şeylerle ilgileneceğim elimden geldiğince🙊Şimdi 1. sezon için son kez hepinize iyi okumalar diliyorum♥️

Jehan Barbur- Aşk Bitti(Orijinali olan Ezginin Günlüğü versiyonu da çok güzel)


İnsan hayalleriyle yaşar. Hayallerde yaşar. Hayatımın en güzel yıllarını dört duvar arasında yarı baygın bakışlarla geçirirken elimdeki en güçlü şey hayallerimdi. Çok fazla şey hayal etmiştim. Zihnimin en ücra köşelerini bile bunlarla doldurmuştum. Kazandığım savaşı ilk önce hayal etmiştim. O sonucun temiz çıktığı, "Ben kazandım! Ben kanseri yendim!" diye o koridorda yürüdüğüm anı hayal etmiştim. Yeni bir hayatı, arkadaşlarımla bir arada olmayı, istediğim şeyleri yapmayı, normal biri olmayı hayal etmiştim. Hayat zorlamıştı. Ama hayallerimin çoğu da gerçekleşmişti.

Kollarını boynuma dolayıp başını omzuma koyan Sıla "Ne oldu sana minnoşum?" diye merakla sorarken gözyaşlarımı silerek yaslandığım kapı pervazından ayrıldım. Gözlerim ilk onun gülümseyen gözlerinde sonra da boş sınıfta dolanırken omuzlarımı silktim. "Bilmiyorum." Yaşlarla dolan gözlerime bakıp elleriyle yanaklarımı sıktı. "Yaa niye ağlıyorsun?"

"Hatırlıyor musun son sınıfların mezuniyetleri hakkında konuşmalarını duyar biz de çok heyecanlanır, kendi mezuniyetimiz hakkında hayaller kurardık."

Başını sallarken akan gözyaşlarımı sildi. "Sonra ben bir daha hiç o hayali kurmadım Sıla. Seninle mezun olabileceğimi hiç düşünmedim." İstemiştim. Onunla tekrar yan yana gelmeyi, onunla sıkı sarılmayı, birlikte mezun olmayı istemiş ama kendime bir türlü kabullendirememiştim. Asla olmayacakmış gibi gelirdi. Gerçekleşmeyecek bir hayaldi sanki benim için.

"Bu sıralar, bu sınıf o kadar fazla şey hissettiriyor ki." Sıraların arasında dolaşıp kendi sıramızın başına geldim. Sağ elim sıranın üstünde dolanırken "Sıla ve İpek," diye mırıldandım. Bu sıra bizim arkadaşlığımızın başladığı yerdi. "Her şeyin başladığı ve bittiği yer." Sıla kaşlarını çatıp bana baktı. "Her şeyin başladığı, devam ettiği ve şimdi başka sıralara taşıyan yer. Hiçbir şey bitmedi ki İpek." Yumuşak tınısı kulaklarıma dolduğunda kafamı salladım. Bitmemişti. Ne aramızdaki arkadaşlık, dostluk bitmişti ne de bu bir sondu.

"Sıla, sana olan sevgim, teşekkürüm, minnetim hep bambaşka olacak biliyorsun değil mi?" Bazı insanlar görünenden fazlası oluyordu. Sıla, Sıla'nın bendeki yeri, dostluğu görünenden fazlasıydı. O ellerimi bırakmayan ilk ve tek insandı belki de. Yorulmadığım, yorgun hissetmediğim buradaki tek arkadaşlığımdı bizimki.

İnsan, ömrünün çoğunu okul sıralarında harcayıp bitiriyordu. Birçok arkadaş ediniyor, birçok darbe alıyordu. Bazen ufak bir nedenden bazen de aşılamayacak kadar büyük şeylerden dolayı oluyordu bu. Bir sürü arkadaş edinmiş ama bir sürü arkadaşı da kaybetmiştim ya da bu onların seçimiydi. Ben elimi tutan birini bırakmazdım. Hayatımın merkezine koyar onun etrafında dönerdim. O bir adım atmaya görsün ben ona koşardım. Daha düşmeden koşar, düşerse ilk ben kaldırırdım. Onun sevincine ondan daha çok sevinirdim. Ama hep ilk vazgeçilen de ben olurdum.

İPEK | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin