25. Bölüm

3.6K 122 47
                                    

Herkese merhabaaa😍 İnanılmaz heyecanlıyım. Kalbim pır pır şu an💓 Uzun bir aradan sonra tekrar sizlerleyiz. Biz sizi çok özledik umarım sizler de özlemişsinizdir🙏🏻 Ve aramıza yeni gelen sizler, tekrar hoş geldiniiiz♥️

Sizi çok bekletmeden bölüme alacağım ama ufak bir şey daha hatırlatacağım. Bu uzun arada bir Instagram hesabı açtım. Eğer Instagram hesabınız varsa gelin birlikte eğlenelim🤞🏻Alt tarafa hesabın adını bırakacağım. Bir de tanıtım videosu yapmıştım. Yine onu da buraya bırakıyor ve sizi bölüme alıyorum

Tekrardan hoş geldiniz...

Haluk Levent-Kendime Göre

Instagram hesabımız/ ssirmanur

Kollarıma ve vücuduma değip geçen ılık rüzgâra gülümserken başımı arkaya yasladım. Gözlerim tanıdık yolu seyrederken heyecandan içim içime sığmıyordu. Bir elim boynuma giderken dudaklarımı ısırdım. Onu görmeyeli gerçekten çok uzun zaman olmuştu. Yaptığım uzun tatil her anlamda bana çok iyi gelirken nihayet İzmir'e dönebilmiştik. Umay'ın doğum gününden sonra sabah erkenden Ordu'ya gitmek için yola çıkmıştık. Uzun bir araba yolculuğundan sonra Ordu'ya vardığımızda tatilim de tam anlamıyla başlamıştı.

Kalabalık bir aileye sahip olmayı bazen seviyor bazen de sevmiyordum. Ama bu kalabalık tatiller kesinlikle en sevdiğim şeydi. Dayım ve teyzemle hasret giderirken kuzenlerimle delicesine eğlenmiştim. Ordu'ya gittikten kısa bir süre sonra babaannemler de gelmişti. Babaannem ve anneannem o kadar üzerimize titremişti ki o güzel yemekleri yüzünden birkaç kilo da almıştım. Sabahları Ordu'nun o temiz havasıyla güne başlamak insanı daha da enerjik yapıyordu. Hatta öyle ki normalde öğlene kadar uyuyabilecek olan ben Ordu'da sabahın erken saatlerinde kendiliğimden uyanır olmuştum. Güne güzel ve uzun bir kahvaltı ile başladıktan sonra dayım bir turist rehberi gibi bize Ordu'nun merkezinden, yaylalarına kadar her yeri özenle gezdirmişti.

Bazı günleri evde teyzemlerin yanında geçirdiğimiz de ev neredeyse kadınlar hamamına dönmüş oluyordu. Birlikte evde vakit geçiriyor, öğlen için bir şeyler hazırlıyor ve afiyetle yiyorduk. Öğlen yemekten biraz sonra içtiğimiz kahvelerle de keyfimize diyecek yoktu.

Dayım kadar teyzem de bize rehberlik etmiş özellikle yemyeşil bu şirin Karadeniz köyünü aşina olmamıza rağmen baştan sona dolaştırmış, köydeki birkaç işi yaptırmıştı. Yeşillikler arasında yaptığımız piknikler, kahkahalarımız, sarılmalarımız hâlâ zihnimdeydi. Ağustos ayında teyzemlerle birlikte başlayan fındık ve çay toplama işini de bence gayet iyi sonuçlandırmıştık.

Ben Karadeniz'in bu yemyeşil doğasında sevdiklerimle birlikteyken her gün, hatta gün aşırı hem Fransa'dakiler hem de İzmir'dekiler ile telefonda görüşmüştüm. Kendimle birlikte resmen onları da gezdirmiştim ve bundan hiç de şikâyet etmemişlerdi. Karadeniz'de ortaya çıkan içimdeki o çocuksu ruh ise tüm yaz benimleydi. Yaşadığım stresli ve kötü günlerin acısını çıkarmıştım resmen. Tatilimin en güzel kısmı ise hiç şüphesiz Fransa'ya yaptığım sürpriz ziyaretti.

Hayat, burada geçirdiğim aylarda fazlasıyla güzelleşmişti benim için. Sanki artık şansımın döndüğünü hissediyordum. Sınav sonuçları bir gece ansızın açıklanmış ve tahminimden çok daha iyi bir sıralama yapmıştım. Üniversite okumak için dahi olsa anne ve babamdan ayrılmak istemiyordum. En başından beri aklımda olan hep İzmir'de bir üniversiteyi tutturmaktı. Bu kez de hayallerim gerçeğe dönüşmüş ve İzmir'de Endüstri Mühendisliği'ni kazanmıştım. Hatta kazanmıştık. Nasıl olduğunu asla anlamamıştım ama tercih sonuçlarının açıklandığı gün bir anda Ulaş ve Sıla ile aynı bölümü kazandığımı öğrenmiştim. Sıla'nın tercihlerini biliyordum. Ama Ulaş'ın aklındaki şeylerin çok daha farklı olduğunu düşünüyordum.

İPEK | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin