9. Bölüm

5.4K 261 129
                                    


Herkese selam! Öncelikle pek uzun bir bölüm olmadı bunu diyeyim. Biraz ara bölüm gibiydi. Ama sonu heyecanlı bitti diyebilirim. Ulaş'ı geçen bölüm sevmediyseniz bundan sonrasında-mesela bu bölümde- cidden büyük nefret edeceksiniz🙊Keşke İpek'in gözünden yazdığım her şeyi Ulaş'ın gözünden de yazabilsem.♥️

Ve son olarak geçen bölüm İpek'in asansörde denk geldiği çocuk... Hevesinizi kırmak istemem ama o cidden önemli biri değil. Sadece aralarda birkaç mesajda geçecek o kadar. Ki zaten eğer bir team yapmak istersem bunu çok daha güzel bir insanla yapmak isterim♥️ Yorumlarınızı okumak beni çok mutlu ediyor. Destekleriniz için şimdiden çok teşekkürler😻

Emre Aydın-Bu Yağmurlar

Küçüklüğümden beri hiç günlük tutma alışkanlığım olmamıştı. Sadece zaman zaman yazdığım bir defterim vardı. Onu günlük olarak değil de daha çok ne hissettiklerimi yazmak için kullanırdım. Bu aralar kapağını bile açmamıştım. Dün ilk defa oturup uzun bir aradan sonra bir şeyler yazmak istemiştim. Gece yarısına kadar o deftere bir şeyler karalamıştım.

Elimdeki fotoğraflara bakıp gülümsedim. Düğünde çekilen fotoğrafları almıştık ve bir tanesini de Ulaş'a vermeyi düşünüyordum. Hayatımın en güzel günü değildi belki de ama uzun zaman sonra kavgasız gürültüsüz Ulaş'la bir arada olduğumuz bir gündü.

Etrafımızda canımızı sıkanlar olmadığında pek de fena anlaşmıyorduk. Yanımda getirdiğim ve ona vermeyi unuttuğum ceketini ellerimin arasına aldım. Fotoğrafı kitabımın arasına koyup kitabımı da çantama bıraktım. Ceketi düzgünce katlayıp kucağıma koydum.

Son kez önümdeki deftere bakıp çıkabilecek yerlere göz attım. Teneffüsün bitmesine daha çok vardı. Sınıftaki herkes defterlerinden son tekrarlarını yapıyordu. "Oğlum ders Elif Hoca'nınmış. Manyak kadın kimin kimle oturduğuna bakmıyor ama sıraları kontrol ediyor. Sıraya yazmayın!"

Daha önce hiç görmediğim biriydi. Büyük ihtimalle alt sınıflardandı. Fransızca ve İngilizce söz konusu olduğunda tüm okul geriliyordu. Kelebek sistemden dolayı her sınav öncesinde sınıfa bir kâğıt geliyor ve herkesin sınıfı değişiyordu. Sınıf değiştirmek değil de blok değiştirmek daha yorucu ve can sıkıcı oluyordu.

Sıkıntıyla sınıfa göz attığım sırada gözlerim kapıya ilişti. Ulaş tek koluna astığı çantası ile sınıfa girdi. Birkaç kişi ile selamlaşıp gözleriyle yerini buldu. Arka sıraya geçtiğinde sırasının dolu olduğunu gördü. Bir şeyler söylediğinde onu duymamıştım. "Ya kanka zaten ders Elif Hoca'nın yerlere bakmıyor. En azından yanımdakiyle aynı sınıfız ondan bakacağım. Sen de başka yere geç valla."

Ulaş karşısındaki çocuğun sözlerinden sonra sıkıntıyla bir nefes bırakıp gözleriyle boş bir yer aradı. Çantasını oturduğum sıranın üzerine koyarken biraz daha kaydım. Çantasından bir kalem ve silgi çıkarıp masanın üzerine bıraktı.

"Çalıştın mı?"

Birkaç saniyeliğine gözlerini telefonunda incelediği notlardan çekip bana baktı. "Baktım biraz ama bilmiyorum." Kafamı sallayıp önüme döndüm. Masanın üzerinde sadece silgi ve kalem kalacak şekilde her şeyi çantama götürdüm.

Zil çaldığı anda hoca sınıfa girmişti ve bir kişinin eline kâğıtları tutuşturup sıraları kontrol etmişti. Herkesin sınıfına göre sınav kâğıdı dağıtıldıktan sonra hoca saatini kontrol etti. "Başlayabilirsiniz!" Sesi sınıfın sessizliği ile birleşip yankılandığında herkes sınavına odaklanmıştı.

İPEK | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin