37. Bölüm

1.3K 57 5
                                    

Merhaba. Uzun zamandır sınavlar yüzünden burada değildim. Beklediğiniz için teşekkür ederim. İyi okumalar❤ 

Instagram// ssirmanur

Perdemin aralık kısmından içeri sızan ve oldukça rahatsız eden güneşle birlikte sessiz odamın içini dolduran zil sesime karşılık yüzümü buruşturmadan edemedim. El yordamıyla komodinimin üstünde duran telefonuma uzandım. Gözlerim kapalı bir şekilde aramayı cevapladım. "Alo!" Karşı taraftan büyük bir enerji ile "Günaydın!" yanıtı geldiğinde bunun Sıla olduğunu anlamıştım. Gözlerimi ovuşturup yüzümü buruşturduğumda "Sıla gün aymadı daha," diye mırıldandım.

"Yuh İpek! Daha uyuyor musun?" Kulağımdaki telefondan yükselen ses ile telefonu kendimden biraz uzaklaştırdım. Bu saatte ne yapmamı bekliyordu bu kız? "Hafta sonuna giren her normal insan gibi evet uyuyorum." Uyku mahmuru sesimle konuşmaya devam ettiğimde esnedim.

"Hadi kaldır şu poponu artık. Kahvaltı yaptın mı?" Daha gözümü bile açamamıştım bu kız bana kahvaltı yapıp yapmadığımı soruyordu. "Sıla uyuyorum diyorum sana. Sence?" Sesimi yükselttiğim sırada bundan zevk alıyormuş gibi kıkırdadı. Boş bulunup bu hâlimize ben de güldüm.

"Şimdi hemen hazırlanıp bize geliyorsun. Enfes bir kahvaltıdan sonra bugünü kendimize ayırıyoruz." Teklifi ile birlikte "Reddetme şansım yüzde kaç?" diye sordum. Bugün yataktan çıkmak istemiyordum.

"Sıfır."

Bana anında karşı çıktığında cevap vermemi beklemeden devam etti. "Hadi bak bekliyorum." Sanki görecekmiş gibi kafamı salladım. "Tamam başımın belası tamam. Bekle geliyorum. Ansızın bir gün seni sabahın köründe arayacağıma emin olabilirsin. Kork benden." Söylediklerime güldüğünde ben de telefonu omzum ile kulağım arasında sıkıştırıp sol kolumdan destek alarak yatakta doğruldum.

"İnanmıyorum çok korktum!" Yalandan korkmuş gibi sesini yükseltti. "Hadi bak hızlı ol!" Cevap vermemi beklemeden telefonu yüzüme kapattığında gülüp elimi alnıma götürdüm. Telefonun ekranındaki saat gözüme çarptığında şaşırmıştım. Gerçekten de saat fazlasıyla geç olmuştu.

Dün gece ağrıdan ve mide bulantısından uyuyamamıştım. Gecenin köründe midemdeki her şeyi çıkardıktan sonra rahatlamış ve kolumu ovuştura ovuştura deyim yerindeyse sızıp kalmıştım. Kalktığım gibi yatağımı toparlamıştım. Elimi yüzümü yıkayıp dişlerimi de fırçaladıktan sonra banyodan çıkıyordum ki annemle karşı karşıya gelmiştik.

"Günaydın annelerin bir tanesi," diyerek annemin yanağına bir öpücük bıraktığımda o da aynısını yapmıştı. "Uyuyorsun diye rahatsız etmek istemedim. Hazırlıyorum bir şeyler."

Başımı iki yana salladım hızlıca. "Hazırlama bir şey anneciğim. Sıla kahvaltıya çağırıyor oraya gideceğim." Annem gülümseyerek "İyi olmuş. Ben de babaannene gideceğim. Geçerken seni de bırakayım o zaman ben." İşte bu harika olmuştu. "Olur," diye gülerek konuştuktan sonra odama geçmiştim.

Üstümü değiştirip masamın başına oturdum. Neredeyse her gün kullandığım kaş kalemi ile dökülen kaşlarımın yerini çizip boyadım. Göz kapaklarım ve gözlerimin altındaki renk değişimleri vardı ve bu şekilde kendimi iyi hissetmiyordum. Kapatıcı ile onları kapattıktan sonra yüzümün birkaç noktasına da uygulamış ve en sonda da hafif bir allıkla yüzümü daha canlı bir renge boyamıştım. Makyaj malzemeleri ile bir şeyler yapmak yüzümü boyamak gibiydi. Hatta bana Umay'ın boyama kitaplarını hatırlatıyordu. Dökülen kaşlarımın yerine kendime kaş çiziyor, renk değişimlerini kapatıyordum ve bunu yaparken çok tuhaf bir şekilde eğleniyordum.

İPEK | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin