10. Bölüm

5.8K 258 118
                                    


Herkese selam🌝 Sizlere uzun bir bölümle geldim. Bundan sonraki bölüm ne zaman gelir bilmem ama bir tane ara bölüm gelecek Ulaş'ın ağzından♥️ Bir ay sonra hep buralarda olacağım.

İpek'e hep bu türküyü söyletmek istiyordum ama akustik versiyonunu ve bölümü yazdığım gün sevgili Suzan Hacıgarip'in♥️ türküyü coverladığını gördüm. Hem de gerçekten hayalimdeki şekliyle♥️ Yukarıya bıraktım dinlersiniz.

Bu arada "Türkü ne alaka?" falan diyecek olan varsa hiç demesin🌝 İpek, şarkı dağarcığı geniş bir kız♥️

Bu arada bol bol yorumlarınızı bırakmayı unutmayın sizi seviyorum♥️

Suzan Hacıgarip-Eklemedir Koca Konak

İnsanlık geçmişten beri büyük ve küçük yalanlar üzerine kuruludur. Yaşadığımız hayatlar da bu yalanın bir parçasıdır. Bizler söylediğimiz yalanlara renk katarken aslında onları kendimize empoze etmeye çalışıyorduk. Onlara kattığımız birkaç renk onların yalan olduğunu gizleyemiyordu.

Hepimiz küçüklüğümüzden beri bir sürü yalan söylemiş ve bir sürü yalana ortak olmuştuk. Bir olaydan sıyrılmak için mesela. Söylediğimiz yalanlar bizi kötü birer insan yapar mıydı? Peki hep kötülük için mi yalan söylerdik? Birilerini üzmemek için bir yalan söylüyorsak mesela.

Hatırlıyorum da küçükken abimle yerimizde duramaz evde sürekli bir şeyleri kırıp dökerdik. Abim benden yaşça büyük olduğu her zaman daha çok ona kızılırdı. Benim hayranlığım ise ona doğduğum günden beri vardı. Her zaman benim için en değerli olmuştu abim. Evde bir şeyleri kırıp döktükten sonra yalana başvurur ve "Ben kırdım!" derdim.

Yıllar geçip büyüdüğümde yalanlarım devam etmişti. Ama artık kendimi korumak için yalan söylemeye başlamıştım. Yeryüzündeki en büyük yalan gibi herkese 'iyiyim' diyerek başlamıştım mesela. Kalbimin göğsümü delip çıkacak gibi olduğu günlerde bile herkese iyi olduğumu söylemeye başlamıştım.

İnsanlık bu yüzden bir yalan üzerine kuruluydu. Onları büyük-küçük ya da renklere göre ayırmamız onları değiştirmiyordu. Bizler kafamızda kurduğumuz şeylere inanmak istiyorduk.

En büyük yalanlarımdan birini söylerken bir gün ortaya çıkacağını hiç düşünmemiştim. Buna ne kadar sır desem de yalan olduğu yüzüme her defasında acımasızca çarpıyordu. Fransa'da çok eğlendiğim günler de olmuştu ama orada geçirdiğim günler acıdan başka bir şey değildi. Ama etrafımdaki herkese açıklama yaparken hayatımın en güzel dönemlerini anlatırmış gibi söylerdim.

Hastalığım nedeniyle o dönem yapamadığım daha doğrusu dolu dolu yapamadığım her şeyi yapmış gibi bahsederdim. Hastalığım saklanıp utanmam gereken bir şey değildi ama saklamak benim seçimimdi.

Kulaklarımda yankılanan sese yavaşça dönüp elimi kalbime götürdüm. "K-korkuttun." Gülümsemeye çalışsam da bunu beceremiyordum. Kaan'ın ifadesiz gözleri yüzümde dolanırken rahatsızca yerimde kıpırdandım. Hiçbir şey olmamış gibi yanından geçip gitsem her şey kapanır mıydı? Yanından sessiz sakin bir şekilde geçip gitmek isterken kolumdan tuttu.

"Konuşalım. Her şeyi biliyorum!" Kaan'ın donuk suratı beni gerginliğe sürüklerken titreyen ellerimi birbirine bastırdım. Tüm koridoru inleten zil sesi ile birlikte insan seli akın ederken ona baktım. Donuk yüzüne anlamsız bakışları eşlik ediyordu. Daha çok şokta gibiydi.

İPEK | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin