12. Bölüm

5.4K 256 136
                                    


Hepinize tekrar merhaba💃🏻 Benim için büyük bir sıkıntı olan üniversite sınavını atlattım hatta üstüne bir güzel de dinlenip kendime geldim diyebilirim🙈

İpek, çok güzel insanların kalbine dokunuyor. Bunu hissedebiliyorum♥️ Yalan değil çoğu zaman pes etme noktasına geliyorum ama sonra Neslican'ı hatırlayıp kendime geliyorum♥️
B

u hafta içinde benim için çok güzel ve çok özel bir haber aldım. Neslican, tedavi sürecindeyken bir kitap yazmaya başlamıştı. Ailesi vefatından sonra kitabı ile ilgilendi ve 2020 Eylül ayında kitabı satışa çıkacak♥️ Bu beni çok heyecanlandırıyor. Bu yola onun gücüne özenerek çıktım ve yazdığı satırları, onu hissederek okuyacağım için sabırsızım♥️


Ve son olarak bu ve ardından gelecek birkaç bölüm kısa olacak. Ama sonrasında Sıla'nın ağzından anlatılacak ve upuzun bir bölüm gelecek🙈 Bölüm şarkısını da aşağıya bıraktım ben♥️

Adamlar-Derine İndik

Yeryüzünde nefes alan her canlı farklıdır birbirinden. Saçımız, gözümüz, sevdiklerimiz, nefret ettiklerimiz... Farklılıklarımızdır aslında bizi insan yapan. Hiçbirimiz yanımızdaki insana benzemeyiz. Ailemizle bile aramızda uçurumlar vardır. Aynı kandanız ama farklı insanlarız.

Gözümüzün gördüğü, aklımızın aldığı çoğu şey farklı olduğu gibi acı eşik değerlerimiz de farklıdır. Acılara, acıların büyüklüklerine verdiğimiz tepkiler de farklıdır. Kimimiz sıcak bir çay bardağını bile tutamazken kimimiz de avuçlarımızı alıp parmaklarımızla sıkı sıkı kavrarız bardağı. Bu birimizin diğerinden daha üstün ya da daha güçlü olduğunu gösterir mi?

Yağmura yakalandığımız o günün ardından kendime çok iyi bakmış ve hastalığın eşiğinden dönmüştüm diyebilirim. Ama Ulaş ise benim tam tersime hafta başında fazlasıyla hasta görünüyordu ki o da sonrasında hızlıca toparlamıştı.

O günden itibaren kasıklarıma saplanan ağrılar aslında sonrasında olacakların habercisiydi. Aldığım ağır ilaçlar sadece saçlarımı ya da kaşlarımı dökmüyordu. Çoğu insan kanseri sadece saçtan ibaret sanıyordu. Ama kanser de aldığımız ilaçlar da sistemimizi alt üst ediyordu. Aldığım kemoterapiler yüzünden regl düzenim birbirine girmişti. Kanseri yendikten sonra da vücudum kendini yeniden düzene sokmaya çalışıyordu. Bunu tedavinin bittiği ilk haftadan beri fark ediyordum.

Vücudum kendine hâlâ yeni bir düzen ararken de canıma okuyordu. Regl, çoğumuzun sancılı geçirdiği bir dönemken şu an benim için ölümden bir farkı yoktu. Normal bir kadına göre şu an 2 kat daha ağrı çektiğimi biliyordum. Aldığım haplar ağrımı kesmek bir yana dursun hafifletmemişti bile. Kasıklarımdan karnıma doğru uzanan, zaman zaman nefes almamı zorlayan ağrı sanki her geçen saniye kat be kat büyüyor ve bir bıçak gibi tenime saplanıyordu. Bu kadar ağrıya rağmen yine de iyi idare ettiğimi düşünüyordum. Tanıdığım çoğu kişiden daha iyiydi acı eşik değerim. Bu beni onlardan güçlü yapmıyordu belki ama en azından çoğu şeyi daha sakin yönetmemi sağlıyordu.

Kafamı sıradan kaldırıp sessiz sınıfa hızlıca göz attım. Okula gelir gelmez kafamı sıraya koyup uyumaya çalışmış, tuvalet gitmek dışında da pek bir şey yapmamıştım. Sıla ilk günden beri ağrımın geçmesi için bir sürü şey yapmaya çalışmıştı.

İPEK | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin