Herkese hayırlı Ramazanlar❤ Umarım hepiniz iyisinizdir. İftar sonrası tatlı niyetine, hazır havalar da ısınmaya başlamışken yaz esintileri taşıyan bir bölüm getirdim. Umarım çok seversiniz❤ Ben bölümü atıp sınavlarım için kaçıyorum. Sınavlarımdan sonra, özellikle de bayramdan sonra, kitap için bölümler daha hızlı gelecek gibi duruyor✨
İyi okumalar. Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmazsanız çok mutlu olurum. Instagram adresimizi de aşağı bırakıyorum☀
Instagram// ssirmanur
Tülay German-Ne Pleure Pas
Can Bonomo-Güneş
Çağan Şengül-Günaydın Sevgilim
Güneş...
Fırtınanın ardından varlığını belli eden güneş sıcaklığını da belli ediyordu. Ege'de bulunan bu güzel şehir güneşten nasibini uzun uzun alıyordu. Sanırım bu şehri en çok da bu yüzden seviyordum. Güneş hep varlığını belli ediyordu.
Diğer insanlar için çok da önemsiz gibi görünen detaylar bazen sizin hayatınızın merkezi hâline gelebiliyordu. Normal bir yaşam sürdüren hiç kimse uyandığında kolunu gördüğü için mutlu olmazdı herhalde. Çünkü onu kaybetmekle hiç burun buruna gelmezdi. Bu yüzden bu detay onu pek de mutlu edecek bir ayrıntı olmazdı. O gün yarı baygın bakışlarla ve saçma sapan şeyler mırıldanarak uyandığım o uykudan sonra kolumu gördüğüm ilk an benim hayatımın dönüm noktalarından biriydi hiç şüphesiz.
Hayatta birçok dönüm noktasına sahip olurdu insan. Bu bazen hissettiği bir duygu olurdu bazen bir olay. Kanserle çok küçük bir yaşta tanışmıştım. Birlikte büyüdük de diyebilirdim. Karakterimin oluşmaya başladığı yaşlarda sanırım yaşıtlarımdan biraz fazla dönüm noktasına sahip olmuştum.
Dönüm ya da kırılma noktası veya adına ne derseniz deyin kaybettiğim onca şeyin yanında kolumu o gün görmüş olmam benim hayatımın dönüm noktalarından biriydi. Çok gözyaşı dökmüştüm. Ama o korku ve gözyaşları beni sanki daha da güçlendirmişti.
Araba durduğunda gülümseyerek sargılı ve askıdaki kolumu tutarak dikkatle arabadan indim. Daha bu güzel yeri inceleyemeden yan arabadan inen Umay hızla gelip bacaklarıma yapıştı. "Hadi İpek sana ördekleri göstereyim. Hadi gidelim hadi!" Başımdaki şapkayı düzeltip güneş gözlüklerimi burnumun ucuna doğru indirdiğimde boyuna eğildim. "Tamam bakacağız," diyerek burnunun ucuna dokunduğumda karşımdaki Umay bir anda yükseldi.
Ulaş onu kollarından tutarak omzuna aldığında "Sabırsız bu kız ya!" diyerek söyleniyordu. Umay kıkırdayarak abisinin başına ellerini koyduğunda Ulaş Umay'ın ellerini tuttu. "Rahat mı böyle küçük hanım?" diyerek başını kaldırıp omzundaki Umay'a baktığında, Umay gülmekle meşguldü.
"Bu cadının tatlılığına uyup kendini sakın yorma. Ben bile acayip yoruluyorum," diye fısıldadığında güldüm. "Yahu yorulmuyorum ben," diye karşı çıktığımda ailelerimiz içeriye geçiyordu.
Ameliyat sonrası her şey çok güzel ilerlemiş ve kısa sürede taburcu edilmiştim. Evde uzun bir dinlenme sürecine geçiş yapmıştık. Yapmıştık diyordum çünkü tatil yapmamız gereken günler de onlar da benim yüzümden hiçbir şey yapamamıştı.
Ulaş'ın babaanne ve dedesi Seferihisar'daki yazlıklarında yaşıyordu. İzmir'deki evlerine pek uğramıyorlardı. Onlar da tatilde oraya gidiyordu. Bu sene bir farklılık yapmışlar ve bizi de davet etmişlerdi. Babaannesinin orada kurulu bir düzeni vardı. Onlar bu yazı memleketlerinde geçirmeye karar verdiğinde Sevda Teyzeler de tatillerini Seferihisar'da geçirecekti. Bu yüzden bizi de davet etmişlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İPEK | TAMAMLANDI
ChickLit[TAMAMLANDI] Hayat sizden her şeyinizi alabilir. Aşkınızı, arkadaşlarınızı, sağlığınızı... İpek lise birinci sınıfta vücudundaki değişimler ve ufak bir baygınlık sonucunda kanser olduğunu öğrendiğinde, hayatının çok farklı bir dönemine geçiş yaptığı...