48. Bölüm

1.3K 53 5
                                    

İyi okumalar☀

Instagram//ssirmanur

Ayna-Severek Ayrılanlar

Pinhâni- Dünyadan Uzak

Pinhâni-Bir Anda

Canozan-Kalbimden Tenime

Canozan-Aşk

Leman Sam- Daha Gidecek Yolumuz Var

Batuhan Kordel-Anıları Sakla

Madrigal-Seni Dert Etmeler

Yaşlı Adam-Yıldızlara Bak

Tom Odell-Another love

Parmaklarımın altındaki gitar telleri hareketlerimle birlikte kulağıma o güzel melodinin ulaşmasına neden olurken dudaklarım ise benden bağımsız bu sefer Fransızca bir şarkıyı mırıldanıyordu. Son günlerde, tıpkı şimdi yaptığım gibi elime gitarımı alıp uzun uzun şarkılar söylüyor ve bunları da kaydediyordum. Karşımda duran telefonun ekranında kendimi gördüğümde şarkıyı söylemeye devam ettim. Şarkı söylemek iyi hissettiriyordu.

Sabahtan beri burada öylece oturmuş kendi kendime şarkılar söylüyor, yanlış çaldığım her parçayı en baştan alıyordum. Zaman algımı o kadar yitirmiştim ki sadece kahvaltı ile durduğumu bile unutmuştum. Şarkı söylerken istemsizce gözlerimi kapatırdım. Yine her zamanki gibi gözlerimi kapatmış şarkıyı tüm hücrelerimde hissediyordum ki duyduğum ses beni gafil avlamıştı. "Ben dünyanın en yetenekli kızıyla birlikteyim."

Gözlerimi hızlıca açıp kafamı sesin geldiği yere, yani kapıya, doğru çevirdiğimde kapının aralığından başını uzatıp beni izleyen Ulaş'ı gördüm. Gitarı bir elime alıp ayaklandığımda karşımda duran telefonu da masaya bıraktım. "Ben gerçekten çok yetenekli bir kızla birlikteyim," dedi içeri girip beni belimden tutarken. Gitarı kenara bırakıp kollarımı boynuna doladığımda kıkırdıyordum. "Beni şımartıyorsun ama," dedim yalandan. O da bana ayak uydurup omuzlarını silkti ve "Şımarman hoşuma gidiyor," dedi elinin tersiyle yüzümü okşarken.

"Çünkü seni çok seviyorum," deyip yanağıma art arda öpücükler bırakırken huylandığım için kahkahalar atıyordum. Başımı arkaya atıp gülmeye devam ederken kahkahalarımın arasında "Ben de seni çok ama çok seviyorum," dedim. Tıpkı onun bana yaptığı gibi ben de ona onlarca öpücük bıraktığımda gülerek ayrıldık. Masanın üstünde açık bir şekilde duran telefonumun ekranını kilitlediğimde "Hoş geldin," dedim. Bunu en başta söylemem gerekiyordu sanırım.

"Ne yapıyorsun sen yine burada dünyanın en muhteşem kadını?"

İltifatı beni gülümsetirken kenara bıraktığım gitarı elime aldım. Parmaklarım tellerinde dolanırken "Şarkı söylüyorum," dedim. Pek de büyük olmayan odamda aramızdaki ufak mesafeyi kapattığında "Bana da söyleyecek misin?" dediğinde gülerek başımı iki yana salladım. "Nedenmiş?" diyerek anında harekete geçtiğinde omuzlarımı silktim.

"İyi bir çocuk olursan neden sonrasında söylemeyeyim ki?"

Onu kızdırmak için elimden gelen her şeyi deniyordum ama o asla kızmıyordu. "İyi biri olduğumu düşünüyordum," dedi elini gitarın üstünde gezdirirken. "Hatta o kadar iyi biri olduğumu düşünmüştüm ki seni götürmeye gelmiştim." Kaşlarımı çatıp "Nereye?" diye sordum. Omuzlarını silkti ve beni kendi silahımla vurdu. "İyi bir çocuk olursan neden sonrasında söylemeyeyim ki?"

İPEK | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin