41. Bölüm

1.4K 75 27
                                    

Herkese merhaba❤ Umarım hepiniz çok iyisinizdir. Ruhsal olarak biraz ağır bir bölüm oldu. Lütfen bunu bilerek okuyun🙏🏻 Uzun bir bölüm oldu bu yüzden beğenip yorum yapmayı unutmayın lütfen🙏🏻 Çok fazla bekletmeden sizi bölüme alacağım ama bir şeyler söylemek istiyorum.

Vize haftamda bölüm paylaşmamama rağmen İpek'in okunma sayısı çok fazla arttı🤍 Bu elbette çok mutlu edici bir durum ama bunun aniden olması beni biraz şaşırttı. Öncelikle yeni gelen herkese hoş geldiniz demek istiyorum, umarım sevmişsinizdir❤Eğer birinin önerisi ile geldiyseniz bana söyleyin lütfen ben de o kişiye teşekkür edebileyim❤✨Her birinize destekleriniz için teşekkür ederim🤍

Herkese iyi okumalar✨

Instagram// ssirmanur

Cem Adrian-Veda Busesi

Sezen Aksu-Son Bakış

Cem Adrian&Mark Eliyahu-Derinlerde

Cem Adrian&Mark Eliyahu-Kül

Acı ve sessiz ağıtların kapladığı hastanenin, yoğun bakımında titreyen gözlerimi açtığımda bulanık bakışlarım yavaşça etrafı taradı. Ardından kapandı. Güçsüz göz kapaklarım sürekli kapanırken onları uzun süre açık tutmak için çaba sarf ediyor ama her seferinde yeniliyordum. Gördüğüm görüntü ise bir an olsun değişmiyordu.

Kulaklarıma dolan ritmik sesler zihnime bir uğultu gibi dolarken son bir kez bulanık gören gözlerimi araladım. Gözlerim ilk önce beyaz tavanı buldu. Üşüyordum. İçerisi çok soğuktu ve sanırım titriyordum. Baygın bakışlarım sola döndüğünde onlarca kabloyu buldu. Sonra da o kabloların birkaçının uzandığı ekranı.

Ekrandaki değerlere bakıp kontrol eden doktor muydu yoksa hemşire miydi bilmiyorum. Kendi kendine bir şeyler mırıldanırken elindeki ufak ışıkla gözlerimi kontrol etti. Bir şeyler söylemek, bilgi almak istedim ama bunu yapmaya çalıştığımda konuşamadığımı daha doğrusu ağzımdan kelimelerin çıkamadığını fark ettim.

Bir şeyler yapmak istiyordum. Uykum vardı ve gözlerim her an kapanacak gibiydi ama o kadını durdurup bir şeyler söylemek, sormak istiyordum. Ne olmuştu bana?

Kadının elini tuttuğumda bana baktı. Yüzünü yüzüme yaklaştırdığında görüntüsü bulanıklaşıp netleşiyordu. Odağı bozulan bir kamera gibiydi gözlerim. "İpek, beni duyabiliyor musun?" diye konuştuğunda gözlerimi birbirine sıkıca bastırdım. Ardından elini tüm gücümle sıktım. Bir mesaj verdiğimi anlasın istiyordum. Anne ve babam neredeydi?

Kısılan gözlerinden gülümsediğini anlamam pek de uzun sürmemişti ki birkaç saniye içinde odadan çıkıp gitti. Güçsüz olan sadece bedenim değil aynı zamanda da zihnimdi. Anne ve babamı görmek istiyordum. Korkuyordum. Üşüyordum.

Düşünmeye çalıştım. Bana ne olduğunu düşünmeye çalıştım. Nerede olduğumu tahmin etmeye çalıştım. Ama bu karanlık savaş bile çok uzun sürmemiş ve ben yeniden uyumuştum.

***

Gözlerim birbirine yapışmaya yemin etmiş gibiydi. Zihnim çamurlu bir su gibiydi. Üşüyordum ve tüm bu olanlar bana hiç yardımcı olmuyordu. Elimin üstündeki ağırlığı hissediyordum. "Annem, İpek'im." Annemin sesini işittiğim anda kendimi o düştüğüm karanlık kuyudan tamamen çıkarmak istedim. Gözlerimi yavaşça araladığımda etraf bulanıktı. Gözlerimin hemen önündeki güzel yüzü netleşmeye başladığında kalbim hızlanmaya başlamıştı.

İPEK | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin