26

5.4K 299 43
                                    

Ali"

Ev dediğimiz yer sıcak bir yer olmalıydı  değil mi?

Babam gittiğinden beri biraz soğuktu bizim ki. Ama annem vardı. Bir de arada gelen Enis. Onlar olunca daha da sıcak olurdu. Şimdi bir de Kenan vardı. Yine ısınmıştı yanlızken soğuk olan evim.

İçeri girdiğinde ona sıkıca sarılma isteğimi bastıramadım. Bastıramayınca ben de içimden geleni yaptım. Enis öyle demişti. Kendin gibi ol. Kendim gibiyken böyleydim. O da bana sarılınca tüm endişem gitti. Acaba o da bir gün benden etkilenir miydi?

Oreletleri kupalara sıcak sıcak koyup salona geçtim. Sobanın yanına yaklaşıp kazağını da çıkarmış tişörtle oturuyordu . Beni görünce dikkatle süzdü.

-Ev çok sıcak, hani sen soğuk seviyordun.

-Sen geliyorum deyince yaktım. Üşüme diye.

Gülümseyip ayağa kalktı. Bir adım da  önüme gelip bardakları elimden aldı.

-Ama, ama sen misafirsin.

-Sen beni görünce elin ayağına giriyor yakarsın şimdi ortalığı. Ver ben koyarım masaya.

Haklıydı. Utanıp ağzımı kapattım. Bardakları eline bırakıp sobadan en uzak köşeye oturdum. Önce bana bakıp sonra elinde bardaklarla sobanın altında ki demire basıp ısıyı azalttı.

Yanıma gelip oturdu. Bardağı önüme bıraktı. İçine baktı yanıma otururken.

-Senin ki niye kırmızı?

-Şey çünkü, benim ki kirazlı oralet.

-Benim ki niye portakal?

-Bilmem, portakal seversin diye düşündüm. Sever misin?

Gözlerime bakıp cevapladı.

-Severim. Sen de limon sevmeliydin bence.

Deyip gülümsedi.

Yutkundum. Kalbim çıkacak gibi atıyordu. Hemen Enis'i arasam sorsam çok iyi olurdu ama başımın çaresine bakmam gerekiyordu bu akşam. Ne dediğini hatırladım. Tadını çıkar. Kendin gibi ol.

-Şey, mm, Kenan?

Oraletinden bir yudum alırken bana bakıp gülmeye başladı.

-Ali. Heyecanlanma. Söyle hadi.

-Şey, sen neden anason gibi kokuyorsun?

Kaşları kalktı. Anason kokuyordu ve kendi kokusu ile birleşince içimi  garip bir  his kaplamıştı çünkü güzel  kokuyordu . Sarılınca anlamıştım.

-Rakı içtim. Sen aradığın zaman  meyhanedeydim. Kötü mü kokuyorum?Çıkarayım mı tişörtü de koku rahatsız ettiyse?

Elini tişörtünün yakasına attığında panikle elimi eline koyup onu  durdurdum.

Yanımdayken bile heyecanlanırken   bir de bedenini görmek bana hiç iyi gelmeyebilirdi. Daha önce hiç başıma gelmemişti. Korkmuştum.

Kirpiklerim hızla kırpıştı.

-Şey, yo, yo şey yapma- yapma sen onu şeyapma, çıkarma - çıkarma. Kötü değil vallahi değil çıkarma sakın.

Eli hala yakasındayken avucunu ters çevirip elimi içine aldı. Gözleri dikkatle gözlerime bakarken yanıma yanaştı iyice.

-Ali, neden bu kadar heyecanlanıyorsun benim yanımda?

Gözlerimi kocaman açtım. Enis'in verdiği akılla giden ben ne hissediyorsam yine onu yapacaktım ve bodoslama duvara çarpacaktım. Ama içimden bu geliyorken elimden başka bir şey gelmezdi.

Dikkatle ama gülümseyerek yüzüme bakarken, başımı utançla eğdim.

-Şey, ben, bilmiyorum ama şey, bak böyle oluyor işte hep.

Deyip elini kalbime getirip üstüne bastırdım.Kalbim hızlı atıyordu. Zorlukla nefes alırken gözlerimi utançla da olsa yüzüne kaldırdım. Bana bakan gözleri güneş gibi parlıyordu.

-Ali sen benden hoşlanıyor musun? Onu mu söylemeye çalışıyorsun?

-Şey ben, bilmiyorum ki..

-Nasıl? Daha önce hiç böyle hissetmedin mi ?

Başımı önüme eğip sağa sola salladım usulca. 'hayır'

Doğru değildi aslında. Daha önce  bir defa daha  hissetmiştim böyle ama o duygu bundan daha yoğun bile olsa, çoktan yok hükmündeydi benim için.
Başladığı gün bitmişti çünkü.

Elini kalbimden çekip biraz daha yaklaştı,  sıkıca sarılıp  beni kendine bastırdı.

-Ali, özür dilerim.

-Dileme, sen bir şey yapmadın ki. Hem ben böyle çok mutluyum.

Biraz daha sıktı beni. Yine canı yanıyordu. Anlamıştım. Tek merakım neden canının yandığıydı. Ayrılıp yüzüne baktım.

-Şey, annem gelmiycek yarın sabah dokuza kadar  biliyomusun?

Kaşını kaldırdı ne demek istediğimi sorar gibi.

-Şey burada kalırsan uyurken sana sarılabilirim. İster misin?

-Neden bana sarılmak istiyorsun ki?

-Canının acısı geçer belki ben sarılınca. Olmaz mı?

Gözlerinden geçen buğulu acıyı gördüm. Bir şey demek için ağzını açıp geri kapattı. Susup sadece gözlerime baktı. Ben de ona baktım. Canı acıyordu yine. Yine acısına yandı canım benim de. Sustum.

Kalacaktı. Ben de ona sarılıp acısını saracaktım sessizce. İçimden bunu yapmak geliyordu.

_Bölüm Sonu_

00.44
Hava sıcak
Deniz'e özlem var. Çok.

Safir {Tamamlandı} Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin