'Ruelle /Madness'
'I see that look in your eyes
It makes me go blind'
➰
'Karanlığı yenmeye çalışmak beyhude bir çabadır çünkü onu yenebilecek tek varoluş Güneştir, tıpkı kötülüğü dönüştürebilecek tek iradenin iyilik olduğu gibi'Ali '
' biliyor musun? 'dedi adam' bir insanı sözlerinle darmadağın edebilirsin'
'biliyor musun?' dedi çocuk 'bir insanı susarak öldürebilirsin'
🐬
Ali'
Telefonu kenara bırakıp balkonda ki uzun koltuğa uzandım, yastığı biraz daha başımın altına çekip battaniyeye sarıldım,içimde sönmeyen bir ateş vardı, hava soğuktu ama bu soğuğa ihtiyacım vardı.
Son kez ufak bir parça almışlardı bedenimden, eşleşmeyi kontrol etmek için,biraz ağrım vardı, bense o küçük çocuğu merak ediyordum , acaba çok acısı var mıydı? küçücük demişti doktorum, o kadar küçük bir çocuk için basit bir acıya bile katlanması ne kadar zor olurdu kimbilir. Kendime döndüm yine'
'Utanmalısın Ali, küçücük bir çocuk ölümle savaşırken sen hala kalbinde ki sızıyı dert ettiğin ve Kenan'ı düşündüğün için utanmalısın'
'' Keşke hepsi yalan olsaydı Kenan, keşke''
On yedi yıllık yaşamım da babamın acılarının dinmesinden ve sağlığına kavuşmasından başka hiç bir şeyi böyle keskin bir istekle dilememiş olduğumu farkettim. Fakat zaman geriye alınamazdı ve içimde ki bu kırıklığın hiç olmamış olması sağlanamazdı öyle değil mi?
Kenan benimle oynamıştı. Param olsaydı ve paraya ihtiyacı olduğunu söyleseydi gözümü kırpmadan ona verirdim. Ya da paraya neden ihtiyacı olduğunu bilseydim belki yardımcı olabilirdim. Ama bunların hepsi havada asılı ihtimallerdi çünkü Kenan bana söylemek yerine oyuna katılmayı tercih etmişti. Neden yine de tüm kırıklığıma rağmen ona kızgın hissedemiyordum? Neden hala kötü biri olduğuna inanamıyordum? Ama doğru ya ben Kağan'ın da iyi biri olduğuna onca zaman inatla inanmışken şimdi öyle kolayca nasıl Kenan'ın kötülüğüne inanabilirdim ki. Önemi yoktu zaten. Neye inanırsam inanayım sonunda burada, kendi içimde kıvrılmış, ruhumda ki sızıntıyı anlamaya ve bastırmaya çalışıyordum.
Tekrar telefona uzanıp mesajları açtım, uykum vardı halsizdim ama uyuyamıyordum. Defalarca okuduğum mesajları yine okudum. Bu kaçıncı okumamdı. Ekranı kapatıp tekrar koltuğun dibine bıraktım.
Acısı vardı Kenan'ın . Mesajlarında bile hissedebiliyordum. Tıpkı onunla her yan yana geldiğimizde, gözlerinde, gülüşünde, sesinin tonunda sakladığını hissettiğim o keskin acıyı hissettiğim gibi mesajlarında ki çaresizliği de hissedebiliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Safir {Tamamlandı}
Ficción General'' Üzerimde uyur musun? '' Yüzüme dikkatle baktı, '' Ali'm çok ağırım '' ' 'Ağırlığını hissetmeye ihtiyacım var' ' Melek gülüşü yüzüne yayıldı,o kusursuzdu. Kolları ile sardığı, çarşafların arasında ki çıplak bedenimi, nazikçe altına çekti ve u...