Safir {Tamamlandı}

66

I Surrendar

+

Ali '

Çıtırtı seslerine uyandım. Gözlerimi açmak da zorlansam da yoğun kadifemsi kokusu, alkolle karışık nefesiyle birlikte burnumun ucundaydı.

Biraz çaba ile gözlerimi araladım. Şömineden gelen alevlerle aydınlanan odada yan dönmüş ve bacaklarımı karnıma kadar çekip birleştirdiğim ellerimi yanağımın altına sıkıştırmıştım.

Ne ara uyuyup kaldığımın farkında bile  değildim.

Hayatımda ilk defa içmiştim. O kadar çok mızmızlanmıştım ki sonunda bir bardak rakı içmeme  izin vermişti Kağan.

Gözlerim biraz ortamın ışığına adapte olunca, karşımda pırıl pırıl parlayarak beni izleyen gözlerini buldum. O da benim gibi yan dönmüş tek elini yastığının altına sokmuş diğeri belimde, bana bakıyordu.

-Kağan? Sen? Neden uyumuyorsun ?

Parmağını yüzüme düşen saçlarımın içine dolayıp nazikçe çekerek geriye ittirdi.

-Seni izlemek istedim.

Gülümsedim.

-Uyurken mi?

-Evet.

-Neye benziyormuşum uyurken?

-Meleğe benziyorsun, henüz bebek olan bir melek . Daha kanatların bile çıkmamış o kadar bebeksin ki.

Gülümsüyordu. Cennetti gülüşü. Annemin babamın ve Kağan'ın gülüşü. Cennet gülüşüydü.

- O zaman şey, mm, senin bebek meleğinim çünkü sen de kocaman siyah kanatları olan kara bir meleksin. Yakışıklı bir melek.

'' seksi bir melek ''

İkimiz birlikte gülmeye başladık. Kollarını bana dolayıp iyice kendine çekti. Sıkıca sarıldı. Başıma öpücükler bırakıp yanağımı çenemi küçük küçük ısırmaya başladı. O böyle yaptıkça benim kıkırtım artıyordu.

Kağan - Kara melekler insan yermiş sen onu bilmiyorsun bence.

Ali-Ama ben insan değilimki. Meleğim.

Tekrar öpmeye başladı.

Kağan-Meleksin, benim bebek meleğim. Yiyemiyorsam öperim ben de o zaman.

Nefes nefese kalmıştım kollarında kıkırdayarak tepinmekten. Sonunda ellerimi yüzüne çıkarıp yanaklarını avuçlarımın arasına alıp durdurdum onu. Gözlerine baktım. Merakla beni süzdü. Beni öpmesi çok hoşuma gidiyordu ve ilk öptüğünden beri hep istiyordum. Dudaklarımı acemice dudaklarına bastırdım. Geri çekildim. Tekrar öptüm ve sonra tekrar tekrar .
Taki  ne istediğimi anlayıp tek bir hamle ile beni altına çekene kadar.

Bu defa ikimiz de gülmüyorduk.

Kasıklarıma baskı yapan sertliğini hissettiğimde yutkunarak, arzuyla bana bakan gözlerine baktım. Uzanıp tekrar dudaklarını öptüm. Kalbinin değdiği yerde ki atış benim ki kadar hızlıydı.