-Ali?
-Ali?
-Siz ikiniz benim kapımın önünde ne yaptığınızı sanıyorsunuz?
Anında birbirlerini bırakıp bana döndüler.
Bir adım gerileyip battaniyeye daha çok sarıldım. Sanki o ikisinden beni battaniye koruyabilecekmiş gibi.
İkisinin de bakışları soruma cevap vermek yerine, önce yüzümde, üzerimde ve ayaklarımda gezindi. O an ben de ne kadar üşüdüğümü ve çıplak ayaklarımın nasıl acıdığını anladım. Birazcık sinirlenip kaşlarımı çattım. Hem bana neler yapmışlardı hem de onların yüzünden üşüyen ayaklarım acıyordu.
Kağan bana bir adım atınca Kenan da kolunu uzatıp önünü kesti. Anlık olarak bıraktıkları ayı dalaşı yine başlamıştı.
Kenan *Uzak dur çocuktan!
Kağan sertçe ittirdi Kenan'ın kolunu.
Kağan*Sanane oğlum koruması mısın sen Ali'nin!
Kenan *Korumasıyım evet sen de uzak duracaksın ondan. Şerefsiz herif.
Yan bir gülüş peydah olsu Kağan'ın dudağında.
Kağan *Oo şerefli konuştu.
Kenan *Lan kes, siktir git burdan.
Kağan son duyduğu cümle ile yüzünü Kenan'ın yüzüne yaklaştırıp burnunun ucuna kadar girerken kesik olan kaşını biraz daha yukarı kaldırdı. Ürkütücü görünüyordu böyle yaptığı zaman ama Kenan pek etkilenmiş görünmüyordu. Aynı bokun başka renkleriydiler işte. Üçüncü kişi ise onları tutmaya hazır halde tek ayağı ve eli aralarına uzanmış vaziyette duruyordu.
Kağan *Az daha konuş, konuş da ben seni bir sikeyim, öyle git.
Bunu demesi ve dönüp direk ayağıma bakması bir oldu.
Kağan*Donacaksın öyle eve dön hemen.
Ben şaşkınlıkla kal gelmiş önümde atışmalarını izlerken söylediği cümle ile kendime geldim. Şaşkınlığım aklıma gelenle çok uzun sürmedi.
Birden annemi hatırladım, evet annem her an sokağın başında görünebilirdi ve kıyamet kopardı. Daha ben burada ne yaptıklarını anlamamışken anneme nasıl anlatırdım. Anlatamazdım. Bir şey yapmalıydım.
Küçücük bedenimle korkusuz bir civciv gibi iki ayının arasına attım kendimi. Bu kadar yeterdi. Hastaneden yeni gelmiştim, halsizdim, uyku üzerimde ısrarcı bir ağırlık yapıyordu, annem tehlikesi söz konusuydu ve bu ikisinin benimle oyun oynadıkları yetmiyormuş gibi birde gürültülerini çekemezdim.
Aralarına girip ellerimi göğüslerine koydum.Önce Kağan'a baktım.
Ali*Donarsam da sizin yüzünüzden olacak.
Ali *Ayrıca sorumu geri aldım, lütfen gidip başka yerde kavga edin, annem her an gelebilir ve bizi böyle görürse ben herşeyi anlatmak zorunda kalırım.
Kağan *İyi ya işte anlatırız biz de. Bu şerefsizin sana yavşayıp rahatsız ettiğini.
Demesiyle gözlerimi fal taşı gibi açmış halde, yeni yeni tanıştığım öfke duygumla Kağan'ın gözlerine diktim gözlerimi.
Bu kadar saçmalık yeterdi. Bedenimi biraz daha ona yaklaştırıp yüzümü yukarıdan bana bakan yüzüne kaldırdım.
Ali *Deve kendi sırtının eğrisini bilmez yılana eğrisin dermiş. Olur söyle, ama kendi yaptıklarını eklemeyi de unutma!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Safir {Tamamlandı}
General Fiction'' Üzerimde uyur musun? '' Yüzüme dikkatle baktı, '' Ali'm çok ağırım '' ' 'Ağırlığını hissetmeye ihtiyacım var' ' Melek gülüşü yüzüne yayıldı,o kusursuzdu. Kolları ile sardığı, çarşafların arasında ki çıplak bedenimi, nazikçe altına çekti ve u...