46

4.3K 216 44
                                    


📍
En büyük güç masumiyettir.

İçinde ateşten de kor yanan kızıl hareler biriktirir. Ortaya çıktığında kalbinizi bir mahşer yerine çevirir.

📍

Ali'

'Zor zamanlardan geçerken yanımda olmadıkları için kimseyi suçlayamam , bu benim yolumdu. Şimdi başımı yerden göğe kaldırabilirim gururla, çünkü o yolu, ben, tek başıma geçtim. '

📍

Babam gittiğinden beri annem hem anne hem baba olmaya çalışmıştı. Çabuk sinirlenir kolay affeder, sık sık merhamet eder ve ağlardı. Sanırım ufak bir farkla bütün huylarımı ondan almıştım.

On yedi yıllık hayatım on sekize giderken Kağan'ın da çabaları ile okulda bile yanlız geçmişti. Babamı kaybetmiş olmamın acısını arkadaşlarımla oyalanarak daha kolay atlatabileceğimi söyleyen anneme artık Enis dışında bir arkadaşım olmadığını söylemekte çok zorlanmıştım ama zaten o sebebini asla bilmese de, çoktan anlamıştı bir şeylerin ters gittiğini. Bu yüzden Kenan ile  tanıştığım da bir arkadaşım daha olduğunu öğrendiği için benden çok o sevinmişti . Şimdi ben nasıl anlatabilirdim ki ona tüm bu oyunları. Kağan'ın bana uzun zamandır yaptıklarını . Kenan'la ortak olup benimle ne amaca hizmet ettiği belli olmayan bir oyun oynadıklarını. Nasıl anlatabilirdim?

Kenan ve Kağan'a baktım. Sahi neden birbirine hiç benzemeyen bu iki adam bir araya gelip bana böyle bir oyun oynamışlardı. Evet Kağan zaten böyle biriydi ve kendisinin de itiraf ettiği gibi amacı benimle yatmaktı. Ne demişti '' bir gece, tek bir gece ve egom tatmin olacak '' Bu muydu yani tüm bu saçmalığın sebebi?Peki Kenan, o Kağan gibi biri değildi. Daha sakin ve daha nazikti. Belki de değildi. Doğru ya bu bir oyundu.Bunu anımsamak canımı acıttı.

Adını koyamadığım hislerim vardı. Peki ama Kenan'ın bundan çıkarı neydi. Düşünmekten yorulmuştum. Oysa ki herşeye rağmen tüm acılarım ve kırgınlıklarım ile birlikte içine sığındığım, bana göre sıcak ve mutlu bir hayatım vardı.

Babamı kaybetmiştim ama anneme sahiptim . Okulda hiç arkadaşım kalmamıştı. Hep dalga geçilmiştim ama Enis gibi beni her daim düşünüp destek olan bir dosta sahiptim. Kalabalıkta gözüm yoktu. Az ve öz olanı severdim zaten.

Yorgun bir nefes çektim.

Önümde ki sahne bitmesini istediğim bir filmin uzayıp giden repliği gibiydi . Bir türlü bitmiyordu çünkü sarmal gibi dönüp duruyor benzer şekilde tekrar ediyordu. Tek isteğim bir an önce bu hastaneden annemi de alıp gitmekti . Kenan'ın hangi Kenan olduğunu öğrenmeden, Kağan ve Kenan'ın  bana ne tür bir oyun oynadıklarını anlamadan önce gitmeliydim.

Sarı beyaz, altın rengi taşlarla döşenmiş sakin hastane koridorunun diğer ucunda yine birbirleriyle bilek bileğe tutuşmuşlardı . Annem anlamsız gözlerle onlara bakıp sakin olmalarını söylüyordu . Kim olduklarını bilmeden onlara yardımcı olmaya çalışıyordu.

Düşündüm.
Neden izlemek ya da katlanmak zorundaydım. Kendimi drama tadında bir dizide, komedi oynamaya çalışan eğreti başroller gibi hissetmeye başlamıştım . Neden idare etmek zorunda hissediyordum. Saf ve iyi olduğum için mi? Geç anlasamda yapmam gereken aslında çok basitti. Belki de artık babamın oğlu olmamın zamanı gelmişti. Dayanabileceğim tek güç kendimsem eğer en iyisini yapmaya çalışmalıyımdım. Kendim için, annem için.

Son kez düşündüm ve karar verdim. Artık bir jilet kesiğine ihtiyacım vardı.

Hızlıca yürüyüp yanlarına vardığım da onlar kafa kafaya  tartışırken, ayırmaya çalışan annemin koluna doladım parmaklarımı. Sertçe geri çekip arkama aldım. O an üçü de durup benden beklenmeyen bu ani girişe odaklandılar. Annemi, arkasında ki koltuğa doğru ittirip oturmasını sağladım. Üçünün de duyabileceği en kısık tonda konuştum. Burası bir hastaneydi ve annemin işyeriydi.

Safir {Tamamlandı} Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin