Size gelsin Ivan Torrent /Vis Mortix...
Kağan '
'Dünyadaki en kör insan, kalbi kör olandır . Sen öyle parlaktın ki ben bile görebildim seni'
.+.1.
Suratıma inen her tokat da nefretim katlanarak artıyordu.
Çocukluğumdan beri gördüğüm zamansız zamanlarda ki şiddetli muamele, içimde ki insani varlığı isyankar bir canavara dönüştürmeye başlamıştı ve artık çocuk da değildim.
Babama olan, körelmiş, sevginin zerresini içermeyen duygularımın acısını , onunla baş edemediğim yaşlarda etrafımdakilerden çıkarıyordum. Tıpkı Ali'ye yaptığım gibi ve o günden bugüne bu bir alışkanlık halini almıştı bende.
Bundandı istediğimi alamadığımda hırçınlaşmam ve almak için gözlerimin de kalbim gibi kör olması.
Sesinde ki şakımayı ilk duyup masum ama itaat etmeyen bakışlarını ilk gördüğüm de içime düşen kıvılcımı söndürmek için iki yıl uğraştım. Yine de onlarca kadınla yatıp uyandığım her sabah, açılan gözlerimden önce Ali uyanmaya başlamıştı zihnimde. Kıvılcım gitgide büyümüş etrafımda ateşten bir çember haline gelmişti. Bense o çemberin içinden çıkmaya çalışırken duygularımı yanlış anladığımı anlamak için çok geç kalmıştım.
Sonunda içimdeki karanlık boşlukta kahkahalar salan haylaz ve kötü çocuk, onun gülüşünde ki masum çocuğa teslim olmuştu . İlk kez Ali'yle başlayan ve benim farkedemediğim bu değişimin ilk meyvesi de Melis'di.
Ağlayan yeşil gözlerini ,minik burnundan süzülüp büzüşen minik dudaklarına doğru akan boncuk gözyaşlarını görüp, nefes alamadığımda anlamıştım.
İlk defa bir başkasının acısı için canım acımıştı.
Bir şeyler değişiyordu ve bunlar hep Ali'nin suçuydu.
Kendimi içine sakladığım, karanlık kalbimdeki duygusuz boşluktan başka güvenli yer tanımaz ve başka yerde nefes alamazken, nefesi nefesim olmuştu. Artık yaşamak için onun nefesine ihtiyacım vardı.
Kağan''
2.
-Nerde lan o para?! Nerde!?
Üzerime üzerime yürüyordu. Eskisi gibi değildik artık çünkü aynı ebatlardaydık ve bana gücünün yetmeyeceğini biliyordu. Bir süredir beni sıkıştıramıyor acısını başka şekillerde çıkarıyordu. Tek varisi olmasam hep söylediği şekilde annem gibi çoktan beni sokağa atmıştı bile. Ben de artık biriken öfkeme mani olamayıp ona karşılık veriyordum. Anneme yaptıklarına ve bana çocukluğumdan beri ettiği eziyetlere artık tahammül edemiyordum.
Kin ve nefret doluydum.-Geberip gideceksin bir gün, arkanda bıraktığın tek şey paran olacak ve zaten bütün paran bana kalacak, neyi dert ediyorsun hala?
Sesim beklediğimden daha yüksek çıkarken titremesine engel olmaya çalışmıştım.
Yüzüme inen dördüncü tokatla başım sağa savruldu. En sertiydi bu ve o an içimde biriken tek şey öfkeydi. İki yakama yapışıp beni geri ittirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Safir {Tamamlandı}
General Fiction'' Üzerimde uyur musun? '' Yüzüme dikkatle baktı, '' Ali'm çok ağırım '' ' 'Ağırlığını hissetmeye ihtiyacım var' ' Melek gülüşü yüzüne yayıldı,o kusursuzdu. Kolları ile sardığı, çarşafların arasında ki çıplak bedenimi, nazikçe altına çekti ve u...