Arın 'dan
-Kağan, hayırdır ne bunlar?
Ayakta durmuş masanın üstüne yaydığı fotoğraflara bakıyordu Kağan.
Başını çevirmeden cevapladığın da sesi de oldukça gergin çıkmıştı.-Fotoğraflar. Beklediğim fotoğraflar.
Yürüyüp masanın başına gittim.Önce masanın üstüne yaydığı bir kaç fotoğrafa sonra yüzüne baktım.
Kağan'ın resimlere bakarken seyiren çenesi dikkatimden kaçmadı.
Fotoğraflar Ali ve Kenan'a aitti. Belli ki Kenan bir şekilde ayarlayıp fotoğrafları göndermişti Kağan'ın istediği gibi.
-Neden böyle gerginsin, istediğin oluyor işte?
Gözleri kısık ve kinayeli bir anlamla bana döndü. Sinirli olduğu anlarda konuşurken dişlerini gıcırdatma eğilimi vardı.Sıktığı dişlerinin arasından gergince konuştu.
-Bana hayır dedi. Bana. Ama daha on gün olmadan neredeyse Kenan'ın kollarına atlamış. Ulan ben senin..
Elini ensesine atıp sertçe sıkarken diğer eli ile fotoğrafları bir fiske vurarak daha da dağıttı.
Bıkkınlıkla gülümsedim. Bu işin boku çıkmaya başlamıştı ama Kağan'ı durdurmam imkansıza yakındı. Son bir yıldır uğraşıyordum ama asla vazgeçmemişti.
-Kağan, belki sen de ilk seferinde homofobik gibi davranıp çocuğa dalga geçmek için teklif etmeseydin seni de reddetmezdi, kimbilir, belki sen de 'seni sikmek istiyorum Ali ' demek yerine arkadaş olmayı teklif etseydin kabul ederdi, he ne dersin?
Göz kırptım kinaye ile. O da karşılık olarak çenesini kaşırken daha sinirli bir ifade ile baktı bana.
-He sen şimdi laf mı sokuyorsun bana, doğrucu davut mu oldun şimdi? Başta sen de taşak geçiyordun ya lan ? Dingil.
Başımı tebessüm ederek salladım.
-Çocuktuk, büyüdük, ben yanlış olduğunu anlayıp yanlışımdan döndüm kardeşim, sen de dön diye bir yıldır uğraşıyorum ama yok, maşallah sağlam vicdansız çıktın lan.
-Kes ya,vır vır, bilip bilmeden konuşma.
-Kardeşim emin ol biliyorum.
-Ne biliyorsun lan, ne? söyle ben de bileyim?
-Kağan'ım kardeşim, biz aynı tayfaydık dimi, bak ben mezun olalı iki yıl oldu, sen hala okulda çift dikiş..? Göz kırptım.
-Ee? Göz kırptı.
-E si bunu Ali için yaptın. Ali gözünün önünde olsun diye yaptın. Ali'ye aşıksın oğlum sen. Tamam başta değildin ama sonra onunla uğraştıkça değiştin oğlum sen.
-Saçmalama lan. Bir kere siksem bitecek o iş.
-He aynen, anladım ben,ondan mı son bir yıldır Ali'ye senden başka sataşan kim olursa gizlice sıkıştırıp tehdit ediyorsun?
-Oğlum boş yapma, acı çekecekse de yanlızca benim elimden çekecek. Olayım bu benim.
-Aşıksın işte lan.
-Değilim amına koyarım bak,değilim delirtme beni durduk yere.
Gözleri alev saçarken bana bakıyordu. Kibir böyle bir şeydi işte ama onun da kabahati yoktu. Aile yadigarıydı bu huy ona. Baba yadigarı.Yine de kocaman yetişkin insanlar olmuştuk artık ve doğru ile yanlışı ayırt edebilme zamanımızdı.
-Saklan Kağan'ım saklan,iyi saklan,aman kimse anlamasın aşık olduğunu dimi?
-Boş yapma Arın, yeter zırladığın tepemde,ne diyeceksen de siktir git hadi.
Bu hali beni gülümsetiyordu sadece çünkü için de bir savaş verdiğini çok iyi biliyordum.
-Oğlum senin şu kibrin egon olmasa, az da sakin bir adam olsan çiçek gibisin de işte. Neyse boşver, e napıcan şimdi bunları?
-Ses kaydı istedim Kenan'dan,tamam dedi, bakalım verecek mi, iki günü daha var. Sonra sıra Ali'de.
Ben sessizce ona bakarken o gözlerini kısıp kafasını fotoğraflara çevirdi yine. Parmağını bir tanesinin üstüne bastırıp dişlerini gıcırdattı.
-Yanlızca ben, ben sana acı verebilir ve dokunabilirim. Bunu anlayacaksın.
___Bölüm Sonu ___
Dikkat! Kaygan zemin!
İşte bunlar hep uranüslülerin suçu.
Kağan
Adamın elleri ile aşk yaşıyorum. Deniz'in elleride çok güzeldir.
Seviyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Safir {Tamamlandı}
General Fiction'' Üzerimde uyur musun? '' Yüzüme dikkatle baktı, '' Ali'm çok ağırım '' ' 'Ağırlığını hissetmeye ihtiyacım var' ' Melek gülüşü yüzüne yayıldı,o kusursuzdu. Kolları ile sardığı, çarşafların arasında ki çıplak bedenimi, nazikçe altına çekti ve u...