Kenan
Pamir
₺-Abi nereye gidiyoruz onu anlamadım. Ali'nin mahalleye mi?
-Evet, tut şunu ayakkabıyı giyemedim amına koyayım , ceketimi versene ordan.
-Kenan'ım sakin ol, sen niye panik oldun şimdi onu anlamadım.
-Lan çocuk ortada yok. Mesajlara cevapta dönmüyor. Okuyor ama. Cevap yok. Çaktı mı oyunu nedir?
-He para yalan olur diyorsun yani? E bakalım gidip o zaman hadi, al ceketini.
-Aynen öyle kardeşim, para yalan olur.
Sokağa çıkıp iki alt mahalleye doğru yürüdük. Yeni taşındığımız için neredeyse kimse bizi tanımıyordu. Orta direk bir mahalleydi burası. Ali de benim gibi bursla kazandığı zengin okulunda okuyordu. Ben de özel üniversiteye bursla girebilmiştim. Bir taraftan işe gidip diğer taraftan okumaya çalışmıştım. Annem öğretmendi, babam gittikten sonra kıt kanaat kaldığımız için çalışmaya da başlamıştım. Melis'imin hastalığı çıkınca para yetişmediğinden oturduğumuz evi satıp burada ucuz bir eve kiraya çıkmıştık. Paranın bir kısmı ile babamın bize takıp gittiği tefeci borçlarını kapatıp gerisini tamamen özel hastane masraflarına ayırmıştık. Sonuç ise çok daha büyük paraya ihtiyacımız olduğu gerçeğiydi.
Hızlıca yokuşu aşağı inip Ali'nin evinin karşısında ki sokağa girdik. Önce evi kestim biraz. Ses seda yoktu. Dün okuluna gidip bulamamıştım. Şimdi de evde yok gibiydi.
-Kenan böyle olmaz bu kardeşim bekle sen, görünme, ben hallederim.
Kolunu tuttum.
-Napıcan lan?
-Ziline basıcam abi. Evdeyse öğrenmiş oluruz en azından .
Kolunu bıraktım.
Pamir apartmana doğru yürüyüp direk ziline bastı.
Bir kaç saniyelik boşluktan sonra ses çıkmayınca tam ümidi kesicektim ki sokağı gören bir pencereden açılma sesine kaldırdım gözlerimi. Oradaydı. Başını aşağı eğince Pamir'i gördü.
Sesini duydum, çok yorgun ve hasta geldi kulağıma. Pamir bir yanlışlık olduğunu söyleyip özür diledi ve bana doğru geri geldi. Ali de camı kapatıp içeri girdi. Arkamızı dönüp hızlıca sokağı terkederken bir kaç çocukla yanyana geçtik. Kendimizi farkettirmeden sokağı döndük.-Kenan çocuk hasta gibiydi sanki.
-Farkettim. Ondan gitmedi okula demekki.
-Cevap da ondan yazmadı belliki.
-Olabilir.
-Eee napıcaksın şimdi?
-Arayıp konuşsam,lan vakitte daraldı. Nasıl kandıracağım ben bu çocuğu, kız değil ki taktik yapayım.
-Abi sen de kız gibi düşün, kalp bu yani sonuçta, ha kız ha erkek aynı şeyden neden etkilenmesin.
-Doğru ya, ne bileyim oğlum işte, başta dalga geçtim de, bu da değişik bir durummuş , kendimden tiksinmesem bari işin sonunda, neyse hadi sen kaç kız beklemesin, gerisini ben hallederim.
-Tamamdır. Ararsın bir şey olursa.
-Eyvallah kardeşim.
Telefonu tuşlayıp penceresini görebileceğim bir yere geçtim.
Bir kaç çalıştan sonra açtı.
Önce öksürük sesi geldi. Hastaydı cidden.
-Efendim.
-Ali? İyi misin?
-Hıhı. Sen iyi misin?
-İyiyim ama seni çok merak ettim. Hasta mısın?
-Şey yok biraz kırıklık var sadece üzerimde.
-Önemli bir şey mi?
-Yo değil merak etme ama işte ondan dönemedim sana özürdilerim . Telefonu okulda açtım bugün, sonra da kendimi kötü hissedince eve geri geldim yattım. Sen nerdesin?
-Cama çıksana az bi.
-Hangi cama?
-Odanın camına Ali.
Bir kaç saniye sonra perdesini çekip camı açtı.
-Karşına bak.
Sokağın başına çıkıp kendimi gösterdim. Beni görünce içten bir gülümseme yayıldı yüzüne. El salladı cocuksu bir edayla.
Hayatımda hiç bu kadar masum bir sevinme şekli görmemiştim. Ben de el salladım.-Ama sen neden geldin ki buraya kadar?
-Sana ulaşamayınca merak ettim.
Sen hasta olduğuna ve hava da biraz kestiğine göre ben gitsem iyi olur. Hadi kapat pencereni içeri gir.-Şey, buraya kadar gelmişsin beklesene aşağı geleyim.
-Hava soğuk ama.
-Olsun üstümü sıkı giyer inerim.
-Daha çok hasta olma sonra Ali. Emin misin?
-Evet seni görmek istiyorum.
-Peki.
Telefonu kapatıp cebime attım. Olacaktı bu iş. Basitçe sunduğum ilgi alaka taktikleri işe yarıyordu. Suçlu hissetmem gerekirdi ama hissetmiyordum. Melis'den daha önemli bir şey yoktu. Onun hayatı için bir bedel ödenmesi gerekiyordu ve bu bedeli ödemek için malesef kader Ali'yi seçmişti.
_Bölüm Sonu_
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Safir {Tamamlandı}
Fiksi Umum'' Üzerimde uyur musun? '' Yüzüme dikkatle baktı, '' Ali'm çok ağırım '' ' 'Ağırlığını hissetmeye ihtiyacım var' ' Melek gülüşü yüzüne yayıldı,o kusursuzdu. Kolları ile sardığı, çarşafların arasında ki çıplak bedenimi, nazikçe altına çekti ve u...