Kenan 'Gözlerim kapalıyken ayıktım. Her yanım acı içindeydi. Görmezden geldim. Acı eşiğim yüksekti ve bu son maçla eşiği daha da yukarı taşımıştım. İlk defa bu kadar dayak yemiştim. Maçı almak için, canım pahasına da olsa düştükce kalkıp direnmem ölümüme yol açabilirdi ama biri bahise çok sağlam para yatırmıştı ve bana oynamıştı. Tam da Melis'imin ihtiyacı olan paraydı bu. Ucunda ölüm bile olsa o parayı alma pahasına dayanmıştım ama sonunda kazanan ben olmuştum. Bedenim de ki acılarda bedeliydi. Dayanabilirdim.
Göz kapaklarım gülle oturmuş gibi ağırdı. Yavaşça araladığımda ilk gördüğüm şey Şerifin sarsak suratıydı . Burnumun ucuna girebildiği kadar girmiş kocaman gözlerle suratımı incelerken homurdanıyordu . Gözlerimi açıp homurdanmasına gülmeye çalıştım ama acıdan sadece yüzüm ekşimişti. Ne haldeydim kim bilir.
Şerif - Ovv kardeşim sağlam dayak yedin, öleceksin diye çok korktum.
Göçmen kafasına bir tane geçirince başını tutup sustu.
Göçmen - Kenan'ım gardaşım nasılsın çok ağrın var mı?
Konuşmak için ağzımı açar açmaz acıyla geri kapattım. Belli bir ayarda konuşmaya çalıştım.
-İyiyim kardeşim iyiyim.
O an duyumsadığım garip yumuşak bir hisle elim yanağıma kaydı.
Çocuklara baktım.
Yumuşak bir dokunuş uykuda yakalamıştı sanki beni ve yine ben uyanmadan gitmişti. Arkasında da sadece izini bırakmıştı. Zoraki çıkan sesimle konuştum.
-Hanginiz öptünüz lan beni?
Birbirlerine baktılar.
Elleri havaya kalktı dudaklar anlamaz biçimde büküldü.
Hayaldi bu yumuşak his herhalde .Etrafa bakındım. Aklım yeni yeni yerine geliyordu.
-Annem nerede , Melis iyi mi? Pamir maçın parasını almış mı? Donör şerefsizini bulmam lazım benim hemen telefonumu verin.
Yanıma yaklaşıp sandalye çekti ikisi de.
Göçmen - Gardaşım az sakin ol. Hiç bir sorun yok. Annen Melis'i bahçeye çıkardı. Pamir buradaydı biz gelince işe gitti. Parayı da annene teslim etti. Annen de birazdan gelip çok güzel haberler verecek sana. Donör filan aramana da gerek yok artık.
İkisi de tebessüm edince bir garip hissettim.
-Ne oldu lan? Ne demek gerek yok?
Yattığım yerde doğrulmaya çalışıp Göçmen'in desteği ile arkama yaslandım. Tam da o esnada annem girdi içeri.
-Oğlum, Kenan'ım.
Yüzünde hem büyük bir gülümseme hem gözyaşı vardı. Gelip sarıldığında acıyla inlememek için dişlerimi sıktım. Geri çekilip Şerif'in verdiği sandalyeye oturdu. Ellerimi tuttu.
-Nasılsın yavrum, ağrın sızın? Doktor bir kaç güne bir şeyin kalmaz dedi.
Gülümsüyordu. Yüzüne bahar konmuştu sanki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Safir {Tamamlandı}
Ficțiune generală'' Üzerimde uyur musun? '' Yüzüme dikkatle baktı, '' Ali'm çok ağırım '' ' 'Ağırlığını hissetmeye ihtiyacım var' ' Melek gülüşü yüzüne yayıldı,o kusursuzdu. Kolları ile sardığı, çarşafların arasında ki çıplak bedenimi, nazikçe altına çekti ve u...