Bölüm 19

1.7K 51 5
                                    

Multi: Buray-Çift Gökkuşağı

"Her son bir başlangıçtır..."

Hızla üzerime kırmızı bluz ve mavi kotumu giydim. Saçlarımı topuz yapıp Öykü'nün yanına gittim. Sabırlı bir şekilde beni bekliyordu. Onun bu haline güldüm.

"Geldim çıkalım." Dedim. "Şükür!" Dedi ve evden çıktık. Arabaya binip radyoyu açtım. Radyoda çalan şarkı Buray-Çift Gökkuşağı'ydı. Öykü'yle birbirimize baktık. Bir anda bütün acılarımı silmek istedim. Hayata yeniden neşeli başlamak istedim.

Kucağımda duran elimi tuttu Öykü. Umutla ona baktım. "Sadece unut Eylül. Hayatından bütün gözyaşlarını, acılarını, kalp kırıklıklarını çıkar. Sadece şarkıya odaklan. Güneşe, rüzgara, çiçeklere, bulutlara odaklan ve sadece şarkıyı söyle." Dedi Öykü. Haklıydı. Odaklanmam gereken başka şeylerde vardı. Artık her şeyi geride bırakıp beyaz bir sayfa açmam gerekti.

Öykü başladı yavaşça, "Çift gökkuşağı çıkar, sen yağmurda gülünce..." Devam ettim onunla beraber. "Yaz erken gelir, buzullar erir, sen bana yürüyünce." Aynı anda güldük.

"Çift gökkuşağı çıkar, sen yağmurda gülünce! Yaz erken gelir, buzullar erir, sen bana yürüyünce!" Diye şarkıya eşlik ettik. Günler sonra kendimi ilk defa bu kadar heyecanlı, umutlu ve neşeli hissediyordum. Neredeyse unutmuştum bu hisleri. 10 dakika sonra kahvaltı yapacağımız yere gelmiştik. Denizin kenarında; çok güzel bir yerdi. Hemen bir yer seçip garson çağırdık. Sipariş verdikten sonra denize baktım. Bütün kötü şeylerin suyla beraber akıp gitmesini diledim. Aklıma Kuzey düştü o sırada. Ne yapıyordu acaba? Onu birkaç günde mahvetmiştim. O da dağılmıştı benim gibi. Parçaları farklı yönlere savrulmuştu.

Rüzgar eserek tenimi sıyırıp geçti. Gözlerimi kapadım tatlı serinlikle. Aralardan çıkan şaçlarım uçuştu rüzgarla birlikte. Telefonumun çalmasıyla geri açtım gözlerimi. Kuzey arıyordu. "Efendim?" Dediğim sırada siparişlerimiz gelmişti. "Eylül... Nasılsın miniğim?" Gülümsedim o görmese de. "Buyurun efendim." Diyerek tabaklar konuldu önümüze. Ben söze atlayacakken Kuzey konuştu. "Erkek sesi miydi o?" Sinirli çıkmıştı ses tonu. "Evet." Dedim kaşlarımı çatarak. "Siz neredesiniz?" Dedi yine o sinirli ses tonuyla. Öykü'ye baktım. "Öykü biz neredeyiz?" Diye sordu. Öykü çayından bir yudum aldı ilk önce, "Denizin kenarında, bir restoranda." Dedi.

"Denizin kenarında, bir restorandaymışız Kuzey." Bir nefes alış duydum. "Neyse, ben özür dilerim. Sabah için. Ne dediğimi hatırlamıyorum. Ama sabah seni aramışım. Sarhoştum, özür dilerim." Dedi mahçup bir sesle. "Önemli değil. Sadece beni özlediğini ve geri dönmemi falan söyledin." Dedim gülümsemem büyürken.

"Ne, ne dedim? Siktir... özür dilerim. Gerçekten... bana bakma, istediğin kadar kal." Ufak bir kıkırtı kaçtı ağzımdan. "Bu gün geleceğim. Buradaki son günüm." Dedim. Birkaç saniye sustu. "G-geliyor musun?" Dedi heyecanla. "Evet." Dedim ve ağzıma bir zeytin attım. "Tamam o zaman. Uçağa bindiğinde ara beni. Gelip alırım." Dedi. "Tamam." Diyip kapattım telefonu.

Öykü'nün üzgün bakışlarıyla karşılaştım. "Gerçekten gidecek misin Eylül?" Dedi. Başımı salladım hafifçe. "Gideceğim. Ama gidince ne yapacağım bilmiyorum. Berkay'ı çok özledim. Abimi bile çok özledim. O ne yapsa da abim benim. Ben abimden hiç bu kadar kötü ayrı kalmamıştım." Dedim başımı eğerek. "Siz kardeşsiniz Eylül. Sen istemesen bile kalbin affedecek abini." Çayımdan bir yudum aldım. "Bilmiyorum, ama ya abim bana inanmazsa?" Gözlerim doldu birden. Abimin bana inanmaması korkusu... Her ne olursa olsun ondan uzaklaşmak istemiyordum.

*

Öykü, hava alanına getirmişti beni. Sıkıca sarıldım ona. "Teşekkür ederim Öykü. Yaralarımı sardığın için, beni dinlediğin için ve en önemlisi bana inandığın için." Sırtımı sıvazladı. "Sen benim kardeşimsin Eylül. Ben hep senin yanındayım, merak etme. En yakın zamanda yine gel. Olur mu?" Gülümseyerek başımı salladım. "Geleceğim... En yakın zamanda." Öykü'yü orada bırakıp uçağa giden yola ilerledim. Kuzey'e kısa bir mesaj atıp telefonu kapattım. Arkama dönüp baktım ve Öykü'ye el salladım. Gülümseyip eliyle öpücük attı bana. Gülümsedim.

Yine Mi Sen? (TAMAMLANDI!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin