Not: Eylül'ün 7,5-8 aylık hamile olduğu zamanlar.
Eylül'den
"Kuzey!" Diye seslendim aşağıya doğru. Telaşla merdivenleri çıktı. "İyi misin Eylül? Bir şey mi oldu?" Gülümseyerek başımı iki yana salladım. "Hayır, iyiyim. Sadece kızımızın odasını düzenlerken çok yoruldum. Sende çalışıyorsun diye rahatsız etmek istemedim ama biraz yardım eder misin?" Ellerini yanaklarıma koyup alnımı öptü. "Ederim tabi bebeğim. Söyleseydin ben yapardım hepsini. Bir daha çalışıyorum falan diye sakın her şeyi tek yapma. Tamam mı sevgilim?" Gözlerimi kırpıp başımı salladım. Elimi tutup kızımızın odasına ilerledi. "Ne yapacağız burada annesi?" Diye sordu. Etrafa baktı. Ardından kızgın gözlerle bana döndü. "Eşyaları tek başına mı yerleştiriyorsun?" Dudaklarımı ısırdım. "Kızma sevgilim. Çok heyecanlıyım sadece. Bu odayı düzenlemeyi çok uzun süredir bekliyorum, biliyorsun." Uzanıp yanağını öptüm. "Hamilesin sen ama. Ağır eşyaları tek başına yerleştiremezsin. Neyse gel otur şuraya." Elimden tutarak sallanan sandalyeye oturtturdu beni. Ellerimi karnımın üstünde birleştirdim. "Gün geçtikçe daha da ağırlaşıyor bu ufaklık." Diye mırıldandım. "Az kaldı, yakında kavuşacağız bebeğimize." Dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Geri çekildiğinde, "Sabırsızlanıyorum." Dedim.
Ellerini beline koydu ve etrafa baktı. İtmeye çalıştığım ama başaramadığın şifonyerden başladı. "Nereye koyacağız bunu?" Karşı duvarı işaret ettim elimle. "Beşik şurada olacak, şifonyerde ona yakın bir yere." Beşiği henüz gelmemişti küçük kızımın. "Beşiği bizim odamıza koysak ya Eylül. Daha rahat olur." Dedi Kuzey. "Olabilir hayatım. Ama büyüyünce buraya alacağız. En fazla 1 yaşına kadar bizim odada kalabilir. 1 yaşından sonra kendi odasına geçmesi gerekiyormuş. Hem büyüdüğünde de kullanacak buraya. 2-3 yaşına geldiğinde karyola alırız buraya koyarız." Dedim. "Tamam güzelim, sen nasıl istersen." Şifonyeri istediğim yere koyduktan sonra dolaba yöneldi. "Bunu da itmeye çalıştım deme." Dudaklarımı büzüp alttan baktım ona. "Ah Eylül ah!"
Dolabı da istediğim yere yerleştirmişti. Çok güzel olmuştu kızımın odası. Bir duvarı masmaviydi. Üstüne çizim yaptırmıştı Kuzey. Bir gökkuşağı ve ellerinde balon tutan hayvanlar vardı. Diğer duvarlar ise yeşildi.
Kuzey yanıma gelip yere çöktü. Karnımı öpüp okşadı. "Çok merak ediyorum onu." Diye mırıldandı. "Bende... Ama çok korkuyorum Kuzey." Kaşlarını çattı. Karnımın üstünde duran elimi ellerinin arasına alıp okşadı. "Neden bebeğim?" Diye sordu. "Doğumdan çok korkuyorum. Çok az kaldı ve bu bebek git gide büyüyor. Nasıl çıkacak?" Ufak bir kahkaha attı Kuzey. "Ben senin yanında olacağım Eylül. Beraber kucağımıza alacağız kızımızı." Gözlerim dolmuştu. "Tamam sus. Hemen ağlıyorum zaten." Ayağa kalkıp alnımı öptü. "Tamam, tamam. Gel hadi kıyafetlerini yerleştirelim. Bir yerin ağrımıyor di mi, dinlendin? Eğer yorgunsan hâlâ ben yapabilirim." Başımı iki yana salladım. "Hayır, iyiyim." Elinden tutarak ayağa kalktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yine Mi Sen? (TAMAMLANDI!)
RomanceBir adam vardı. Birçok şey yaşamış ama kazandığı tek şey hayata karşı nefreti olan bir adam. Kahve gözlerin sahibi kadınını gördü o zaman. Bütün nefretini unutuverdi bir anda. Herkesin korkarak baktığı adamın içi yumuşadı bir anda. Bir kadın vardı...