"Sen ne güzel gülüyorsun öyle."
Kahvaltı bitince Kuzey işe gitmek zorunda kalmıştı. Ekrem babanın bu akşam uçağı kalkacağı için bu günde Nil'le gezmek istemişlerdi.
"Nereye gitmek istersin Deniz?" Diye sormuştum. "Sinemaya gidelim mi? Annem bana söz vermişti, ama ben buraya geldiğim için gidemedik. Seninle gidelim?"
"Tamam prenses, olur."
Deniz'e montunu giydirip üstüme kabanımı aldım. Kapıda bizi Metin karşılamıştı. "Bir yere mi gideceksiniz yenge?"
"Bizi alışveriş merkezine bırakır mısın Metin?" Metin evin önüne gelen arabaya ilerleyip arka kapıyı açmıştı. Telefonumun çalmasıyla ekranda Kuzey yazıyordu. "Efendim sevgilim?" Dedim. "Nereye gidiyorsunuz miniğim?" Daha arabaya yeni binmiştik, nasıl bu kadar çabuk öğrenmişti?
"Deniz sinemaya gitmek istedi. Alışveriş merkezine gidiyoruz." Dedim.
"Benim işlerim 2 saate, belki biraz daha sonra biter. Sen gidince ara beni. Yanınıza gelirim." Ben Kuzey'e cevap veremeden Deniz'in sesi duyuldu arabada, "Dayımla konuşabilir miyim?" Gözlerimi kırpıp telefonu Deniz'e uzattım. "Dayı?" Dedi ve kısa bir es verdi. "Biz şimdi yengemle sinemaya gidiyoruz. Sende gelecek misin?" Tekrardan kısa bir es daha verdi. "Tamam, o zaman. Biz sinemadan çıkınca yengem seni arar... Bende seni seviyorum dayıcığım." Deniz telefonu bana uzattı. "Dayım seninle konuşmak istiyormuş." Deniz'in elinden telefonu alıp kulağıma götürdüm. "Efendim Kuzey?" Dedim. "Seninle konuşmak istediklerim var güzelim." Dedi. Kaşlarım çatıldı. "Ne konuşacağız sevgilim?" Dedim şüpheli çıkan sesimle. "Aslında yüz yüze konuşsak daha iyi olur... İyi eğlenceler size. Seni seviyorum." Dedi. "Ben de seni seviyorum." Dedim ve kapattım telefonu.
"Hangi filme gideceğiz?" Diyerek sessizliğini dakikalar sonra bozdu Deniz.
"Gidince bakarız prenses."
10 dakikalık daha yolun sonunda alışveriş merkezinin önünde durmuştuk. Deniz'in elinden tutup alışveriş merkezinin içine girdik. En üst kata çıkıp film seçmek için gişe sıradına girdik. "Hangisini istersin prenses?" Dedim filmlere bakarken. Deniz bir animasyon filmi seçtiğinde bilet aldım. Filmin daha başlamasına 15 dakika vardı. "Şimdi ne istersin Deniz'ciğim, patlamış mısır alalım mı?" Deniz heyecanla başını salladı. "Yenge meyve suyu da alalım mı? Ama anneme söyleme." Dediğinde gülümsedim. "Tamam, alalım... Söylemem korkma. Aramızda sır kalabilir." Dedim ve istediklerini aldım. Sinema salonuna girip koltuğumuzu buldum.
"Telefonundan dayımın mesajını açıp verir misin yengeceğim?" Dedi tatlı bakışlar atarak. "Tabiki." Telefonumdan Kuzey'le mesajlaşma sayfamı açıp denize uzattım. İlk önce salonun sonra ikimizin fotoğrafını çekip Kuzey'e attı. Ardından ses kaydı attı.
"Dayı, biz sinemaya geldik. Yengem filmi benim seçmemi istedi. Bende çizgi film gibi olanı seçtim. Bir de bana meyve suyu aldı, ama sakın anneme söyleme. Kızabilir, dışarıdan bir şey yememe biraz kızıyor çünkü. Evde kendisi yapıyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yine Mi Sen? (TAMAMLANDI!)
RomanceBir adam vardı. Birçok şey yaşamış ama kazandığı tek şey hayata karşı nefreti olan bir adam. Kahve gözlerin sahibi kadınını gördü o zaman. Bütün nefretini unutuverdi bir anda. Herkesin korkarak baktığı adamın içi yumuşadı bir anda. Bir kadın vardı...