BÖLÜM-4

144 18 0
                                    

     Antonin, Adreanna'ya döndü. O da şefleri Delrick Ermenegilde'nin Dedektif Denys'in arkasından bağırışına anlam verememişti. Pek çok insanın dedektifi havalı ve kusursuz bulmasının yanında bir o kadar insanın da onu kibirli ve itici bulduğunu biliyordu ama şefin ona olan tehdidini anlamlandıramamışlardı.

     "Başı fena hâlde derde girecek," dedi Adreanna.

     "Dedektifle uğraşmak doğru bir karar değil..." diye ekledi Antonin.

     İkisi de trene doğru baktıysa da ikisinin de yorulduğu ve buralarda daha fazla dolanmak istemediği yüzlerinden anlaşılıyordu. Antonin Adreanna'ya doğru döndü.

     "Bizim iddia işi yattı gibi," dediğinde Adreanna kaşlarını kaldırdı.

     Ne kadar doğru bir karardı bilmiyordu fakat bu koşuşturmacadan sıkılmıştı ve kendisinin de dinlenmeye ihtiyacı vardı. İçtiği ilaçlar kafasını dağıtamıyorsa o da başka yollar denerdi ve şu an da tek seçenek Antonin'le takılmaktı. "Fena da olmaz," dedi bir yanı ama kendisi o yanının ne dediğini umursamadı.

     "İkimizin maaşının yetebileceği, sonrasında bulaşık yıkamak zorunda kalmayacağımız bir yere gitme fikri kulağa hoş gelmiyor mu sence de?"

     Kadının bu teklifi Antonin'in heyecanlanmasına yetmişti. Gerçekten ergen bir âşık gibiydi.

     "Gayet makul," dedi gülümseyerek.

     İkisi de olay yerine kendilerine ait arabalarla gelmişlerdi ve kimsenin, arabasını bu ücra yerde bırakmaya niyeti yoktu. Bu nedenle gidilecek mekânda anlaşıp önce evlerine dağılmaya karar verdiler. Gece 9 gibi, gerçekten seçkin bir restoranda, yemek yiyeceklerdi. Normal şartlarda bu romantik bir buluşma olabilirdi fakat ikisi de bunun "rakiple kaynaşma" yemeği olacağına kendilerini ikna etmişlerdi.

*

     Adreanna, yanından hızla geçen araca bir küfür savurdu.

     "Umarım evine gelecek cezayı ödeyebilecek kadar zenginsindir maganda!"

     Yan arabadaki adamın, kendisinin bu tavrı üzerine ona gülümseyip göz kırptığının farkına varınca sinirlense de daha fazla konuşmayarak evine kadar sakince sürmeye devam etti. Bazen kendisi dahil herkesten nefret ediyordu.

     Eve girdiğinde kapısını açar açmaz karşısında gördüğü dağınıklıkla ofladı. İşten eve döndüğünde her zamanki gibi pizza söyleyip birasını yudumlarken, not aldığı kağıtları oraya buraya savurmaktan büyük bir zevk duyduğunu reddedemezdi. O da bu şekilde çalışıyor, bu şekilde davaları çözmesi kolaylaşıyordu. Yerdeki bundan iki önceki davanın dosyası bomboş dururken üstüne basmamak için ayrı bir gayretle zıplayarak parmak ucunda ilerledi. Annesi bu manzarayı görse çığlık atar etrafta dolanırken kendisine hayatta evlenemeyeceğinden, mutlu bir geleceği elinin tersiyle ittiğinden falan bahsederdi... Öyle yapardı herhalde... Ölmemiş olsaydı.

     Ellerini yüzüne bastırdı, nefesini kendi elleriyle kesmek ister gibi bir öfkeyle bir süre daha bastırdıktan sonra bu şekilde ölmeyeceğini anlayarak pes etti. Belindeki silah çok manidardı. Yine aklı intihar düşüncelerine kaymaya başlamıştı, kesinlikle doktora gitmeliydi. Doktoru Bayan Adalie Aimé ise kendisine onu tamamen uyuşturacak, duygusuz bırakacak birkaç ilaç daha verirdi. 1 yıldır yaptığı gibi... En çok da bu kadını anlayamıyordu. Düşünme diyerek, ilaç vererek onu nasıl iyileştirmeyi düşünüyordu? Bu düşüncelerden arınmak adına başını iki yana salladı. Saat 7'yi geçmişti, hazırlanması gerekiyordu.

     Son zamanlarda neredeyse hiç girmediği yatak odasına yöneldi, elinin ince uzun parmaklarını koridorun gri duvarlarına sürterek. Dedektif Denys'in ortağı olmak için uğraşmaya başladığında daha az uyuyarak zaten bozuk uyku düzenini tamamen mahvetmeye de başlamıştı. Hatta mahvetmişti de... Birkaç saat, evinin tek kişinin yaşaması için gayet uygun dizayn edilmiş salonunda yer alan, füme koltuklarından birinde uyuyordu. Gömleklerini bile kendi kendine yıkayıp ütülemeyi bırakmıştı, maaşının büyük bir kısmını, yapabileceği en basit işleri bile başkalarına yaptırarak harcıyordu. Kıyafet yıkatıp ütületmek, dışarıdan yemek söyleyip durmak gibi... Eğer evinde bu kadar devlet sırrı ve silah saklamıyor olsaydı onu da bir temizlik şirketine temizlettirip durabilirdi. Gerçekten de hayatta evlenip düzen kurabilecek bir kadın değildi. Ve bu durum onun umurunda da değildi...

Rigor MortisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin