Dedektif Denys, ortağı Antonin'i diğer ortağı Adreanna'nın evine bıraktıktan sonra kendi evine gitmek için yola koyulmuştu. Telefonu çaldığında gelen aramanın birimden olduğunu anladığında kenara çekti. Telefonu açtı.
"Dedektif, haklıymışsınız. Bu takip cihazı Cyberspace'e aitmiş. Henüz satışa sunulmamış ama kasım ayında dağıtıma çıkarılacakmış. Daha şimdiden dört bin kadar alıcısı var."
Denys, duydukları karşısında şaşırmadı. Cyberspace'in son zamanların atak yapan teknoloji şirketlerinden biri olduğunu biliyordu. Bu ani yükselişe yardımcı olanın Exitus Letalis olduğundan da emindi. E.L piyonlarını birbirine kırdırırken bir yandan eğlenip bir yandan CCID'yi oyalamaya çalışıyor, o sırada arkasını sağlamlaştırmaya, dünyaya hükmetmeye hazırlanıyordu. Plan güzeldi ama Denys bunu göremeyecek kadar kör değildi. Böyle büyük bir şirketi yanına çekmek tüm okların seni göstermesine izin vermek demekti, bunu göze almışlarsa başka planları da olmalıydı.
Ekipten, adını bile bilmediği adam tekrar konuştu.
"Şirket Dubai'de bir kutlama yemeği vermiş. O gazete haberlerini de size gönderiyorum."
Denys, adamın verdiği bilgiler için teşekkür ettikten sonra telefonu kapattı. Birkaç dakika içerisinde telefonuna gelen mesajlarla fotoğraflarını gördüğü adamların büyük çoğunluğunu tanıyordu. Cyberspace'e akıl almaz yatırımlar yapan, şirketin ortaklığını paylaşan insanlar. Takım elbiseleri içerisinde kendilerine yalandan yaşamlar oluşturmuş ruhu çürümüş insanlar... Bu insanlarla görüşmek bugün için güzel bir aktivite olabilirdi. Yüzlerine baktığında bile hangisinin E.L üyesi olduğunu anlayabiliyordu. Yolunu değiştirerek şehir merkezindeki Cyberspace binasına ilerledi.
*
Şehirdeki diğer binaların yanında sırıtacak kadar görkemli binanın karşısında, kaldırımda duruyordu. Başını, gökyüzüne bakıyormuş gibi geriye attı. Havanın kararmış olmasıyla ışıkları yanan binanın 10'dan daha fazla katı vardı. Bina tamamen camla kaplanmıştı, Denys; içeriyi göstermeyen bu camların ardında neler döndüğünü öğrenmek için can atıyordu. Binanın otomatik kapısı açıldığında dedektif Denys de kapıya doğru ilerliyordu. İçeriden çıkan takım elbiseli adam, gazetedeki adamlardan biriydi, Denys'in yürüdüğü yerin tam tersine ilerlediği için onu fark etmemişti. Dedektif, adamın arkasından bakarken dudağının kenarıyla gülümsedi. Onunla sonra tekrar görüşeceğini biliyordu.
Otomatik kapı, dedektifin, karşısında durmasıyla tekrar açıldı. İçeride, sağ tarafta onu siyah rengin hâkim olduğu resepsiyon karşıladı. Resepsiyondaki iki kadın kendi aralarında bir tartışma içerisinde oldukları için Denys'in içeri girdiğini görmedi. Bu da dedektife, etrafı inceleme fırsatı sundu. Lobinin ortasında durdu.
Siyah iki mermer kolon, içeri girildiğinde dikkat çeken ilk şeydi. Aralarında çok mesafe olmasa da ortama daha resmi bir hava kattıkları söylenebilirdi. Resepsiyonun karşısındaki siyah duvarın üzerinde etrafına beyaz led döşenmiş büyük beyaz harflerle "Cyberspace" yazıyordu. E.L'in imzası olsa Denys bunu normal karşılardı. Soldaki siyah duvar, karşıdaki asansörlere kadar çeşitli siyah beyaz tablolarla süslenmişti. Aydınlatma aralıklı döşenmiş beyaz ışıklarla, yerdendi.
"Bir şeye mi bakmıştı..."
Kadın, Denys'in ona doğru dönüşüyle sustu. Bir elinin panik butonuna gittiğini anında anlayan dedektif gülümsedi.
"Benden bu kadar mı korkuyorsunuz?" dedi onlara doğru ilerlerken saçlarını düzelterek.
Yaka kartından adının Emily olduğu anlaşılan kadın yanındaki Sarah adındaki kadına baktı. İkisi birbirinin kopyası gibi aynı boyda, aynı kilodaydı. İkisi de kumral, boyalı sarı saçlara sahipti. Kardeş olabilirlerdi. Belki de ikiz...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rigor Mortis
Misterio / Suspenso|Wattys 2022 Gizem/Gerilim Kategorisi Kazananı| ▪ Gözü kararan dedektif, masası üzerindeki eşyaları ani bir hareketle dağıttı. Kalemler ve içi kâğıt dolu dosya, içindeki kâğıtlar etrafa saçılarak yere düşerken Adreanna da Antonin de adı olmadığı içi...