BÖLÜM-28

61 9 1
                                    

     Önlerindeki üç kollu siyah şamdanın içerisinde yanan beyaz mumların etrafa yaydığı loş ışıkla otelin kendileri için kapatılmış restoranında karşı karşıya oturmuşlardı. Rustik sarkıt avizeler otelin genel havasına ayak uydururken önlerindeki şamdan, romantik bir ortam yaratmak için yeterli olmuştu. Yuvarlak yemek masası üzerinde yere kadar uzanan beyaz bir masa örtüsü vardı. Yanlarındaki tüm duvarı kaplayan camdan otelin havuzu, havuzun arkasında sıra halinde, aynı boyda çam ağaçları görünüyordu. Dışarıyı aydınlatan ışıklar onlar için kapatılmıştı. Tüm bu özel hazırlık Adreanna'dan Antonin'e hediyeydi.

     Yanlarında birkaç parça kıyafetle buraya geldikleri için ikisi de böyle bir ortamda giyilmesi mantıklı olmayan kıyafetler giymişlerdi. Antonin'in üzerindeki beyaz tişört, Adreanna'ya beraber geçirdikleri geceyi hatırlatıyordu. Adreanna'nın üzerindeyse siyah, bol bir tişört vardı. İkisi de buna takılmamıştı. Antonin, Adreanna'nın ona aşkla bakan yeşil gözlerinden gözlerini alamıyorken umursadığı şey ne yemek ne manzara ne de ortama uyumsuz oluşlarıydı.

     Adam elindeki içerisinde yarısına kadar kırmızı şarap olan kadehi kaldırdı, kadın da aynı şeyi yaptığında hafifçe birbirine değen bardakların çıkardığı ses, restoranda duydukları tek sesti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

     Adam elindeki içerisinde yarısına kadar kırmızı şarap olan kadehi kaldırdı, kadın da aynı şeyi yaptığında hafifçe birbirine değen bardakların çıkardığı ses, restoranda duydukları tek sesti. İçeriye arada bir, bir ihtiyaçları olup olmadığını sormak için giren garsonlar hariç yalnızlardı. İlk oturduklarına biraz konuşmuş olsalar da şimdi sadece bakışıyorlardı. Birkaç ayda birbirlerine bu kadar yakın oluşları ikisine de mucize gibi geliyordu.

     Her ne kadar böyle bir zamanda konuşulması gereken konulardan biri bu olmasa da mesleklerini sürekli özel hayatlarına bir şekilde dahil eden ikili, saniyeler içerisinde yaptıkları plan hakkında konuşmaya başladılar.

     "Sence işe yarayacak mı?" diye sordu Adreanna.

     Yarın, gece 1'de deponun birinde geçmişini de geleceğini de mahveden o adamla buluşacaktı ve bu durum günlerini Antonin ile geçirmesine rağmen bir an olsun aklından çıkmıyordu. Planı yaparken işe yarama ihtimalinin hep daha yüksek olduğunu savunmuştu ama zaman yaklaştıkça tedirgin oluyor, kötü pek çok senaryoyu düşünmeye başlıyordu.

     "Öyle umuyorum," dedi Antonin, bir yandan mutfak kapısında beliren garsona bir şeye ihtiyaçları olmadığını işaret ederken.

     "Sence..."

     Adreanna, aklına gelen bu soruyu sorup sormama konusunda kararsız kalmıştı. Antonin'in plana hâlâ olumlu bakmadığını biliyorken böyle bir soru sorarak onları vazgeçirmek için biraz daha uğraşması ihtimalini düşünerek sustu.

     "Aklında ne varsa konuşabiliriz Adreanna."

     Bu cümle; kadının, dilinin ucundaki cümleyi hiç beklemeden söylemesini sağladı. Onunla aklındaki her şeyi konuşabileceğini anlamıştı, Antonin onu düşünceleri ya da sorduğu sorular nedeniyle yargılamıyordu. Beraber geçirdikleri saatlerinin çoğunda, gerekli gereksiz her konuda konuşmuşlardı.

Rigor MortisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin