BÖLÜM-39

51 6 0
                                    

     "Bay Abel'ın emirleri doğrultusunda buradan çıkışınız yasaklanmıştır efendim."

     Adreanna ellerini yüzüne kapattıktan birkaç saniye sonra arkasına döndü. Cümleyi kuran adamın sakinliği kadına doğrulttuğu silahla çelişiyordu. Bu görüntü Adreanna'nın elini, belindeki silahın üzerinden çekmesi için yeterli olmuştu. Karşısında duran onun boylarındaki kilolu adam, giydiği siyah takım elbisenin içerisinde kan ter içinde kalmıştı. Geniş alnında parıldayan ter damlaları yer çekiminin etkisiyle adamın kalın kaşlarının üzerine süzülüyordu. Adreanna adamı süzmeye devam ederken ne kadar hızlı koşabileceğinin hesaplarını yapıyordu. Adam onu yakalayamazdı ama rahatlıkla vurabilirdi. Michael bu konuda da emir vermiş olabilir miydi? Kaçmaya çalışsa adam onu vurur muydu? Adreanna'nın arkasında kalan yola olan saniyelik bakışlarını fark eden adam kadının zihnini okumuş gibi konuştu.

     "Bay Abel eve geri döndüğünde sizi burada görmek istediğini söyledi. Ölü ya da diri..."

      Bu cümleye sinirle gülen kadın açık bıraktığı saçlarını acemice kulağının arkasına sıkıştırmaya çalıştı. Adam, kadının çaresizliği üzerine dişlerini göstererek gülümsedi. Silahının ucuyla verandayı işaret etti.

     "İçeri."

      Adreanna pes ederek adamın yanından ayaklarını yere vura vura geçti. Küfretmeyi de ihmal etmedi.

     "Hay sikeyim!"

     Adamın iğrenç kahkahasını duymak istemedi, arkasına bakmadan sürgülü kapıyı açtı ve eve girdi. Delirmemesi elde değildi. Öfkeyle bağırdı.

     "Şerefsiz piç!"

     Koltuklardan birine kendini atarken söylenmeye devam ediyordu.

     "Adam koymuş kapıya bir de psikopat herif!"

     Yanındaki yastıklardan birini yüzüne bastırdı.

     "Kapıya koyacağın adamı sikeyim Liam!"

     Bir süre öyle durup boğuk sesiyle birbiri ardına gelerek gitgide saçmalaşan küfürler sıraladıktan sonra yastığı cama fırlattı, ayağa kalktı. Oturma odasının ortasında birbirine hiç uymayan adımlar atarak dolanırken karşısına çıkan ne varsa tekmeliyordu.

     "Gelmiyorum lan seninle yemeğe falan. Ne sanıyorsan kendini."

     Bağırışları dışardaki adamlara kadar ulaşırken yukarı kata yöneldi.

     "Bitireceğim seni!"

     Yatak odasının kapısını, duvara çarpıp ona geri dönecek kadar büyük bir hışımla açtı. Yumruk yaptığı eliyle ona geri dönen kapıyı iterek bir kere daha duvara çarpmasına sebep oldu, bilgisayara yöneldi. Dün olduğu gibi parola soran bilgisayara karşı da yaratıcı küfürler eden Adreanna dirseğini masaya, elini de alnına koyarak düşünmeye başladı.

     "Narsist," diyerek adamın adlarıyla soyadının karışımından bir daha yapmak istese yapamayacağı bir kelime yaratarak kutucuğa girdi, sonuna da sinirle gülerek bir nokta ekledi. Kutunun altında yazan "Parola yanlış." ifadesi diğer elini de alnına koymasına neden oldu.

     "Tabii ki yanlış..."

     Birkaç dakika kadar öylece bekleyerek düşündü. Aklına gelen saçma sapan hiçbir şifreyi yazmadı, bilgisayarı kilitlemek istemezdi. Ofladı, arkasına yaslandı. Adamın umursadığı ne vardı? Neyi şifre yapardı? Gözlerini odada gezdirdi. Hiçbir şey yoktu.

Rigor MortisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin