"Ne demek Exitus Letalis'e katılacaklar? Delirdiniz mi siz dedektif?"
Antonin'in taburculuk işleri tamamlanmış, hastane otoparkına park edilmiş Dedektif Denys'in aracına binsin diye Florette ile Denys en az yarım saattir uğraşıyorlardı. Bu seferki bağırışı diğerlerinin aksine daha yüksek sesliydi. Dikkat çekip planı batırmak istemezlerdi. Denys, Antonin'in omzundaki elini hafifçe sıktı.
"Eve gidelim her şeyi anlatacağım Antonin."
Etrafa bakındı. Otoparka doğru gelen birkaç insanı bir süre süzdükten sonra kısık sesle konuştu.
"Şimdi olmaz, burada olmaz."
Antonin, annesinden destek almayı bırakarak tüm ağırlığını Denys'e verdi, bedenini tamamen ona çevirdi. Florette, bir şey söyleyip konuya dahil olmanın mantıklı olmayacağını düşünerek sessiz kalmayı tercih etmişti.
"Adreanna'nın canını bir kere daha tehlikeye atmasına nasıl göz yumabilirsiniz?"
Dedektif Denys, bu konunun fazla uzadığını düşünmeye başlamıştı. Daha fazla sakince cevap veremezdi. Dedektif Denys Eloi'nın insanlara yardım saati bitmişti.
"Bin arabaya."
Bu ani tepki karşısında sinirlenen Antonin, bağırmaya yeltenirken sızlayan yarası acıyla öne doğru bükülmesine neden oldu. Aldığı derin nefes annesini endişelendirirken Denys, adama destek çıkarak arabasının arka koltuğuna oturttu. Başka bir şey söylemesine fırsat vermeden şoför koltuğuna geçti. Florette'nin de arabaya binmesiyle Antonin'in evine doğru yola koyuldular.
Denys, yol boyunca gazetelere vereceği metni düşünmüş, yol üstündeki reklam panosunda gördükleri havaalanı cinayetinin insanları ne kadar korkutmuş olabileceğinin hesaplarını yapmıştı. E.L'den bir adım gerideydiler. Bu bir adımlık farkı kapatıp onların önüne geçmelerini sağlayacak asıl plan Adreanna ve Beatrix'in üzerinde çalıştıklarıydı. Ne yaptıklarını, iyi olup olmadıklarını merak ediyordu.
Florette reklam panosunda tekrar tekrar oynatılan haberin şokunu atlatamamıştı. Ne tür bir şeyle karşı karşıya olduklarını bilmiyor olması ve oğlunun yaralanması başlarının gerçekten büyük bir belada olduğunun göstergesiydi. Mesele oğlundan da fazlasıydı. Masum insanlara zarar veren gözü dönmüş insanlar, akıl almaz bir isyan başlatmışlardı.
Antonin, aldığı tüm ağrı kesicilere rağmen hissettiği ağrısı ile baş etmeye çalışırken E.L'in ne kadar ileri gittiğini görerek şu anda pes etmemesi gerektiğini anlamıştı. Dylan'ı öldürmesi Exitus Letalis'i güçlendirmiş, çizgiyi aşmasına neden olmuş gibi duruyordu. Tüm bu olayların bir hiç uğruna olması sinirini artırırken bir de Adreanna'nın kendini sürekli tehlikeye atması meselesi vardı. Tanrı aşkına bu kadının derdi neydi? Hayatını hiç mi umursamıyordu? Nasıl böyle şeyler yapmaya kalkışabiliyordu?
Denys, Antonin'in evinin önünde durduğunda arabadan hızla inen Florette, oğlunun isteğiyle dedektifle kendisini yalnız bırakarak eve girmişti. Dedektif Denys, mümkün olduğunca arkasına dönerek aklındakileri Antonin'e anlattı.
"Son aşamadalar Antonin. Ya onları şimdi durdururuz ya da yok oluruz. 21.19'a dair planlarını duyuruyorlar, yanlarına yeni üyeler çekmeye çalışıyorlar."
Telefonunu cebinden çıkararak adama uzattı. Ekranda E.L broşürünün fotoğrafı vardı. Antonin birkaç dakika kadar gözlerini ekrandan ayırmadı. Olayları kavramaya çalışıyordu. Telefonu dedektife geri verirken broşürdeki açık tehdidin ciddiyeti arabanın içerisindeki tüm havayı değiştirmiş gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rigor Mortis
Mystery / Thriller|Wattys 2022 Gizem/Gerilim Kategorisi Kazananı| ▪ Gözü kararan dedektif, masası üzerindeki eşyaları ani bir hareketle dağıttı. Kalemler ve içi kâğıt dolu dosya, içindeki kâğıtlar etrafa saçılarak yere düşerken Adreanna da Antonin de adı olmadığı içi...