Günün yeteri kadar karışık geçtiği fikrini paylaştıklarını anladıklarında odalara dağılma kararı aldılar. E.L bir sonraki adımını atmış olsa da bugünlük yapabilecek başka bir şeye sahip değillerdi, dinlenmeye ihtiyaçları vardı. Art arda yaşadıkları şoklardan kurtulmalı, sahip oldukları negatif duyguların bir kısmından arınmalılardı.
Sigara içip biraz hava almak için otelin bahçesine çıkan Denys yarım saat sonra odaya geldiğinde pencere önündeki sandalyede oturmuş dışarıyı izleyen Beatrix, kapıya doğru döndü. Kızıl saçlarını dağınık bir topuzla toplamıştı. Adreanna'nın anlattıklarından sonra ağladığında dağılan makyajını silmiş, beyaz teninin, tavandan yayılan beyaz ışıkla daha fazla parlamasına sebep olan bir nemlendirici sürmüştü. Üzerini değiştirmemişti. Siyah, ince ceketini omuzlarını açık bırakacak şekilde hafifçe indirmişti. İp askılı siyah bluzunun büyük bir kısmı, ceketinin fermuarını göğüslerinin altına kadar çektiği için görünüyordu. Altında da siyah bir pantolon vardı. Koyu kahverengi gözleri Denys'in koyu mavi gözlerine değdiğinde gülümsedi. Ayağa kalkarken yavaşça ceketini çıkardı, Denys'e doğru attığı ilk adımda ceketini sandalyenin üzerine bıraktı. Adam da ona doğru bir adım attığında yüzünde, günün yorgunluğuna dair hiçbir iz yoktu.
Kadın, odanın ortasında adamla karşı karşıya geldiğinde Denys, Beatrix'in saçlarını çözdü. Uzun kızıl saçları omuzlarına dökülürken kısa, kırmızı ojeli tırnaklara sahip parmaklarını adamın kirli sakalı üzerinde gezdirdi. Kadının saçlarından yayılan yoğun şampuan kokusu Denys'in başını döndürürken Beatrix, adamın dudaklarına uzandı.
Bir yandan Denys'in giydiği siyah gömleğin düğmelerini çözmeye çalışıyordu; Denys, dudaklarını kadının dudaklarından ayırdı, ellerini Beatrix'in elleri üzerine koyarak düğmeleri açmasına yardımcı oldu.
Gömlek yere düşerken Denys, kadını tekrar öpmeye başladı. Sadece birkaç dakika içerisinde iç çamaşırlarıyla kalan Beatrix, uzun zaman sonra ilk defa bu kadar mutlu hissettiğini fark etti. Denys, onun için her şeydi...
*
Antonin, açık pencerenin önünde sigara içerken, anlattıklarından sonra biraz yalnız kalıp kafa dinlemek için lobide oturan Adreanna, odaya girdi. Odayı inceleme fırsatı bulamamıştı, kapı önünde durarak etrafına bakındı. Odada birbirinden uzakta duran iki tane tek kişilik yatak vardı. Sol duvardaki kapı odaya ait banyoya açılıyordu. Yatakların ortasında, her iki yatağın baş ucuna denk gelecek şekilde konulmuş iki siyah komodin vardı. Soldaki komodin üzerindeki abajurun yanına Antonin, silahını ve kol saatini koymuştu. Odaya giriş kapısının hemen karşısında Antonin'in önünde durduğu pencere yer alıyordu. Oda, esen rüzgârla içeri sızan sigara dumanının kokusuyla kaplanmıştı. Antonin bunun farkında değildi, dalmış, bir şeyler düşünüyordu.
Adreanna, Antonin'in onun odaya girdiğini de fark etmemesi üzerine arkasında durup kollarını adamın beline sardı. İrkilerek bakışlarını dışarıdan ayırıp belindeki ellere odaklayan Antonin, sigarasını söndürdü. Adreanna'nın tanıdık kokusu, üstüne sinmiş sigara kokusuna karıştı. Ellerini; belinden ayırdı, ona doğru dönerek bu sefer de sırtına koymasını sağladı. Adreanna, bu hareketi karşısında Antonin'e gülümsedi. Gülümseyişinin içten olmadığı anlaşılıyordu. Adam, kadının yanaklarını kendi avuç içlerine yerleştirdi, kendisinden kısa olduğu için başını hafifçe eğmek zorunda kalıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rigor Mortis
Mystery / Thriller|Wattys 2022 Gizem/Gerilim Kategorisi Kazananı| ▪ Gözü kararan dedektif, masası üzerindeki eşyaları ani bir hareketle dağıttı. Kalemler ve içi kâğıt dolu dosya, içindeki kâğıtlar etrafa saçılarak yere düşerken Adreanna da Antonin de adı olmadığı içi...