TANITIM

2.6K 71 38
                                    

Sıradan hayatının ardında büyük sırlar, kilitli kasalar ve unutulmaz bir aşk bekliyordu genç kızı. O ise her gün tan yerinde Güneş'ini bekliyordu. Onu bu karanlığından kurtaracak ya da onu tamamen karanlığa boğacak Güneş'ini . Yine Güneş'ini beklediği o tepede kaderi ona gece ve gündüzün aşkını hediye etti.

İki aşıklardı gündüz ve gece. Her gün birbirlerine kavuşmak için çabalar dururlardı. Gece hiç ulaşamayacağını, dokunamayacağını bildiği halde kavuşamadığı her saniye daha fazla aşık olurdu gündüzün o kendinden kaçarken ardında bıraktığı kızıllığa. O kızıllık için yanar tutuşur, kendini onun büyüsüne kapılmaktan alıkoyamazdı.

Gündüzse , tüm o karanlığına rağmen yıldızlarıyla severdi geceyi. Soğuğuyla , ıssızlığıyla, yalnızlığıyla kendisine kavuşmak için çırpınan bu aşığını her gün görüp de ulaşamamak ona da acı verirdi. Karanlığının içinde sakladığı mavisine ve onu yalnız bırakmayan yıldızların etraflarına saçtığı ışık süzmelerine aşıktı. Geceye yaklaştığı her saniye gökyüzünü kendi aşkıyla kızıla boyardı. Gecenin bu kızıllığa aşık olduğunu bilmeyerek. Onu özledikçe daha yoğun bir kızıllık kaplardı her yanı.

Gece ise gündüze ulaştığı her saniye rengi açılır, buz mavisine dönerdi. Karanlığından sıyrılıp saydamlaşır ve ' Sevdiğine' ulaşmak için renkten renge boyardı gökyüzünü. Gündüz için gökyüzüne serpiştirilen yıldızlar bu iki aşığın hikayesini fısıldardı insanlara. Bu kadar özleyip de kavuşamamanın öyküsü ninni gibi ulaşırdı insanların kulaklarına.

Gece en karanlık halindeyken yakalanırdı gündüzün o eşsiz kızıllığına. Gece , yıldızlarla yaptığı gösterisini sonlandırırken , yerini aşık olduğu renklere bırakırdı. Tan yeri bu renklerle aydınlanırdı. Bu muazzam manzarayla kendisine hayran bırakırdı yeryüzü aşıklarını...

Gündüzün kavuşmak istediği tek şey geceydi. Geceye ulaşabildiği en yakın nokta ise " Tan Yeri "...

TAN YERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin