7.BÖLÜM ~ BABAM ?

531 38 32
                                    

Dün düşüncelerden yorulmuş bir beyinle uyuyakalmıştım. Büyük ihtimalle beni yatağıma kadar Suat taşımıştı. Çünkü Fuat'tan böyle bir incelik beklemiyordum.

Yatağımdan kalkıp banyoya doğru sürünürcesine giderken hikayemi ne zaman yazmaya başlayacağımızı merak ediyordum. Az zamanda yetişmesi için sık sık Hazer'le buluşmam gerekiyordu ama o nasıl olsa müsait olunca arar beni diyerek aramak da istemiyordum. Tam banyoya gideceğim sırada Suat karşıma dikildi.

" Günaydın bücür. Nasılsın?"

" İyiyim Suat. Sen nasılsın? " dedim uykulu çıkan sesimle.

" İyiyim de seninle konuşmam gereken bir konu var" dedi. Ne konuşacağını merak etsem de fazla üstelemek istemedim.

" Şimdi mi konuşacağız? ".

İşe gitmeleri gerekiyordu. Hatta geç kalmış bile olabilirlerdi. Bu yüzden benimle konuşacağı şey her neyse önemli olmalıydı.

" Evet şimdi konuşsak daha iyi olur. Ben seni salonda bekliyorum" dedi.

Banyodan çıkıp tekrar odama döndüğümde hala Suat'ın benimle ne konuşacağını tahmin etmeye çalışıyordum. Daha fazla oyalanmadan odamdan çıkıp salona girdim.

Fuat hazırlanmış, işe gitmek için Suat'ı bekliyordu. Bunu " Hadi oğlum sonra konuşursun işe geç kaldık " demesinden anladım. Yanlarına gittiğimde didişmeyi bırakıp bana baktılar. Bense meraklı gözlerle Suat'a bakıyordum. O da sağolsun uzatmadan konuya girdi.

    " Bürge... Seni birkaç konuda uyarmak istiyorum. Hazer abinin yanında Sena konusunu açma canım, gereksiz şeyler sorup onu sinirlendirme. O sana ne zaman isterse anlatır zaten “ dedi ve derin bir nefes aldı. Bu konuşma için önceden hazırlık yaptığı belli oluyordu. Ancak hala bile duygularını dizginleyebilmiş değildi. Sürekli odadaki eşyaların üzerinde gezinen bakışlarından anlıyordum bunu. Ardından aklına bir şey gelmiş gibi yeniden gözlerime bakıp devam etti.

“ Bir de ön koltuk mevzusu var. Her zaman Sena ve Küçük Bürge' yi oturturdu ön koltuğa. O yüzden sana izin vermesine şaşırdım. Ama tahminim doğruysa onları  unutmaya çalıştığı için böyle davranıyor. Sen de farketmişsindir, onlardan bahsederken gözleri doluyor, etrafa farklı bakıyor. Her geçen gün daha fazla acı çekiyor. Acı çekmemek için de unutmayı tercih etmiş belli ki. Kendince onların yerine başkalarını koymaya çalışıyor olmalı.”

Odaya girdiğimden beri hiç konuşmayan Fuat devraldı bu sefer sözü.

“ Ne kadar bu şekilde davranırsa davransın onları unutamayacağını biliyorum , buna eminim. Sana anlattığında sen de bana hak vereceksin bu konuda. O yüzden onları hatırlatacak şeyleri yapmamaya çalışırdık eskiden, yani bizi bırakıp gitmeden önce “ dedi ve nefesi tıkanmış gibi duraksadı. Hazer’in gidişi onlarda büyük bir yıkım olmuştu belli ki. Hala bile etkileri sürüyordu.

Suat yeniden konuşmaya başladığında hala ayakta olduğumu fark edip koltuğa oturdum. Bir insanın acısını duyduğunuzda siz de aynı acıyı hissedebiliyorsanız ayaklarınızdaki kudret bir anda yavaş yavaş azalmaya başlıyordu.

“Şimdi seninde böyle hassas düşünüp bu şekilde davranmanı istiyoruz. Her ne olursa olsun sana kaba davransa bile, sinirlendirse bile sakin bir şekilde onu dinle. Dertlerini anlatmaya ihtiyacı var çünkü. Bize bir şey anlatmıyor, kendi içinde halletmeye çalışıyor. Bize bile Sena'yla en son nasıl ayrıldıklarını anlatmazken sana tüm anılarını anlatacak. Eğer onu sabırla dinler ve bu hikayeyi tamamlayabilirsen, eminim yükü biraz daha hafifleyecek. Ne yaşadılar, birbirlerine nasıl veda ettiler bilmiyorum ama ne Sena unutulmayı hakedecek bir kızdı, ne de Hazer abi onu unutabilecek kadar vefazsız biri “ dedi ve yerinden kalktı. Fuat onu beklemeden odadan çıkmıştı.

TAN YERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin