Bir yanım bana uzattığı elini kırmak isterken diğer yanım beni durdurmak için geçerli sebepleri önüme sıralıyordu.
Sena, Koray'ın geçen hafta yurtdışından döndüğünü söylemişti. Ya babasının pis işlerinden haberi yoktu ya da pis işlerin yurt dışı şubelerinden bir tanesi de bu karşımdaki adamdı.
Şu an için hiçbir tehlike unsuru bulunmadığından elini kırmak yerine sıkmayı tercih ettim. Sonradan bir yanlışını görürsem zaten elini değil direk kafasını kırarım. Kökten çözüm...
" Hazer Atahan " dedim ve elimi çektim. Benim babasının düşmanı olduğumu bilse yine böyle gülerek bakar mıydı acaba?
" Sena'yı nasıl ikna ettin de o tepeye çıkmana izin verdi bilmiyorum ama gerçekten çok şanslı biri olduğunu söylemeliyim " dedi Koray. Sena ise yanlarında olduğumu yeni fark etmiş gibi bana döndü.
" Sen ona bakma Hazer. Tepeye çıkmayı çok istiyor ama ben izin vermediğim için bugüne kadar hiç çıkamadı. Bu yüzden senin oraya çıkman şaşırttı onu " dedi ve Koray'ın karnına dirseğiyle vurdu. " Onu ben çıkarmadım kendi çıktı "
Koray'dan bahsederken yüzü gülüyordu. Bu kadar çok mu seviyordu bu adamı? Peki Koray Sena'yı seviyor muydu, Sena'nın onu sevdiği gibi? Bunun cevabını öğrenecektim.
Koray'a dönüp " Her gün beni almana gerek yok. Kendim gidebilirim eve " dedi Sena. Fazlasıyla inatçı... Sadece bana değil, herkese karşı inatçı.
Koray kolunu Sena'nın omzuna atıp kendine çekti.
" Seni evine bırakmazsam Zümra Teyze'nin kutsal terliğini yemek zorunda kalırım. Bu yüzden itiraz etmeni istemiyorum " dedi ve kolunu Sena' nın omzundan çekti.
Benim sinsi bulduğum ancak Sena'nın aptal aşık gibi izlediği sırıtışını yüzüne yerleştirip bana baktı. " Tanıştığımıza memnun oldum Hazer. Umarım yine görüşürüz " dedi.
Beni tanısan görüşmemek için yalvarırdın...
Sadece uzattığı elini sıktım.
" Görüşürüz Hazer " diyip cevap vermemi bile beklemeden Koray'ın peşinden gitti Sena.
Koray, Sena için tehlikeliydi. Şimdi olmasa bile ileride olacaktı. Bunu görebiliyordum. Ona duyduğu bu aşırı ilgi gerçekleri görmesini zorlaştıracaktır. Zamanı geldiğinde ona karşı koyamayacak ve aleyhimize kararlar verecekti. Fazla duygusaldı ve içimden bir ses bu kızın duygularını yerle bir edecek kişinin Koray olduğunu söylüyordu. Umarım düşündüklerim gerçek olmaz diye geçirdim icimden ve eve doğru yürümeye başladım.
~•~•~•~•~
" Ne yapsaydım Melih kolundan tutup ' Hayır onunla gidemezsin ' mi deseydim? Hangi sıfatla? Ne gerekçeyle? "
Yarım saattir neden Sena'nın Koray'la gitmesine engel olmadığımı tartışıyorduk.
" Yine de Koray'la gitme- "
" Tamam Melih daha fazla uzatmayın konuyu. Biz şimdi bundan sonra ne yapacağımızı kararlaştıralım " dedi abim.
" Rüzgar Abi bu konu hakkında ne düşünüyor? Yine zaman diyip bizi uyutmayı mı!!? " dedim sinirli bir sesle. Adamlar etrafını sarıyordu kızın biz hala zamanla uğraşıyorduk.
" Hayır öyle düşünmüyorum. Artık harekete geçme zamanı geldi "
Bakışlarımı odanın kapısına yaslanmış bizi izleyen Rüzgar Abi'ye çevirdim.
Ne zamandır oradaydı o?
Ağır adımlarla karşımdaki tekli koltuğa oturdu. Bakışları her zamanki gibi kendinden emin ve sertti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAN YERİ
Ficção AdolescenteTan yeri kızıllığının seyircisi , Duyduğu gecenin ayak sesi , Umut kokan günlerin habercisi, Unutulmaz bir aşkın hikayesi. Sıradan hayatının ardında beş bilim insanından geriye kalmış büyük sırlar, kilitli kasalar ve unutulmaz bir aşk bekliyordu gen...