61. BÖLÜM ~ NİŞAN

36 6 14
                                    

Medya: Hazer Atahan

" Peki Rüzgar Abi, Yağız Abi? Onlarla hiç konuşmadın mı? Ya da Sena'nın babasıyla? "

" Onlarla neyi konuşacaktım? "

" Belki Sena'nın nerede olduğunu biliyorlardır, sana yardım edebilirlerdi "

Hazer acıyla gülümseyip elindeki bardaktan birkaç yudum aldı ve tekrardan gözlerime baktı. Ancak bu sefer gözlerinde saf bir kızgınlık vardı.

" Onlar Sena'nın nerede olduğunu biliyorlar zaten Bürge. Çünkü Sena'yı benden onlar kaçırdı " 

Söylediklerini algılamakta güçlük çekmiştim. Bunca zaman anlattığı insanların gözümdeki profili sanki an be an değişmeye başlamıştı.

" Ben tam anlayamadım Hazer. Ne demek onlar senden kaçırdı? Bunu nereden öğrendin? "

" Sena gittikten sonra bir gün Berra anlattı. Sena babasıyla bir anlaşma yapmış. Ben onu üzersem, kırarsam ya da ona karşı çok büyük bir hata yaparsam onu alıp yurt dışına götüreceğini söylemiş " 

" Sena da bunu kabul mü etmiş yani? Bu kız en ufak sorun da seni terk edecek kadar az mı seviyordu? "

Duyduklarımla gerçekten sinirlenmiştim. Bana anlattığı o rüya gibi aşk bir anda toz bulutu gibi dağılmaya başlamıştı.

"  Benim hatamdı. O dönem onu çok fazla zorladım " 

" Hangi dönem? " dediğimde Hazer ellerini şakaklarına bastırıp alnını ovaladı. 

" Sanırım olayı en başından anlatmak en doğrusu. Günlerdir merak ettiğin şeyi bugün sana anlatacağım " dediğinde merakla ona baktım. O da pür dikkat kendisini dinlediğimi görünce devam etti. " Sena'yla geçirdiğim son bir ayı dinlemeye hazır mısın? Her şeyin hem en güzel hem de en berbat olduğu günü anlatacağım sana. Sena ile nişanlandığımız günü " 

******

8 sene önce, 21 Temmuz 2019

Sena'dan...

Haftalardır uğraştığımız her şey eksiksiz bir şekilde ayarlanmış ve tuttuğumuz mekan nişan için hazır hale getirilmişti. Bugün Hazer'in doğum günüydü ve ben özellikle nişan günümüzün bugün olmasını istemiştim. Yıllar sonra bile yüzümüzde güzel bir tebessümle bu iki güzel olayı kutlamak için. 

Babam ve abilerim hiçbir şeyin eksik olmaması için kendimi ne kadar yorduğumu bildiklerinden işin bir noktasından sonrasını devralmış ve benim elimi hiçbir şeye sürdürmemişlerdi. Bu konuda annemin de biraz yardımı olmuştu tabi. Kızımız ilk defa nişanlanıyor diyerek her işe babamları dahil etmiş, gönülsüz adamları bir şekilde yola getirmişti. 

Mekan, sevdiğim adam ve benim gözlerimi temsil etmesi adına mavi ve yeşilin uyumuyla süslenmişti. Misafirlerin masalarına konmasını istediğimiz küçük çiçek buketleri ise bugünden onlara hatıra kalmasını umduğumuz şekilde yerlerini almıştı. Mekanın tavanından aşağı doğru sarkan inci süslemeli tüller, gelin ve damat için ayrılmış platformun arkasında kalan ve Hazer ile benim adımın yazdığı konsolun etrafını da süslüyordu. Her şey o kadar güzel ve kusursuz olmuştu ki bulunduğumuz yerden gözlerimi alamıyordum.

Berra ile en ince detayına kadar tasarladığımız mekanda eksik olmadığını görünce bana ayrılmış odaya çıkıp nişan kıyafetimi dolaptan çıkardım. Ben odaya girdikten sonra Berra da kulağına dayadığı telefonda biriyle konuşurken telaşla yanıma gelmişti.

" Sena, bizimkilerin arabasının lastiği patlamış " dediğinde elimdeki kıyafeti yatağın üzerine bırakıp hemen elindeki telefonu aldım.

" Alo Hazer, iyi misiniz? "

TAN YERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin