5.BÖLÜM ~ ACI

593 42 27
                                    

Multimedya : Bürge

" Ne hikayesi abi bu? " diye sordu Fuat. Sonra Hazer'in söylediği şeyle Suat ve Fuat'ın gözleri yuvalarından çıkacakmış gibi açıldı.

" Sena' nın ve benim...bizim hikayemiz" dedi Hazer.

Ben yine konuya yabancı, bakışlarımı muhteşem üçlü arasında gezdirirken Fuat konuşmaya başladı.

" Abi her şeyi anlatacak mısın?"

Bir şeylerden tedirgin olduğu belliydi. Öğrendiklerimden daha fazlasının olduğunu hissetmiştim. İçimden bir ses daha bunlar hiçbir şey diyordu.

" Her şeyi olmasa da gerekli kısımları anlatacağım" dedi Hazer.

" Abi bir şeyi merak ediyorum. Niye bize hiçbir şey demeden gittin?"

" O gittikten sonra burada daha fazla kalamazdım. Peşinden gittim ama hep kaçtı. Nereye gitti? Niye gitti? Durumu nasıl? Bunları bilmemek her geçen gün beni daha fazla bitirdi"

O an Hazer'in gözlerinde çaresizliği ve özlemi gördüm. Sena' yı çok seviyordu. Bu çok belliydi ama aynı şey Sena için geçerli değilmiş demek ki onu bu acıyla bırakıp gitmişti. Yine de gerçeği bir kez de onun ağzından dinlemeden bu kadar kesin konuşmamalıydım. Ama Hazer onu bulamadıysa - ki bu kadar çok seviyorsa onu bulmak için elinden geleni yapmıştır diye düsünüyorum- benim onu dinleme gibi bir şansımın olmadığı kesindi. Suat konuşunca ona döndüm. Bugün en az o konuşmuştu.

" Senin bıraktığın parayla oturduğumuz evi aldık."

Bakışları sanki bundan utanırcasına etrafta gezindi. O evi almaktansa Hazer'in yanında olmayı istercesine kırgın bakışları vardı. Ben o evin ailelerinden kaldığını düşünmüştüm ama işin içinde yine Hazer vardı. Neden onlara ev alacak kadar para bırakıp gittiğini merak etmiştim.

" Biliyorum sizi hep izlettim. Gelişmelerden haberim oldu. Ama Bürge' yi yanınızda pek görmemiştim şu birkaç seneye kadar"

" O geçen sene geldi yanımıza. Önceki evimizi satıp bu civarda bir ev aldık. Hem onunla kalıp ona göz kulak olmak için hem de okuluna yakın olduğu için" dedi Fuat. Sonunda bu itirafı duymak beni mutlu etmişti. Hep kendi çıkarları için bu evi tuttuklarını ve benim bu konuda hiçbir etkimin olmadığını söyleyip dururlardı.

" Ne o cadı? Hoşuna gitti bakıyorum dediklerim"

" Evet beni önemsediğinizi bir de sizin ağzınızdan duymak , tabi ki de mutlu etti beyefendi " dedim gayet alaycı bir sesle.

" Niye onlarla kalıyorsun? " Hazer'in sorusuyla bakışlarımı ona çevirdim. Bu sorusu üzerine yüzümdeki gülümseme yerini hüzünlü bir ifadeye bıraktı. Aklım geçmişten gelen kötü anılarla bulanıklaşırken Hazer' de bendeki duygu değişimini farketmiş olacak ki " Sormadım farzet " dedi ve konuyu değiştirmeye çalıştığını belli ederek " Seninle tanıştığım gün hikaye yazıyorum dediğinde çok şaşırmıştım. Dışarıdan bu tarz şeylerle ilgilenecek bir kız izlenimi uyandırmıyorsun. Bana bu konuda yardım edecek olduğun için kendini şanslı hissetmelisin. Bu büyük bir şeref " dedi.

Bu nasıl bir ego pardon?

Ağzımı açıp aksini iddia edecekken kuzenlerimin Hazer'i onaylayan cümlelerini duyunca " Sizin hikayenizi yazmaktan şeref duyarım " dedim. Her ne kadar bunları demek istemesem de...

" Temizlik ve yemeği bahane ettim aslında. Eğer benim sana bu iyiliğim karşılığında sen evimi temizlemeyi ve yemek yapmayı kabul etmeseydin o zaman hazırcı biri olduğunu düşüp hikayemi sana yazdırmaktan vazgeçecektim. Hazırcı insanlardan hep nefret etmişimdir " dedi ve derin bir nefes aldı.

TAN YERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin