19 Aralık 2027
Hazer'den...
13 aralıkta videoyu Sena'ya göndermemizin üzerinden tam altı gün geçmişti. O başkaları için 24 saatten ibaret olan günlerin her biri bana sanki aylar geçmiş gibi hissettiriyordu. Ne aramış ne bir mesaj atmıştı. Sesini bile Bürge ile telefonda konuştuklarında duyabilmiştim. Sesi çok yorgun ve mutsuz gelmişti kulağıma ve ben o andan sonra mutluluk en büyük düşmanımmış gibi hiçbir şeye gülememiştim.
" Hazer ben hazırım "
Minik meleğim geldiğinden beri sadece bir gün dışarı çıkmış onda da manevi ailesi olan Kozanlılarla buluşmaya gitmişti. Geriye kalan tüm zamanlarda sanki benim yasıma ortak olur gibi hep yanımda kalmıştı. Benim de artık söz verdiğim üzere şirkette işe başlamam gerektiği için Bürge'nin artık ailesiyle yaşaması gerektiğini kabullenmiştim. Ona iyi bakamıyordum çünkü kendimi bile görecek halim yoktu.
" Burada da birkaç eşyanı bıraksaydın. Ara sıra bende de kalırsın " dedim kapıda beni bekleyen meleğime bakarak.
" Zaten kalacağım, benden kurtuluşun yok. Kaç senedir özlüyorum seni, öyle bir haftada geçer mi ayrılık acısı? "
Ne bir haftası, sekiz senede bile geçmiyordu ayrılık acısı. Her bir gününde her bir saniyesinde yakıp kavuruyordu bedeni. O yangını biraz olsun dindirmek ister gibi onu kendime çekip sarıldım. Elimden kayıp gittiğini düşündüğüm biriciğimdi o benim ve şimdi kısa bir süre de olsa ondan ayrılmak istemiyordum.
" Hangi gün istersen gelebilirsin. Hatta beni ara ben seni almaya gelirim hemen "
Bürge kollarımdan ayrılırken bana bakarak gülümsemişti.
" Sen çok iyi bir insansın biliyorsun değil mi Hazer? "
Bunu neden dediğini anlamamıştım ama yüzümde küçük bir tebessüm belirmişti.
" Neden öyle dedin meleğim? "
" Çünkü bunu duymaya ihtiyacın varmış gibime geldi. Etrafındaki insanlar seni sevmeseler de senden uzaklaşsalar da seninle konuşmasalar da sen iyi bir insansın. Başkalarının sana karşı nasıl baktığı umurumda bile değil. Sen benim gözümde hep en mükemmel abi profilindesin "
Kalbime doğru akan ince bir sızı hissettiğimde karşımda gerçekten melek gibi saf ve temiz bir kız olduğunu bir kez daha anlamıştım. Onun yüreği ne olursa olsun benden yana dönmek istiyordu. Günün sonunda da dönmüştü zaten.
" O zaman bundan sonra bana Hazer Abi diyebilirsin " diyerek yamuk bir gülüşle ona baktığımda çok sevdiği ve kendisine yakın hissettiği insanların isimlerinin yanına başka bir sıfat eklemekten ne kadar haz etmediğini yüz ifadesinden bir kez daha anlamıştım.
Elindeki valizi kapının kenarına koyup dış kapıyı açtı ve bir yandan ayakkabılarını giyinirken bir yandan da bana laf yetiştirmeye başladı.
" Her insanın bir kusuru vardır tabi. Senin de kusurun insanların sana söylediği güzel sözlere karşılık bazen böyle tuhaf şeyler söylemen Hazer " dedi ve arkasını dönüp bana baktı. " Ama ben seni bu halinle de seviyorum, üzülme "
Onun bu oyunbaz tavrına karşılık gülümsemeden edememiştim. Kapının yanındaki valizini alıp ben de evden çıktım. Ayakkabılarımı giyinip evin kapısını kilitlerken Bürge de asansörü çağırmıştı.
" Seni bırakmamı istemediğine emin misin? "
" Rüzgar Abi Howard'a konum atmış zaten. Sen gelme hiç oraya kadar " dediğinde aslında neden gelmemi istemediğini ikimiz de biliyorduk. Sena'nın ailesi benden hala haz etmiyordu ve benim onlarla muhatap olmam fikri Bürge'ye korkunç geliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAN YERİ
Fiksi RemajaTan yeri kızıllığının seyircisi , Duyduğu gecenin ayak sesi , Umut kokan günlerin habercisi, Unutulmaz bir aşkın hikayesi. Sıradan hayatının ardında beş bilim insanından geriye kalmış büyük sırlar, kilitli kasalar ve unutulmaz bir aşk bekliyordu gen...