Medya: Melih Sancaktar
Bürge'den...
Ben mutfakta misafirler için kahve yaparken içeride onların konuştuklarını istemeden de olsa duyabiliyordum.
" Rüzgar Abi'nin haklı olacağını düşünmezdim. Demek yeni sevgilin bu kız " dedi kadın.
" Bunca yıl sonra buraya bunu sormak için mi geldiniz? "
Hazer'in öfkeli çıkan sesi ev sahibi oluşunun verdiği konumla fazla yüksek çıkamıyordu. Ya da ben evde olduğum için böyle konuşuyor da olabilirdi ama ben kadının sorusuna öfkelendiğini anlayabiliyordum.
Fincanları tepsiye koyup odaya götürdüğümde geldiğimi görüp susmuşlardı. Önce kadına daha sonra da adama kahveleri ikram ettim. Kadın pek bir suratsızdı ama adam gülümseyip teşekkür etmişti. Ben de gülümseyerek tepsiyi sehpaya koydum ve Hazer'in yanındaki tekli koltuğa oturdum.
Kahveler içilene kadar süren sessizlikte kadının beni alenen süzdüğünü görüyordum. Sanki hafiften de küçümsüyor gibiydi. Ama sessizliği bozmak adına en ufak bir şey yapmadan bekliyordum.
" Kahvelerinizi de içtiğinize göre konuşun. Neden geldiniz? "
Hazer'in nezaketten uzak sorusu ortama bomba gibi düşerken kadın Hazer'e bakarak konuştu.
" Bu kızın yanında mı konuşacağız? "
" Nezaketini takın! "
Hazer'in kadını sertçe uyarması üzerine konuşmam gerektiğini hissettim.
" Merhaba ben Bürge... " dedim ve devamını getiremeden kadın konuştu.
" Sena ve Bürge'den sonra gerçekten bula bula Bürge adında birini mi buldun Hazer? Fazla klişesin "
Kadın geldiğinden beri sanki kavga çıkartmak ister gibi sürekli laf sokuyordu ancak Hazer'in sabır kotasının taşmak üzere olduğunun farkında değildi.
" Neden geldiniz diye bir kez daha sormayacağım! "
Hazer'in sert tavrı karşısında adam biraz tedirgin olsa da kadın hiç istifini bozmamıştı.
Kadın alaycı bir tavırla " Şimdi düşünüyorum da gelmesek de olurmuş. Sen zaten kendine bir hayat kurmuşsun " dedi ve bakışları kısa bir an beni buldu. Yeniden Hazer'e bakıp devam etti. " Ben diğerlerinin aksine, Sena'dan sonra kalbinin kapılarını kapattığına asla inanmamıştım. Bir sene belki iki belki üç demiştim ama sen beni bile şaşırttın. Sekiz sene iyi dayandı ama değil mi kocacığım? " diyerek yanındaki adama baktı.
Hazer ayağa kalktığında işte o kota taştı dedim içimden. Kadının alaycı bir üslupla Hazer'in Sena'ya duyduğu sevgiden bahsetmesi üstelik de beni işin içine katarak bunu yapması Hazer'in nezaketi için bile fazlaydı.
" Yeter artık senin saçmalıklarını dinlemeyeceğim Berra! "
Duyduğum isimle gözlerim şaşkınlıkla açılmış ve yeniden kadına dönmüştü. Karşımdaki kadın şu meşhur Berra mıydı? Sena'nın en yakın arkadaşı olan Berra? O anda yanındaki adama çevrildi bakışlarım. O zaman kocam dediği adam da... Şu an Melih Sancaktar'a baktığıma inanamıyordum. Sanki okuduğum romandaki karakterler gerçek dünyaya gelmiş gibi kalakalmıştım. Onları Hazer'den çok kez dinlemiştim. Hatta Melih Sancaktar'ı en son bugün yarım saat önce dinlemiştim ama şimdi karşımda kanlı canlı görmek beni şok etmişti.
" Ben de bu kız buradayken sana hiçbir şeyden bahsetmeyeceğim Hazer! Hoş, bahsedip bahsetmemekte de kararsızım ama! "
Hazer sabır dilenir gibi başını yana çevirip arkadaşına baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAN YERİ
Ficção AdolescenteTan yeri kızıllığının seyircisi , Duyduğu gecenin ayak sesi , Umut kokan günlerin habercisi, Unutulmaz bir aşkın hikayesi. Sıradan hayatının ardında beş bilim insanından geriye kalmış büyük sırlar, kilitli kasalar ve unutulmaz bir aşk bekliyordu gen...