Genç kadın hızlı adımlarla odasına girip ardından kapıyı kapattığında göğsüne dar gelen kalbi onu fena halde zorluyordu. Elinden gelse bunca zaman Hazer için çarpan o kalbi yerinden söküp çıkartacaktı.
" Yapacağım, onu kalbimden sileceğim " diye yemin etti kendi kendine.
Odasındaki küçük banyoya girip aynadaki suretine bakakaldı. Gözleri adeta kan çanağına dönmüştü. Ancak farklı bir şeyler daha vardı o zehir gibi gözlerde. İntikam istiyordu, Hazer'in her bir cümlesine onu bin pişman ettirecek bir intikam. Ellerini lavabonun kenarlarına koyup artık bir damla yaş dökemeyecek halde olan gözlerine baktı.
" Sena'yı senden aldığımda ödeşeceğiz Hazer ve sen o zaman benim kıymetimi anlayacaksın! "
Kendi kendine verdiği sözleri gerçekleştirmek için bir an önce harekete geçmeliydi. Musluğu açıp akan soğuk suyla ellerini yüzünü yıkadı. Banyodan, yüzünü kurulamaya bile ihtiyaç duymadan çıktığında kafasındaki tilkileri kaçırmadan planını devreye sokmak istiyordu. Bu yüzden hemen telefonunu eline aldı ve ilk önce Koray'ı aradı.
İşbirliği yaptığı adam telefonu birkaç saniye sonra açtığında onu ikna edecek şeyleri söyleyebilmeyi umuyordu.
" Saatten haberin var mı Nihan? Beni bu kadar çok özlediysen en azından uyanmamı beklemeliydin "
Koray'ın söyledikleriyle gözlerini devirdi. Onu plana dahil etmeden bu işi başarması imkansızdı.
" Saçmalamayı kes ve beni dinle. Daha fazla burada kalamam. Eski planı unut, şimdi yenisini anlatıyorum "
Koray işin ciddiyetini kavradığında yattığı yataktan doğrulmuş pür dikkat Nihan'ı dinler hale gelmişti.
" Dinliyorum
*******
Hazer'den...
Melih'le konuştuktan sonra yeniden Sena'nın yanına dönmek için çalışma odasından çıkmıştım. O sıra kapıda bekleyen Berra'yı görünce duraksadım.
" Bir şey mi oldu Berra? "
Bir saat önce kendisine karşı olan sert tavrımdan dolayı muhtemelen aynı şekilde karşılık verecek derken onun dalgın duran halinden yanlış bir tahminde bulunduğumu anladım.
Benim ona seslenmemle girdiği boyuttan çıkmış gibi yerinde sıçradı. Gözleri ilk önce koridorun başında biraz oyalandı ardından dalgın bakışlarını bana yöneltti.
" Nihan buraya geldi mi? "
Söyledikleri üzerine kaşlarım çatılmıştı.
" Nihan daha uyanmadı. Uyansa mutlaka ilk benim yanıma gelirdi " dedim.
Gözlerini devirerek " Doğru yanına damlardı hemen. Ben çalışma odasından bahsediyorum " dedi.
" Hayır ona kesin bir dille buraya girmemesini söylemiştim. Bir şey mi oldu niye soruyorsun? "
" Ben yanlış anladım sanırım. Önemli bir şey değil " dedi ve açık kalan odayı işaret ederek " Melih orada mı? " diye sordu.
" Evet " dedim ve tam odaya girecekken onu durdurdum. Özür dilemeye bir yerden başlayacaksam Berra ile başlamalıydım. Meraklı bakışlarla bana baktığını görünce " Söylediklerim için özür dilerim. O sözleri hak etmiyordun " dedim.
Hafif bir tebessümle karşılık verdi. " Önemli değil ama bundan sonra Sena konusunda beni böyle yargılama. Onu senden daha fazla düşünecek biri varsa o da benim " dedi. Haklıydı, Sena onun en yakın arkadaşıydı sonuçta.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAN YERİ
Novela JuvenilTan yeri kızıllığının seyircisi , Duyduğu gecenin ayak sesi , Umut kokan günlerin habercisi, Unutulmaz bir aşkın hikayesi. Sıradan hayatının ardında beş bilim insanından geriye kalmış büyük sırlar, kilitli kasalar ve unutulmaz bir aşk bekliyordu gen...