13. BÖLÜM ~ DÖRT DOSYA

234 33 20
                                    


Daha fazla bekletmemek için kısa da olsa bir bölüm yayınlayayım dedim. Umarım beğenirsiniz. Keyifli okumalar...

Multimedya: Hazer' in arabası

" Neden bu kızları bu kadar zorladım biliyor musun? " dedi. Sözleri ilgimi çekmiyordu. Kesin bir tanesinden hoşlandı ve tanışmak için bahane bulamayıp bu oyunu oynadı.

" Neden zorladığını biliyorum çünkü mala bağladın gece gece " dedim.

" Üstün bir zekaya sahip olduğum için beni kıskanıyor oluşun gözlerimi yaşartıyor ama ne yazık ki doğru cevabı veremedin " dedi. Ukala pislik...

" Melih ne söyleyecekken söyle ve git kardeşim. Yoksa kardeş katili olacağım " dedim.

" Tamam tamam söylüyorum. Zorladım çünkü aranan kan bulundu kardeşim. Aradığımız kişiyi bulduk. Bunca zaman aradığımız kişiyle, saçma sapan bir tesadüf sonucu karşılaştık " dedi. Söylediklerini anlamlandıramıyordum.

" Açık konuş Melih? Ne demek istiyorsun? "

" Diyorum ki senin arabanı mahveden kız, dört bilim adamından bir tanesinin kızı " dedi. İşte şimdi söyledikleri ilgimi çekmeye başlamıştı.

Yatakta doğrulup tüm dikkatimi Melih' e verdim. Ama Melih benden bir tepki bekliyor olmalıydı ki meraklı gözlerle bana bakıyordu. Konuşamayacak kadar şaşkındım.

Bu yaşıma kadar her gün ailem hakkında düşünüp durmuştum. Bir trafik kazası sonucu öldükleri... Onlardan aldığımız en son haberdi bu. Hiç diğer aileleri düşünmemiştim o zamanlar. Ama kısa bir süre önce intikamımızı almak için onlara da ihtiyacımın olduğunu anladım. Tüm arayışlarım Rüzgar Abi tarafından engellenmeseydi onları şimdiye kadar bulmuştum da. Ama sonunda aradığımız kişilerden bir tanesi Melih' in de dediği gibi saçma sapan bir tesadüf sonucu karşımıza çıkmıştı. Bizim kendisini aradığımızı bilmeden...

Artık onları bulmamda Rüzgar Abi de bana engel olamayacaktı. Çünkü ben de sabırlı olmak adına bir şey kalmamıştı. Rüzgar Abi' nin dediği o ' uygun zaman ' benim bekleyemeyeceğim bir zamanı temsil ediyordu. Benim için yaptıklarına minnettardım ama artık harekete geçme vaktim gelmişti. Sonunda kendime geldiğimde konuşmaya başladım.

" Bunu nerden öğrendin? Kaynağın sağlam mı? " dedim.

" Sağlam olmasa seni neden meşgul edeyim? Ayrıca nereden bulduğuma inanamayacaksın " dedi. İlla adamı meraklandıracaktı. Sıkıntıyla derin bir nefes verdim.

" Melih. Uzatma lafı "

" Aman be. Hiç gerilim yaşanmıyor seninle de. Duygusuz herif. İyi dinle bir kez anlatacağım " dedi. Kafasına hafifçe vurdum. " Acıttın be Hazercik. Neyse... Rüzgar Abi' nin şirketine gittim geçen hafta. Şirkete bırakmamı istediği birkaç belge vardı. Ben de onları bırakmak için odasına gittim ama abiyi odasında bulamadım. Sonra kendi kendime ' Oğlum Melih kesin önemli şeyler var bu dosyada. Sadece birkaç belge değildir bunlar. Yoksa senin gibi kıymetli bir adamı buralara kadar yormazdı ' dedim. Uzun bir süre ne yapacağımı düşündüm durdum. Rüzgar Abi toplantıda olduğundan ona veremezdim. Belgelerin önemli olduğunu düşündüğüm için belgeleri başkalarına da veremezdim. En sonunda masasının arka tarafındaki çekmeceye koymaya karar verdim. Çekmeceyi açtığımda üç tane, elimdeki - içinde belgelerin bulunduğu - dosyanın renginde kalın dosya gördüm. Toplam dört dosya ve kayıp dört bilim adamı... Benden getirmemi istediği dosyayı açtım ve içindeki bilgileri okudum. Bil bakalım kimi buldum o dasyada? "

" Tahmin etmesi zor değil Melih, arabamı mahveden kızı tabiki " dedim.

" Aynen öyle. Bir sürü fotoğrafı vardı dosyada. En kalın dosya da oydu zaten. Tam diğerlerine de bakacaktım ki Rüzgar Abi' nin sekreteri gelip ' Rüzgar Bey sizi bekliyorlar efendim ' dedi o gıcık sesiyle. Ben de dosyayı çekmeceye bırakıp abinin yanına gittim " dedi. Sekreterin taklidini yapmasına bile gülemeyecek kadar gergindim şu an.

" Diğer dosyaları da bulmalıyız. O aileleri bulmamız gerekiyor. Eğer onları bulamazsam babama ve anneme gerçekte ne olduğunu ve ne uğruna öldüklerini asla öğrenemem " dedim.

" Denemedim mi sanıyorsun? Geçen haftadan beri her bulduğum fırsatta Rüzgar Abi' nin odasına gittim ama hep doluydu oda. Boş bulduğum bir günse çekmecede dosyaları bulamadım. Sanırım birinin okuduğundan şüphelenmiş, çok zeki adam ya " dedi üzgün bir ifadeyle.

" Herkes sen değil oğlum. Ama şüphelendiğini sanmıyorum sadece tedbir amaçlı başka bir yere kaldırmıştır. Neyse artık... Yarın kendisinden öğreniriz " dedim. Bu sözlerim üzerine Melih' in gözleri kocaman açıldı.

" Nasıl yani? Rüzgar Abi' ye hesap mı soracaksın? "

" Öyle bir ukalalık yapmam ama... sence de çok uzamadı mı bu iş? Hem ona ne ki? Bu intikam benim ve diğer dört ailenin intikamı. O niye kendini bu plana katıyor anlamıyorum? Tamam bize çok yardımı dokundu, hep destek oldu ama bazen beni çileden çıkarıyor. Özellikle de bu konuda "

" Dostum senin çileden çıkman o kadar kolay bir şey ki adamın çaba sarfetmesine gerek kalmıyor. Bildiğin yürüyen gerilim makinesisin " dedi ve gülmeye başladı. İkinci kez kafasına vurdum. Bu sefer ki biraz daha sertti. Acıyla yüzünü buruşturup Küçük Emrah bakışlarıyla bana bakmaya başladı.

" Vura vura azalttın nöronlarımı. Nöron katili pislik seni " dedi.

" Ben var olan şeyleri öldürebiliyorum Melih " dedim. Birkaç dakika boş boş suratıma baktı. Sanırım dediklerimi anlayamamıştı. Ya da fazla sert vurmuştum.

" Her neyse dostum. Yarın büyük gün. Rüzgar Saygıner' e karşı Hazer Atahan... Bu kapışmayı izleyebilmek için enerji depolamam lazım. Ben yatmaya gidiyorum " dedi ve çıktı odadan. Hayatında ilk defa adam akıllı bir iş yapmıştı o dosyayı okuyarak.

Bölüm sonu... Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

TAN YERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin