(Jimin)
Hee-Ran'ın Seoul'den uzaklaşmak istediğini dile getirdiğinde hem şaşırmış hem de onun için endişelenmiştim.
Tek başına dağ evinde kalması tehlikeli olabilirdi ve haberleşmemiz zorlaşabilirdi.Zaten son birkaç gündür bitkin ve halsiz olması sebebiyle onun adına endişeleniyorum şimdi bunun üzerine böyle bir şey istemesi tam olmuştu.
Elimde kalan dosyaları masanın üzerine bıraktıktan sonra koltuğa yaslanıp Hee-Ran'ın bu isteğini düşünmeye başladım.
Gerçekten buradaki tempo onu yıpratmıştı, burası onun bedenine fazla gelmişti.
Tabiki orada kalmasına izin verecektim ama bir çözüm yolu bulmalıydım ki aklım onda kalmasın.
Koltukta otururken hafifçe yan tarafıma dönüp yumuşak ses tonumla onu korkutmadan konuşmaya başladım.
"Hee-Ran buradan gitmek isteme sebebini anlayabiliyorum ve aslında bir bakıma da haklısın ama dağ evinde kalmak senin için tehlike içermez mi?"
Yüzünü düşürmüş, parmaklarıyla oynarken konuşmaya başlamıştı.
"Farkındayım Jimin bu tehlikeli ama burada kaldıkça da acı çekiyorum..Birkaç gün önce bu salonda yaşanılanları kafamdan silemiyorum."
Ne diyebilirdim ki fazlasıyla haklıydı.Hem sevdiği adamla yaşadığı bu tatsız olayı nasıl unutabilirdi? Hem ondan unutmasını istersem bencillik etmiş olmaz mıydım?
"Hee-Ran şuan hissettiklerini az çok anlayabiliyorum ama bende senin için endişeleniyorum..Hem her zaman geldiğimde evde duyduğum ses bir an da kesilecek bu da benim için pek kolay değil."
"Şuan için beni affetsen olmaz mı Jimin? Sadece kendimi düşündüğüm için üzgünüm ama daha fazla burada kalıp Taehyung'u unutmamı zorlaştırmak istemiyorum."
Biraz düşündükten sonra kafamı onaylarcasına sallayıp konuştum.
"Pekâla gitmene izin vereceğim ama tek bir şartla telefonunu asla kapatmayacaksın ve seni her aradığımda da cevap vereceksin."
"Tamam seni asla meraklandırmam..Bu arada teşekkür ederim Jimin..Gerçekten sana sahip olmasaydım şuan hayatımdaki her şey daha farklı olabilirdi."
"Senin için her şeyi yaparım Hee-Ran sadece bunun farkında ol..Seni seviyorum."
Hee-Ran'ın küçükte olsa gülümsemesinden sonra kalbim rahatlamıştı.
"Pekâla, o zaman seni yarın akşam götürürüm."
"Olur..Bu arada yarın Taehyung'un şirketine gidip eşyalarımı toplar mısın?"
"Ya! O eşyalar senin, bunun için gidip sen toplamalısın..Cesur olman gerek."
"Jimin sadece Taehyung'la karşılaşıp, tekrardan kavga etmek istemiyorum.Yine de eşyalarımı toplayamaz mısın?"
"Hayır küçük hanım hem benim yarın pratik yapmam gerek gidip kendi eşyalarını sen topla ve ayrıca artık yatmamız gerek çünkü çok uykum geldi."
Cümlemi bitirdikten sonra Hee-Ran'ın konuşmasını engellemek için omuzlarından tutarken alakasız şeylerden konuşarak dikkatini dağıtmış ve zor da olsa üst kata çıkardım.
.....
(Taehyung)
Yatakta öylece sağa sola dönüp uykumu getirmeye çalışırken aklıma birden Jungkook'un masaya bıraktığını söylediği şeylerin olduğu gelmişti.
