(Hee-Ran)
Taehyung kehribar'ı andıran gözleriyle bana bakarken donakalmış elimdeki dosyanın bile düştüğünü fark etmeyip sadece işleyen zamanı kendim için bir süreliğine durdurmuştum.
Kim Taehyung'un hafif boğuk sesi tüm odayı doldurduğunda ancak o zaman kendime gelebilmiştim.
"(Gülümseyerek)Bayan Hee,dosyalarınızı galiba bana verecektiniz sanki hmm?"
"Ahh~evett incelemeniz adına size verecektim."
"Pekâla,şimdi alabilirim sanırım sizden."
Taehyung cümlesini bitirdikten sonra yere düşmüş olan dosyamı alabilmek için kısa bir süreliğine eğilip dağılmış olan sayfaları güzelce bir düzen içerisine soktuğumdan emin olduğumda dosyamın kapağını kapatıp ona doğru uzatıp,hafifçe önünde eğildim ve geri çekildim.
Dikkatli bir şekilde inceliyorken sanki tam sırasıymış gibi hafif kafamı yana yatırıp onu sessizce izlemeye koyuldum.
Aradan geçen dakikaların sonunda kafasını incelediği CV'mden kaldırıp almam için dosyayı uzattı.
Dosyamı Taehyung'un ellerinden kurtardıktan sonra diyeceklerini can kulağıyla dinlemeye koyuldum.
"Bayan Hee,bu iş için kesinlikle yeterli ve donanımlısınız.Lakin hem özel korumam olup hem de kişisel asistanım olacaksınız.Belki bazen evinize bile gidemeyecek,tüm gününüzü benimle bu şirkette geçirmek zorunda kalacaksınız.Gerçekten buna hazır mısınız?"
"Ahh~Bay Kim anlamadığım bir kısım var sadece özel korumanız olmak için başvurmuştum ama şimdi özel asistanlıkta eklediniz cümlenize ne demek oluyor bu?"
"Beni korurken normal olarak herşeyimi bilmek zorundasın öyle değil mi? Pekâla o zaman benim özel bilgilerimi fazladan bir kişinin daha duymasına gerek yok.Lakin ben yapamam diyorsanız,şimdi vazgeçebilirsiniz."
"Ahh~hayır tüm bunları kabul ediyorum."
"Pekâla,o zaman odan hemen benim odamın yanında yer alıyor oraya yerleşebilirsin."
"Teşekkürler."
Cümlemi bitirdikten sonra gülümseyerek kafasını eğdiğini fark etmiş bende hafifçe tebessüm ederek odadan dışarıya çıkmıştım.
Yandaki oda'nın kapısını açtığımda duvarların siyah diğer dekorların ise odanın atmosferine uydurulduğunu fark ettiğimde burayı dekore eden kişinin kesinlikle bir zevk sahibi olmadığını düşünmeye başladım.
Deri koltuğa oturup yavaşça kendimi geriye doğru yaslayıp gözlerimi kapattım.Sevinç dansı yapmak istiyordum ama birisi sesimi duyar diye de kendimi tutuyordum.
Bu sırada sabah Jimin'e yazdığım not aklıma gelip çantamdaki telefonumu çıkartıp rehber kısmına girdim ve Jimin yazılı kişiye bastım.
Telefon açıldığında Jimin'in de sesinin güzel geldiğini görünce daha da hoşnut olmuştum.
"Jimin~ah işe alındım."
"Woaah! Ciddi misin?"
"Yes! Yess!"
"Pekâla,bugünden itibaren mi çalışıyorsun yoksa yarın mı başlayacaksın?"
"Bir şey söylenmedi bu konu hakkında ama galiba bundan da önemli bir konumuz var."
"Yaa! Niye tek tek söylüyorsun şu şeyleri bir an önce söyle ne olduğunu."
