(Hee-Ran)
Taehyung'un son cümlesiyle kafam allak bullak olsa da bir an için odada yalnızca ikimizin olduğu da aklıma gelince ayaklarımı biraz daha kendime çekerek yalancı bir öksürükten sonra Taehyung'un da bir-iki adım geri çekildiğini gördüm.
Hafifçe saçlarını karıştırdıktan sonra elini ensesine götürüp hafifçe aşağı yukarı yaparak ne diyeceğini şaşırdığını farketmem gülümsememe sebebiyet verse de ona belli etmeden yapmıştım.
"Ahh~şey Bay Kim, benim telefon görüşmesi yapmam gerek."
"Önemli değil..Rahatına bak sen."
....
Telefonumu hızlıca elime alıp rehbere girdim.Jimin'in beni merak ettiğine emindim belki de eve gelmemi bile bekliyor olabilirdi..
Jimin'in telefonumu açmasını beklerken birkaç dakika geçse de eğer sesini duymazsam kötü olacağımı bildiğim için biraz bekleyebilirdim telefona yanıt vermesini..
Endişeli sesini duymamla beraber yüzümde hafif tebessüm oluşmuş olsa da Taehyung'un koltukta oturduğunu sessizce telefonuyla uğraşırken bizi dinliyor olabileceğinden yüzümdeki tebessümü Jimin benimle konuşana kadar indirdim.
"Jimin~ah evde misin?"
"Tabikide,evdeyim.Asıl sen-sen neredesin?"
"Ahh~şey bugün eve gelemeyeceğim."
"Yaa! Ne demek eve gelmeyeceğim.Bana adresi verir misin? Gelip almak istiyorum seni."
"Jimin~ah güvendeyim ben..Ayrıca buraya kadar gelemezsin Seoul'e uzak bir yerdeyim."
"Hee-Ran~ahh cidden Seoul'e uzak bir yerde olduğunu söyleyince içime su serpmiş mi olduğunu düşünüyorsun!?"
"Jimin~shi sana yalan söylemiyorum ama yine kızıyorsun.Pekâla bundan sonra yalan söyleyeceğim sana!"
"Ahh~cidden çıldırmışsın sen iyice..Biliyorsun yanımda olmadığın zaman ne kadar mutsuz uyuduğumu.Yaa! bana bir ninni borçlusun."
"(Hafif sesimi yükseltip) Yaa~sen delirdin mi? 25 yaşındasın neden her gece sana ninni söylemem gerekiyor bana söyler misin?"
Cümlemi bitirdiğimde Taehyung'la göz göze geldiğimizi farketmemle beraber dudaklarımı birbirine bastırıp,gözlerimi yumdum.
"Çünkü sesini duyarsam yanımda hissetmiş olacağım için güzelce uyuyacağım."
"Pekâlâ,hangi ninni'yi istiyorsun?"
"(Gülerek) Şık bir domates ninnisini söyle bana."
"Ahh~cidden o delice olan çocuk şarkısını bana neden söyletiyorsun kiii?"
Yatağın üzerinden kalkmış hafifçe balkon'un olduğu kısıma çekinerek ilerleyip telefonu ağzıma yaklaştırıp söylemeye koyuldum.
"Ben bir meyve suyu olacağım (yudum), ben bir ketçap olacağım (ateş), ben dans edeceğim (hey),domates kızartması (domates)..."
Ninni'yi kestiğimde telefonun diğer ucundan sesin kesildiğini farketmemle beraber bende son kez ona sanki beni duyabilirmişçesine:
"İyi Geceler Jimin~ah"
Telefonu kapatıp balkondan içeriye girdiğimde elini ağzına götürmüş dişlerini dudaklarına geçirmiş kendisini gülmemek için zor tutan bir Taehyung'la karşılaşmayı beklemiyordum.
Ahh~cidden böyle yaparak yüzümün kızarmasını sağlıyordu ki ayrıca ne vardı sonuç olarak bebekliğimizde annelerimizin bizi uyutmak için söylediği ninnilerdi bunlar..