(Hee-Ran)
Şuan ne yapacağımı, nasıl tepki vermem gerektiğini unutmuştum.Nefes alışverişlerim dahi her şeyden bağımsız gibiydi..Bütün vücudum resmen buz kesmiş, kalbim ağzımda atıyordu.
Kafamı başka yöne çevirirken sadece aklımdan geçen şey eğer bu şehire arkamı dönüp gitmiş olsaydım her şeyden kurtulmuş, bir şekilde de olsa yoluma bakıyor olurdum.Ama bir aptal gibi yine ortada kaldım.
Yavaşça koltukta bedenimi sağlama alırken Jimin'in de kendisini hissettirmek için elimden hafifçe tuttuğunu fark ettiğimde gözlerim ellerimize kaymıştı.
Sağ elimle Jimin'in parmaklarını sıkıca kavradıktan sonra, bütün odağı bana iken derince nefes alıp konuştum.
"Jimin, ben üzgünüm ama seninle olmak istemiyorum.Arkadaş olarak kalmak benim için yeterli."
Gözleri, gözlerimi bulduğunda o da aynı şekilde zorla yutkunarak konuştu.
"Benim, Taehyung'dan ne eksiğim var?"
Belli ki bu konuşma hiç güzel bir yere varmayacaktı ama en azından eskiden de olduğu gibi sınırlarımı belirlemem gerekirdi.
"Jimin sen gerçekten kusursuz birisisin ama ben seninle duygusal anlamda bir şey yaşamak istemiyorum."
"Hiç denemedik ki? Belki bir şeyler çoktan değişmiş olamaz mı?"
Saçma sapan sorularıyla birlikte oturduğum yerden kalkıp bir hışımla gözlerim dolu doluyken konuştum.
"Bak Jimin sen anlamıyor olabilirsin ama ben acı çekiyorum..Onu gece gündüz düşünmekten kalbim ağrıyor artık.Taehyung'u unutmak istediğimi söylemiştim değil mi? Bu düşündüğün kadar kolay olmuyor..Lütfen anlayış göster."
Ağlayacağımı anladığım an hemen üst kata çıkıp banyoya girdim.
Kapıyı kapattıktan sonra yavaşça yere çöküp, sırtımı kapıya yaslarken ellerimi yüzüme götürerek ağlamaya başladım.
Neden herkes bencildi? dışarıdan bakılınca yeteri kadar üzgün, sefil olduğum anlaşılmıyor muydu? Sıkışan kalbimi ellerimle pat patlarken aşağıdan kapının kapanma sesini duymamla gittiğini anlamıştım.
Elimi yüzümü yıkadıktan sonra dışarıya çıktım..Biraz olsun ferahlamış hissetmek mutlu etmişti.Yatak odasına geçtikten sonra bedenimi sert ama aynı zaman da rahat olan yatağa bıraktıktan sonra gözlerimi sıkıca kapattım.
.....
(Jimin)
Dağ evinden uzaklaşırken aklımdaki tek düşünce Hee-Ran'ı fazla rahatsız etmiş olmamdı..Belki yaptığım tüm bu hataları bilmiş olsaydı bana bu kadar yakın da olmayacaktı.
Hee-Ran çok aşıktı bunun farkındaydım ama nedensizce onun üzülmesi benim de kalbimi incitiyordu.
Yol boyunca sadece Hee-Ran'ı düşündüm.Şuan onu aramak istiyordum ama muhtemelen uyuyordu çünkü kızdığında, üzüldüğünde hemen uyuyordu.Hee-Ran'la yaşadığım bu süreç zarfında onun hakkında her şeyi biliyordum.
Onu nasıl kendimden uzak, başkasının yanında görmeyi kabullenebilirdim ki? benim için de zor olmaz mıydı? neden hep ben kaybetmek zorundaydım? Kendimi olabildiğince sıkıyordum, şuan ağlamamalıydım.
Camı hafiften açtığımda yüzüme çarpan çam kokusu vücuduma resmen işlemişti.
Bugünkü tüm programımı iptal edip doğruca eve sürmeye devam ettim.