(Hee-Ran)
Gitmek üzereyken Taehyung'un arkamdan sıkıca belimi sarması durmam için yeterli bir sebepti..
Duygularıma hakim olmam gerekiyor.Yanlış bir şey yapmak istemiyordum.En azından daha fazla üzülmek istemiyordum.
Taehyung'un nefes alışverişlerini tam anlamıyla boynumda ve her hücremde hissediyordum.
Dudaklarından dökülen kelimelerle bana karşı olan davranışları aynı değildi..Tekrardan incinmeyeceğimin garantisini kim verebilirdi ki bana!? Kimse..hatta hiç kimse!..
Sesim titrerken sessizce konuşmuştum.
"Beni korkutuyorsun, buna bana yapma Taehyung lütfen.."
Son cümlemden sonra Taehyung ellerini belimde daha sıklaştırmış ve yavaşça vücudunu biraz daha yaslamıştı bedenime..
"Özür dilerim bebeğim..ama lütfen seni bu saatten sonra da bırakabileceğimi düşünme..yapamam!"
Gözlerimi sıkıca kapattıktan sonra yorgun sesimle cevap vermiştim.
"Daha önce yapmıştın Taehyung."
Bedenini, bedenimden çektikten sonra ona bakmam için beni kendisine çevirmişti.
Önüme düşen saçlarımı kulaklarımın arkasına sıkıştırdıktan sonra, usulca konuşmuştu.
"O zamanlar kendimce sebeplerim vardı Hee-Ran..Sende beni anla, yalan söylemene göz yumamazdım.Ama hatalı olduğumun daha sonra farkına vardım ve buradayım senden defalarca kez de özür diliyorum."
Elimi demir kapının koluna attıktan sonra boğuk bir sesle ve göz ucuyla Taehyung'a bakarak konuştum.
"Jimin beni bekliyor..gitmem gerek bu gece ona eşlik edeceğime dair söz vermiştim."
Demir kapıyı benden önce davranarak açtığında, sıkıca bileğimden kavradıktan sonra da uzun koridordo beni arkasından çekiştirmeye başlamıştı.
"Taehyung, napıyorsun?"
"Birlikte Jimin'in yanına gidiyoruz işte."
"Neden bileğimi bırakmıyorsun? Canımı yakıyorsun!"
"Her seferinde benden kaçan sen, bu sefer de benden kaçma diye bileğinden tutuyorum."
"Farkında mısın çok fazla göze batıyoruz? İnsanlar bize bakıyor, şimdi lütfen bileğimi bırak."
"Biraz daha dayan Jimin'i bulmamıza çok az kaldı.Ondan izin isteyip öyle götüreceğim, böylelikle sende benimle rahatlıkla gelebileceksin."
Aradan geçen dakikalar sonucunda konuşmama bile gerek kalmadan Jimin'in bulunduğu masaya geldik.
Bizi karşısında görünce şaşırmış olacak kii hafifçe bıyık altından gülümsemişti.
"Ya Jimin! Hee-Ran'ın benimle gelmesine izin veriyor musun?"
"Tek bir şartla izin veririm; O da telefonlarınızın kapalı olmaması.."
"Olur..o hâlde Hee-Ran'ı götürüyorum."
Konuşmalarına beni katmadan kararlaştırmaları her ne kadar sinirimi bozmuş olsa da sakin kalmaktan başka bir seçeneğe sahipmişim gibi görünmüyordu.
.....
Tam mekandan dışarıya çıkacağımız sırada durmak zorunda kalmıştım.Ellerimi sıkıca kavramış olan Taehyung'a aldırış etmeden hızlıca çekmiştim.Ayaklarım küçük adımlarla hafifçe geriye doğru giderken Taehyung bana dönerek ne olduğunu anlamaya çalışırken sormuştu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAUDADE / KTH
Fiksi PenggemarBu gece bitince bir daha seni görememekten korkuyorum...