(Taehyung)
Odadan çıkmış,öylece bir kenara geçip oturmuştum.Jungkook telefonla konuşurken beni görüp karşıdan gelen sesi geçiştirerek kapatmıştı.
"Hyung bir şey mi oldu?"
"Hayır ne olması gerekiyordu?"
"Hiiç öylesine..Hee-Ran nasıl?"
"İyi (kısık sesle) daha da iyi olacak."
Gün geçtikçe kalbim ağırlaşıyor sankii artık daha fazla bir şeyler beklemek istemiyormuş gibiydi..
Kendime bile açıklayamadığım birçok şey vardı eminim kii ve bunların tamamını anlamlandıramamak fazla yoruyordu beynimi.
Arada bir Hee-Ran'a bakıyordum.Ellerini oynatıyordu bazen de acıdan yüzünü ekşitiyordu.
Kafamı duvara doğru yaslamış, gözlerimi ufaktan da olsa kapattım.
Uykum var gibiydi ama yaşanılan şeyler aklıma gelince uyumak bile bir suçmuş gibi geliyordu.Sankii..sankii parmaklarımı hafiften de olsa tutan Hee-Ran olsaydı belkii uyuyabilirdim..(gülümseyerek) saçma koskoca adam tek başına uyumak istemiyordu..
Yanıma ufaktan da olsun dönünce Jimin'i gördüm.Şanslıydı çünkü ona sahipti.Belki eve gittiklerinde Hee-Ran'a sığınmak isteyecekti korktuğunu söyleyecek ve onunla uyuyabilecekti..Düşünmek istemiyordum..
Hee-Ran uyanır gibi olduğunda ayaklanmış tam odasına girmek isteyeceğim sırada arkamdan benim durmamı sağlayacak bir ses duymuştum.
"Nereye giriyorsun sen?"
"Sadece Hee-Ran gözlerini açınca bakmak istedim."
"Ben varım burada öyle değil mi? Onun için sen gidebilirsin artık hem yoruldun da.."
Dediklerine karşılık zorla da olsun gülümseyerek:
"Son bir kez görünüp giderim o vakit."
Ayağa kalkıp Hee-Ran'ın bulunduğu odaya gireceği vakit son bir kez bana bakıp:
"Çok inatçısın."
Jimin'in bu söylemine karşılık az da olsun sinirden gülümseyip gözlerimi parmaklarıma düşürdüğüm de Jungkook'un da burada bizimle olduğunu unutmuştum.
Jungkook'la göz göze geldiğimde umursamayıp yerime geçip oturdum..Öylece önüme bakıyordum.Jimin Hee-Ran'ın saçlarını okşayıp öperken Hee-Ran'ın gülümseyerek ona karşılık vermesi iyice sinirlerimi bozmuş ayağa kalkıp gideceğim sırada sandalyelerden birinde oturan Jungkook'a dönüp bildirdim.
"Her neyse ben gidiyorum iletirsin geçmiş olsun dileklerimi.."
Cevap beklemeden gideceğim sırada Jungkook kolumdan tutup durdurmuştu.
"Senin söylemen daha uygun olur.Bu şekilde gitme hyung hem sadece arkadaşlar."
Jungkook'un imalı söylemine sinirlenip az da olsun sertleştirdim sesimi..
"Jungkook! Arkadaş ya da sevgili umurumda değil..O sadece benim asistanım.Özel hayatı beni ilgilendirmiyor."
"Gözlerin...öyle söylemiyor ama Hyung!"