(Hee-Ran)
Işıklar kapanmış,kapı'nın bulunduğu kısımdan bir ayakkabı sesi geliyordu.Ses gittikçe yaklaşıyor ve ürpermeme sebebiyet veriyordu.
Güzel şeyler düşünmeye çalışıyordum.Belki bir temizlik görevlisi içeriye girmiş kapıda ardından kapanmıştı ya da elektrikler kesilmişti..Olamaz mıydı yanii?
Duvara yaslandığım kısmın tam üzerinde küçük bir pencere vardı ve o camın içerisinden giren az miktarda ay ışığı..
Neden beynim karıncalanıyordu? Neden çocukluk anılarıma dönmek zorundaydım? Neden eskiden olduğu gibi şimdi de elimi tutan birisi yoktu? Yoksa baştan berii yalnız mıydım? Hayır, düşünme..düşünme..geçecek..
Yıllar öncesinde de bodrum katına kilitlendiğimde geçecek demiştim oysaki kendimi kandırmıştım.O günler geçip gitmiş olsa da bende derin yaralar bırakmıştı.
Vücudum buz kesmiş ve yerimden kımıldayamayacak kadar acizdim.
Aradan geçen birkaç dakika sonucunda bu sefer bulunduğum ortamı alaycı bir gülme sesi kapladığında korku dolu gözlerle kafamı hızlıca iki yanıma doğru çevirdim,baktım.
Kulaklarımı kapatıp sonsuzca uykuya dalma isteği..çok yaşadım bu duyguyu ve durumları tam cesur olduğumu düşündüğüm vakit ansızın gelen ataklar bu isteklerimi herzaman bana hatırlatan klasik şeyler oldu.
....
Sesim titrerken içeride benimle birlikte olan kişiye seslendim.
"Kimsin?"
Biraz bekledim,sadece içeride benimle birlikte bulunan kişinin nefes alışverişlerini duyabiliyordum bu ölüm sessizliğinde..
"Neden cevap vermiyorsun? Yoksa korkuyor musun?"
Neden sorularıma cevap bulamıyordum kii? Gittikçe daha çok korkmaya başlıyordum.
"Yaa! Böyle sessiz kalmaya devam mı edeceksin? Erkek misin?"
Cevap vermeyeceğini düşünüp gözlerimi tam kapatmak üzereyken yine alaycı bir gülümsemeyle karşılık verip konuşmuştu.
"Erkeğim."
Ne yanii? Ben niye bir erkekle tuvaletteydim.Amaç neydii?
Yavaşça ileriye doğru adımladığım sırada karşıma birden savunmasız bir şekilde çıkan vücudu görmemle yerimde duraksayıp adımlarımı tam karşıya bakarak geriye attım.
Üzerime doğru yürüdüğü sırada yanımdaki tezgahtan gücümü alıp tam göğsüne tekme attığımda bir-iki adım sendeleyip eli boşluğa geldiğinde yere düşmüştü.
Daha fazla burada kalmamalıydım yoksa yaralarıma yeni yaralar eklenecekti.
Karşımdaki kişi yere düşmüş acıyla biraz olsun ses çıkartırken yanından koşarak geçeceğim sırada ayak bileğimden yakalayıp beni yere düşürdüğünde, yüzüm hafifte olsa betona çarpınca birkaç saniye duraksamak zorunda kaldım.
Ayaklarımla kendimi kapının bulunduğu yere doğru iteklerken bu sefer bileğimden tutup sırtının yere gelmesini sağlayacak şekilde çevirdiğinde sanki onu karanlıkta görebilecekmişim şekilde göz bebeklerimi büyütüp üstümdeki adama bakıyordum.
