(Hee-Ran)
Taehyung ve yanındaki kadını birden o şekilde görünce kanım çekilmiş gibi hissettim.
İkisininde bana soran gözlerle baktığının oldukça farkındaydım.Birden şaşkınca zorla gülümsemeye çalışıp:
"Ahh~pardon Bay Kim yanlış bir zamanlama da geldim sanırım."dedikten hemen sonra elimden farkında olmadan yere düşen eşyalarımı toplamak için hızlıca yere çöküp etrafa saçılan kağıtları alıp dosyamın içerisine sıkıştırdım.
Tam dışarıya çıkacağım sırada kapı'da benden bir miktar uzun,masum bir şekilde gülümseyen aynı zamanda da sorgulayıcı gözlerle bakan genç çocuk duraklamama sebep olmuştu.
Taehyung'a doğru canlı bir ses tonuyla beni göstererek konuşmaya başlamıştı.
"Hyung~bu güzel kız da kim?"
Taehyung'un konuşmasına izin vermeden yanındaki kadın atılmıştı söze:
"Yaa! Burada benden başka güzel bir kız var mı sence?" diye sorunca genç olan çocuk beni işaret ederek:
"Karşımda duran kız."
Oğlan böyle bir cümle kurduktan sonra Taehyung'a doğru yavaşça kendimi döndürüp:
"Bay Kim izninizle."
Dışarıya çıkacağım sırada bu sefer de Taehyung'un yanındaki kadın durdurmuş bir şeyler sormak için adımlarını yanıma doğru atmıştı.
İmalı bir şekilde:
"Merhaba,ben Yu-Jin.Taehyung'un sevgilisiyim aynı zamanda.Pekâla senin adın ne?"
"Adım Hee-Ran.Bay Kim'in Özel asistanı ve aynı zamanda da özel korumasıyım."
Sinir bozucu bir şekilde gülerek:
"Umarım Taehyung'un başına bir iş gelmez.Yoksa-"
Daha fazla dayanamayıp sözünü keserek:
"Görev ve sorumluluklarımı sizin bana hatırlatmanıza gerek yok.Neyin ne olduğunu gayet iyi bilen birisiyim."
Odaya sonradan giren genç çocuk yavaşça beni dışarıya çekip Taehyung'a doğru bakıp:
"Hyung~görüşürüz."
Kapıyı kapatıp beni de arkasından çekiştirerek asansöre bindirmiş teras katın bulunduğu numaraya basıp bir süreliğine de öylece konuşmamıştı.
Asansörün kapısı açılır açılmaz tekrardan bileğimden kavrayıp geniş teras katının bulunduğu kapıya götürdü.Ne olduğunu tam anlamıyla anlamasam da birkaç dakika sonunda anlayacağım gayet açık ortadaydı.
Bileğimi yavaşça bıraktıktan sonra bana doğru kendisini konumlayıp ilk söze girecek kişinin kendisi olduğunu belli edercesine dudaklarını ıslatıp konuşmaya başladı.
"İçeride tam tanışamamıştık galiba-"
"Tanışmamızın bir önemi var mı sizce?"cümlemi bitirmiş gideceğim sıra da arkamdan durmamı sağlayacak bir söz söylemişti.
"Yaa! Bu şirketin ikinci ortağıyım.Yani aynı zamanda da senin ikinci patronunum."
Geriye dönüp yanına kadar gelerek önünde hafifçe eğilip: