-Düğün Günü-
"Ela ne kadar zayıflamış değil mi?"
"Çok güzel görünüyor."
"Zaten çok güzel kadındı. Fazlalıklarından kurtulunca güzelliği ortaya çıkmış."
"Gelinlik seçimi de harika."
"Furkan beyde çok yakışıklı olmuştur eminim."
"Kesinlikle. Aşk işte.. Kesin Furkan bey için zayıfladı."
"Zaten öyledir. Furkan beyin vücudunun ne kadar mükemmel olduğunu sosyal medyaya attığı fotoğraflardan dolayı bilmeyen yoktur zaten."
"Ee Ela'da yanına yakışmak istedi tabi."
"Aynen ama işe de yaramış. Baksana su gibi."
Burukça gülümsedim sanki ben burada değilmişim gibi arka tarafımda sürekli buna benzer şeyler konuşan insanlara.
Annem odadaki herkesi dışarı çıkardıktan sonra yanıma geldi. Furkan'da beni öylesine bir süzdükten sonra annesiyle birlikte boş odalardan birine geçmişti.
"Bak gördün mü? Herkes seni ne kadar çok beğendi. Güzelliğin ortaya çıktı."
Annemi dinlerken boy aynasından kendimi inceledim uzun.
"Nasıl değiştiğine bir bak Ela. Biliyorum çok zor bir aydı ama şu getirisine bir bak."
"İyi hissetmiyorum." kısık bir sesle.
"Yüzünü asmayı bırakıp kiminle evlendiğine bir bak! Şu güzelliğine bir bak!"
Aynada sadece bedenini izleyen gözlerimin yüzüme kaymaya cesareti yoktu. Aynadan kendi gözlerime bakmaya cesaretim edemiyordum bir türlü. Derin bir nefes alıp yüzüme baktım. Bana çektirdiği tüm eziyet bu görüntü içindi işte. İnsanların beni beğenmesi için.. İnsanların Müjgan'ın kızının ne kadar güzel olduğunu belirtmeleri içindi.
Ben güzel hissetmiyordum ki..
Hani önemli olan insanın kendisini nasıl hissettiğiydi? Yalancılar!
"Anne.. En azından düğünü ertelesek? Gerçekten hiç halim yok."
O kadar yorgun çıkıyordu ki sesim.. Günlerce duymadığı sesimi bugün duysun istedim..
"Saçmalamayı bırak!" Annemin sert sesiyle hemen gözlerim dolmuştu. Bana bağırmaya devam edecekken kapı tıklatılmıştı.
"Furkan gelmiş olmalı. Ben çıkıyorum, iyi davran çocuğa!"
Annem çıktıktan hemen sonra gerçekten de Furkan girmişti odaya. Yanıma gelip beni uzun uzun inceledi.
"Asma o suratını Ela. Bende seninle evlenmeyi gerçekten istemiyorum. Ama mecburuz. Formalite bir evlilik olacak zaten. Sana dokunmayacağım."
Gözlerim kapanıyor gibi hissediyordum.
"İyi misin sen?" dedi benden bir cevap alamayınca.
"İyiyim."
"Değişmişsin.. Seninle evleneceğimi öğrendiğimde-"
"Kilolu, kimsenin dikkatini çekmeyen aptal bir kadın mıydım?"
"Aptal değildin.."
"Kilolu ve çirkin olmama bir şey demedin?"
"Sende o görünümünden rahatsızmışsın ki zayıflamışsın Ela."
Burukça gülümsedim. Kendimi gerçekten berbat hissediyordum.
"Elimde olsaydı eğer o görünümümle devam ederdim hayatıma. Kimse beni beğenmeseydi de olurdu. Sadece en sevdiklerim dediğim insanlar bana değer vermiş olsaydı."
Furkan gözlerimin içine baktıktan sonra konuyu değiştirmek istemiş olmalıydı.
"Annen senin benimle evlenmeye hevesli olduğunu söylemişti. Pek öyle durmuyorsun."
Tam ağzımı açmışken susturdu beni.
"Ela.. Eğer uslu bir kadın olursan bu bir ay ikimize de zehir olmaz. Amaa.." dedi elinin tersiyle yanağımı okşayarak. "Beni huzursuz edecek bir şey yaparsan bunun bedelini sana ödetirim. Belki huzursuz olursam senin yüzünden formalite sürecek bu evlilik gerçeğe dönüşür, bir anda kendini yatağımda bile bulursun."
Beni tehdit ettiği iğrenç şeyden sonra yüzümü buruşturdum.
"Senin karşında çocuk yok Furkan. Benimle düzgün konuş. Ne seni ne de hiçbir şeyini istemiyorum hayatımda. Ve sen bana istemediğim bir şey yaptığın anda kendini mahkemede hakkını savunurken bulursun."
"Resmi nikahlı karıma dokundum diye beni mahkemeye şikayet mi edeceksin?"
"Ben senin karın değilim!"
"Birazdan olacaksın sonuçta. Ve ben karıma istediğim gibi dokunurum."
"Dokunamazsın Furkan. Ben istemediğim sürece bana dokunamazsın. Buna tecavüz derler. Cezasını da tahmin edersin diye düşünüyorum."
Karşımda bir anda kahkaha atmaya başladı. O kadar iğreniyordum ki.. Hem ondan hemde beni bu duruma düşüren annemden.
"Emin ol Ela.."dedi beni bir anda belimden tutup kendi bedenine yapıştırarak. "Ben sana dokunmak istersem.. Sen o raddeye gelirsen.. Benim gibi bir adamı reddedemezsin!"
"Bırak beni!"
"Cık.. Müstakbel karıma sarılmak istiyorum."
"Furkan bırak!"
Ben onu ittirmeye çalışırken kollarımı daha sıkı tutup bir anda dudağıma yapıştı.
Beni öperken açılan kapıda gördüğüm kişiyi de aslında hiç görmek istemiyordum.
..🦋❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Müptela / Yarı Texting
Fanfiction@Kuymakcibasi: Sana çok aşığım be kuymaklı kekim. @Kuymakcibasi: Bu his nasıl biliyor musun? Hani böyle eskiden, biz küçücükken babamız mahalle bakkalına gider, beyaz şeffaf poşetlerde ekmek alır ama o ekmeğin içine de birkaç tane bizim için çikola...