Ela geri çekildiğinde saçlarını kulağının arkasına alıp ona gülümsedim. O da bana gülümsüyordu. Bana karşı sanırım ilk kez bu kadar tatlıydı.
"Gidelim mi artık?" dediğinde ona elimi uzattım.
"El ele çıkalım istersen.. İnsanların dikkatini çekmemiş oluruz."
Ela biraz düşündükten sonra elimi tutmuştu. O hala Yusuf'u fark etmemişti ama ben Yusuf'u görüyordum.
Yusuf biraz bizi izledikten sonra dikkatimizi çekmek istercesine öksürüp içeri geldi.
"Bölüyorum sizi ama-" dediğinde Ela anlamadığım bir aceleyle elini elimden çekti.
"Yusuf senin ne işin var burada?"
"Geleceğimi mesaj atmıştım sana?" dedi Yusuf'ta.
"Özür dilerim tamamen aklımdan çıkmış."
"Önemli değil ama siz çıkıyordunuz sanırım."
Araya girmem gerekiyordu. Çünkü Ela ile eve gitmek ve onunla biraz vakit geçirmek istiyordum. Yusuf'un planlarımı bozmasına izin vermeyecektim.
"Kardeşim iş görüşmesini daha sonra yapsanız olmaz mı? Bizim planlarımız vardı çünkü."
"Öyle mi?"
Ela bana garip garip baksada ona gülümseyip bir nevi beni bozmamasını rica ettim. O da bana ilklerini yaşatmaya devam edip beni onayladı.
Ela'dan
"Furkan'ın da dediği gibi biraz kendimize vakit ayırmak istiyoruz. Yarın konuşsak olur mu? Zaten çekimlere Furkan'da dahil oldu. İstersen bir akşam yemeğine çıkıp her birlikte konuşuruz."
Yusuf sürekli Furkan'ın elimi tutmasını izliyor ve bana cevap vermiyordu.
"Yusuf, sana diyorum. Hep birlikte çıkacağımız bir akşam yemeğinde konuşsak olur mu?"
"Olur." dedi sonunda gözlerini ellerinizden çekip gözlerime sabitleyerek. "Sevgilimle birlikte gelirim."
"Eksik kalmasın zaten." dedim içimden.
Yusuf nedenini bilmiyordum ama bir anda çıkıp gitmişti. Garip davranıyordu sanki.
Furkan'dan
"Biz de çıkalım mı artık?" dediğimde Ela başını aşağı yukarı salladı.
"Çıkalım."
Birlikte otoparka doğru yürüyüp ikimizin yanyana duran arabalarına baktık.
"Benimkiyle gideceğiz herhalde." dedim arabamın kapısını binmesi için açarak.
"Hayır, ben kendi arabamla gideceğim."
Ela'nın ciddi ciddi kendi arabasına gittiğini görünce önüne geçtim.
"Ciddi misin ya?"
"Evet." dedi o da düz bir şekilde.
"Ya ben aldırırdım sonra arabanı. Sabah evimizde olurdu."
"Ben kendi arabamla gideceğim Furkan."
"Ben ne günah işledim de bu kadar inatçı bir karım oldu benim Allah'ım?"
"İstersen bir düşün Furkan. Kesin bir sürü vardır."
Cidden düşünmüştüm.
Tamam azıcık dengesiz ve kötü biriydim. Ama bu beni tatlı yapmaktan alıkoymuyordu.
Tatlıydım değil mi?
"Tamam, düşündüm varmış günahlarım."
Ela bana gülmeye başladığında bende elimde olmadan gülümsedim. Cidden çok güzel gülüyordu.
Ela arabasına binip gidecekken bende kendi arabama atladım hızla. O çoktan yola çıkmıştı, bende peşinden çıktım. Bugün yollar sakindi. İkimizde rahat sürüyorduk arabalarımızı.
Ela'nın arkasından giderken bir anda şerit değiştirip yan tarafına geçtim. Penceremi açıp kornaya bastım. O da bana baktı hemen.
"Hanımefendi siz nerenin prensesisiniz acaba?"
Ela güldükten sonra o da penceresini açtı.
"Furkan ne yapıyorsun önüne baksana."
"Bakıyorum ya işte."
"Bana bakıyorsun aptal. Kaza yapacaksın şimdi."
"Bana bir şey olsa üzülür müsün?"
"Hayır, senden daha erken kurtulurum işte."
Suratım aniden düşmüş ve minik kalbim kırılmıştı.
"Gerçekten mi?"
"Furkan saçma sapan konuşma da önüne bak artık."
"Banane." deyip emniyet kemerimi açtım. "Bak şu an da çok büyük bir tehlike içerisindeyim."
"Salak taksana emniyet kemerini!"
"Bana bir şey olursa üzüleceğini söyle takayım."
"Ciddi misin sen?"
"Evet. Söyle bakalım. Sana bir şey olursa ben ölürüm falan diye başla bir yerden."
"Tam bir gerizekalısın sen."
"Ya ama sabahtan beri hakaret ediyorsun canım karım, söylesene."
"Söylemeyeceğim." deyip daha da hızlandığında ondan oldukça geride kalmıştım.
"N'apıyor bu?" gidişini izleyerek. "Tam bir baş belasısın sende Ela!"
Bende emniyet kemerimi takıp hızlandığımda çabucak evimize gelmiştik.
Eve geldiğimde Ela arabasından henüz yeni iniyordu. Bende hızla yanına gidip yanaklarını iki yana çekiştirdim."Manyak mısın sen? Niye bu kadar hızlı gidiyorsun? Ya kaza yapsaydın?"
"Ya bıraksana yanaklarımı, acıyor."
"Gel, öpeyim de geçsin."
"Geri çekil Furkan." dedi Ela çantasından anahtarını alıp kapıyı açarak. "Başıma bela mısın sen ya?"
Güldüm arkasından.
"Ben belaydım zaten karıcım. Ama kabul et tatlı bir belayım?"
..🦋❤️
Tatlı mı? Mskckckdk
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Müptela / Yarı Texting
Fanfiction@Kuymakcibasi: Sana çok aşığım be kuymaklı kekim. @Kuymakcibasi: Bu his nasıl biliyor musun? Hani böyle eskiden, biz küçücükken babamız mahalle bakkalına gider, beyaz şeffaf poşetlerde ekmek alır ama o ekmeğin içine de birkaç tane bizim için çikola...