Gitmek zorunda mıydık diye düşünmeden edemiyorum. Kafam o kadar allak bullaktı ki..
Bir yanım Furkan'a şans vermek için çırpınıp dururken diğer yanım Yusuf'un adının geçmesiyle bile bir enkaza dönüşüyordu.
Her yanım yıkım halindeydi ama ben yalnızca gördüğüm ilk boşluğa kaçıp duruyordum. Kaçmak beni kurtaracakmış gibi.
"Güzelim hazır mısın?"
Furkan duştan biraz önce çıkmış ve hazırlanıp aşağı inmişti.
"Hazırım bende." dediğimde yanıma gelip elinde tuttuğu çantamı uzattı.
"Kombinin için seçmiştin sanırım. Yatağın üzerinde unutmuşsun. Getireyim dedim."
Elindeki çantamı alıp koluma taktım.
"Teşekkür ederim."
"Çok güzel görünüyorsun." dedi. Bir elini belime yerleştirip kendisine çekerek.
"Furkan.." dedim durması için. Bir şey söylemek istiyordum.
"Hayır hayır." dedi heyecanla. "Bir şey yapmayacağım yemin ederim."
Geri çekilip ellerini havaya kaldırdı. "O anlamda dokunmadım sana."
"Tamam Furkan sakin ol. Bir şey yapmayacağını biliyorum zaten. Sadece düşünüyorum.."
"Neyi?" dedi gözlerimin içine bakarak.
"Yusuf'lara gitmeden önce oturalım mı biraz?"
"Tamam. Tabi oturalım. Gel. "
Birlikte koltuğa oturduktan sonra ellerini tuttum.
"Furkan biliyorsun biz çok saçma bir şekilde evlendik. İyi günümüzde oldu kötü günümüzde. Evlilik sözleşmesinin bitmesine sadece bir buçuk hafta kaldı."
"Boşanacak mısın benden?"
"Bunu bana iki hafta kadar önce sorsan cevabım çok netti biliyor musun?"
"Peki şimdi?"
Vereceğim cevaptan deli gibi korkuyordu görüyordum.
"Bana aşıksın.." dedim gözlerim dolarken. "Görüyorum gözlerinde. Seviyorsun beni."
"Sen beni sevmiyorsun ama?" dedi o da. Onunda dolmuştu gözleri.
"Bak çok çabalıyorum. Sen hayatımdan çıkma istiyorum Furkan. Ama bu aşk gibi değil. Zamana ihtiyacım var."
"Boşanmayalım.. Sana yalvarıyorum.. Ben istediğin kadar beklerim. Bir yılda bin yılda. Lütfen Ela."
"İnan düşünüyorum, çabalıyorum. Ama bu düşünme evresinde çok fazla umutlanma lütfen. Çünkü eğer ayrılık kararı alırsam üzülmeni istemiyorum."
"Tamam güzelim." dedi anlayışla. "Ama unutma, seni çok seviyorum."
Bekledim öyle, bir şey diyemedim. Sonra.. Aklıma gelen şeyle Furkan'a baktım.
"Senden bir isteğim var."
"Söyle." dedi hemen. "Ne istersen yaparım."
"Hani annem şirketlerine maddi yardım alabilmek için beni sana vermiş ya?" cümlemi devam ettirmek istiyordum ama şu an konuşmak bile öyle zordu ki..
"Öyle deme.."
"Öyle ama."
"Ela-"
Cümlesini kesip devam ettim.
"Aileme maddi yardım yapmanı istemiyorum."
"Emin misin?"
"Evet."
"Ama eğer desteğimi çekersem şirketiniz iflasa sürüklenir. Ailen zor bir durumda."
"Umrumda değil desem beni yargılar mısın?"
"Hayır. Her zaman mantıklı ve doğru bir karar verebileceğini biliyorum."
"O zaman isteğimi gerçekleştir lütfen."
"Yarın ilk işim bu olacak."
"Tamam. Çıkalım mı?"
"Çıkalım güzelim."
Furkan ceketimi giymeme yardım ettikten sonra koluna girmemi sağlayıp dışarı çıkardı beni. Birlikte arabaya binip Yusuf'ların evine doğru gitmeye başladık.
Onlar bu gece Fransa'ya dönecekti ve ben yine onu aylarca göremeyecektim.
..🦋❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Müptela / Yarı Texting
Fanfic@Kuymakcibasi: Sana çok aşığım be kuymaklı kekim. @Kuymakcibasi: Bu his nasıl biliyor musun? Hani böyle eskiden, biz küçücükken babamız mahalle bakkalına gider, beyaz şeffaf poşetlerde ekmek alır ama o ekmeğin içine de birkaç tane bizim için çikola...