2.1

15.7K 829 274
                                    

-Aynı günün gecesi-

"Hadi Ela.. Aç şu telefonu."

Uzun uzun çalıyor ama açmıyordu telefonunu. Yerimde duramıyor Ela'nın evimize gelmesini bekliyordum. İşten çoktan çıkmış olmalıydı.

"Hayvan herif! Çok kızdı sana! Gelir mi hiç?"

Üzerime ceketimi alıp evden bahçeye çıktım. Neredeydi, niye bu saate kadar evimize gelmemişti merak ediyordum.

"Başına bir iş gelmiş olmasın? Benim yüzünden ya bir şey olduysa ona?"

Korkuyordum.. Onun için.. Benim yediğim bir halt yüzünden ona bir şey olursa-

"Düşünme! Sakın ona bir şey olduğunu düşünme! Sakin ol Furkan. Kime gidebileceğini düşün. Kim? Kim?" diye defalarca tekrar ettim içimden.

Annesi.

Hemen Müjgan anneyi arayıp Ela hakkında bilgi alsam iyi olacaktı. Telefonum saat gecenin bir yarısı olduğu için geç açılmıştı.

"Furkan'cım bir sorun mu var canım? Ela mı bir şey yaptı? Kusura bakma lütfen. Seni çok seviyor o kırılma ona. Sende bir onu sevseydin keşke her şey ne kadar güze-"

"Müjgan anne!" dedim sert bir şekilde. "Sus!" sakinleşmeye çalışıyordum. "Ela sizde mi?"

"Senin yanında değil mi?"

"Hayır. İşe gitmişti gelmedi hala. Sizde değilse eğer iş yerine gidip bakacağım."

"Hayır burada değil. Ama-"

Cümlesinin devamını dinlemeden kapattım telefonu.  Ela orada değilse cümlenin devamı ilgilendirmiyordu beni. Ela'nın annesi tahammül edilecek bir kadın değildi kesinlikle.

Arabama binip doğruca stüdyoya gitmeye niyetlenmişken aklıma bir isim daha gelmişti.

Yusuf..

Ela Yusuf'u çok seviyordu. Hep birlikte olduğumuz zamanlarda bile sadece onunla sohbet etmeye çalışıyordu ama o zamanlar Yusuf'un pek ilgisini çektiğini söyleyemezdim. Şimdi yine ona gitmiş olabilirdi. Hemen sağa çekip Yusuf'u aradım. O hemen açmıştı telefonu.

"Yusuf."

"Furkan ne oldu bu saatte? Bir sorun yok değil mi?"

"Yusuf, Ela size geldi mi hiç bugün?"

"Hayır. Bize mi gelecekti?"

"Yok. Daha eve gelmedi de sizde mi diye.. Her neyse iyi geceler."

Telefonu kapattıktan sonra stüdyoya sürmeye devam ettim. Eğer orada da değilse bu gece o eve gidemezdim.

Ela'dan nefret etmiyordum aslında.. Hatta kalbinin güzelliğine hep hayran olduğum bir kadın olmuştu. Kilolu olduğu zamanlarda bile.

Yarım saat sonra stüdyoya geldiğimde burada hiçbir ışığın yanmadığını görmüştüm. Burada değildi o zaman. Ben ne yapacağımı düşünürken bir araba daha hızla gelmiş ve fren yaparak zor bir şekilde durmuştu.

"Ela burada mıymış?"

Yusuf?
O niye benim karımı aramaya çıkmıştı ki?

"Senin ne işin var burada Yusuf?" dedim sinirli bir şekilde.

"Ela'yı merak ettim."

"Ben bulurum karımı. Sen sevgilinin yanına git istersen kardeşim." dedim tersleyerek. O kim olarak Ela'yı arıyordu ki?

"Yardım etmek için-" dediğinde sözünü kestim.

"Gerek yok."

"Furkan bende merak ediyorum."

"Etme!" dedim yakasından tutarak. "Benim karımı merak etme lan!"

Yusuf yakasındaki ellerimi üzerinden çekip itti beni.

"Kendine gel! Senin karınsa benim de arkadaşım!"

Gitmesini istiyordum. Bu yüzden daha sakin kalmam gerekiyordu.

"Kusura bakma. Gerginim biraz. Ama sen git. Haberleştik biz. Şarjı bitmiş eve geçmiş çoktan. Bende istediği bir evrağı alıp eve geçeceğim."

"İyiymiş ama değil mi?"

"İyiymiş."

Yusuf biraz düşündükten sonra arabasına binip gitmişti. Bende çaresizce ne yapacağımı düşünüyordum. Stüdyonun güvenliğine bir sorsam iyi olacaktı. Bir bilgisi olduğunu düşünmüyordum ama yine denemekten zarar gelmezdi.

"Merhaba."

Güvenlik beni gördüğünde hemen ayağa kalktı.

"Furkan bey?" dedi şaşkınlıkla. "Hoş geldiniz. Ela hanım da sizi bekliyordu sanırım. İçeri de odasında."

"Aa evet. Teşekkür ederim."

Sormama bile gerek kalmadan öğrendiğim şeyle çok mutlu olmuştum. Yüzümde silemediğim sırıtmamla birlikte odasına doğru adımladım.

Bana kızıp kendisine bir şey yapmasından bile korkmuştum. Bu bana iyi bir ders olmuştu.

Ela'nın odasının önüne geldiğimde kapıyı çalıp içeri girdim. Kendimi bana bağırıp çağırmasına çoktan hazırlamıştım bile.

Ama..
O masaya kafasını koymuş uyuyordu. Eve bilerek mi gelmemişti o zaman?

Üzerimdeki ceketi çıkarıp üstüne örttüm. Bende müşterileri için koydukları masanın diğer tarafındaki koltuklardan birine oturup onun gibi başımı masaya koydum. Sürekli onu izleyip gülümsememe engel olamıyordum.

"Hırçın, zeki ve güzel bir kadınsın Ela.. Ama en önemlisi güçlü bir kadınsın.. Sanırım bu aptal adamın hayatındaki en büyük başarısı senin gibi bir kadınla evli olmak."

..🦋❤️

Müptela / Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin